bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

beş artı bir fotoğrafçı

kahramancayirli | 31 October 2008 16:19

başarılı fotoğrafçı mehmet turgut
başarılı fotoğrafçı mehmet turgut

epeydir fotoğraf namına herhangi birşey yazmamıştık. geçen günlerde karşıma çıkan beş yetenekli, başarılı fotoğrafçıdan söz edeceğim bugün o yüzden. beşi de oldukça iyiler, lütfen bakabildiğiniz kadar çok fotoğraflarına, yayımlanmış, sergilenmiş işlerine bakın, ne kadar özgün ve kaliteli olduklarını fark edeceksiniz..ve tekniklerine dikkat edin. ışığı, perspektifi nasıl kullandıklarını fotoğraf nesnelerini nasıl konumlandırdıklarını..
tamer topalile başlayalım o zaman. sonra tamer hartevioğlu. peşinden ümit taylan. burak bulu , ve son olarak serkan taycan

beşi de özgeçmişlerini okuyunca göreceksiniz, çok genç yaşta çok iyi işler başarmış isimler. bir de mehmet turgut var. karakalem edebiyat dergisine öyle güzel fotoğraflar çektikten sonra kendisini anmamak olmazdı..

bir şiir bir öykü bir roman bir makale

kahramancayirli | 31 October 2008 15:00

dün yatarken aklıma geldi. hafif.org gerçekten iyi bir fırsat bizler için. çünkü bir kitap yazıyorsunuz geri bildirimlerini almak aylar sürüyor, aylık edebiyat dergilerine yazdığınız yazılara tepkilerin gelmesi ise yine haftalar alıyor. oysa hafif.org’ta kaleme aldığınız düşüncelerinize dakikalar içinde yanıtlar geliyor, ahkamlarla yeni bilgiler ediniyor, insanların fikirlerini öğreniyorsunuz. bu yönden hoş, kıymetli bir müessese..

iyi, nitelikli bir ilkkitap: bir delinin gülcesi
iyi, nitelikli bir ilkkitap: bir delinin gülcesi

hafif.org’tan insanların ne kadar kazandıklarını merak ettim bir de. mesela her ay yirmi dolar kazananlar var mı, daha azı ya da fazlası?

Dibek

| 31 October 2008 14:14

Başlık aslında amaçsız hareket etmeyi aklımıza getirse de, ailemizin geçim kaynaklarından birisiydi dibekte bulgur dövmek.

Mahallemizde herkesin “çırçır” dediği, mahalle çeşmesinin başında idi dibek. Buğday, tarladan kalktı mı sıra ile gidilirdi dibeğin başına. Büyük bir taş oyularak yapılırmış dibek. Ben nasıl yapıldığına hiç şahit olmadım. Büyük kazanlarda haşlanan buğday, (ki yenmesi çok hoş olurdu.Avuç avuç alır kaçardık arkamızdan kovalanacağını bile bile). Mahallelerde yerlere serilen çarşafların üzerinde kurutulduktan sonra, kabuklarından ayrılması için getirilirdi dibeğin başına. Daha önce haber salınan komşular da dibek başında hazır halde bulunurlardı.

Yeni kapı ve 4.Murat -3

mehmetbastug94 | 31 October 2008 13:04

4. Murat
4. Murat

Yeni kapı ve 4. Murat

Yeni kapı ve 4. Murat-2
….

-Hünkârım dün gece sadrazam halil paşa hastalandı; o nedenledir ki huzurunuza gelemiyor!

Arz odasının kapısı açıldı ve genç bir oğlan içeri girdi.
-Sadrazamım halil paşa’nın durumu nedir?
-Hünkarım sadrazam halil paşa öldü.

4. Murat, en sevdiği sadrazamlarından biri olan halil paşanın ölüm haberini duyunca çok üzülür.Hemen yanına gider ve defni için talimatlar verir. Eyüp Sultan’ın üstündeki tepeye götürür ve gömerler.

iyiki doğdun Sezen Cumhur Önal

nazokiraze | 31 October 2008 12:21

Videoydu, kasetti derken söz açılmışken çikolata renkli sanatçılarımızı ve Sezen Cumhur Önal’ı anmadan geçemem doğrusu.Ama bu yazıyı yazmamın asıl nedeni 29 ekim kendisinin doğumgünüdür. Tam tamına 70 yaşını doldurmuştur.iyiki de doğmuştur.

Daha önce yazılmıştır, yorumlanmıştır ama herkesin herşeyle anısı başka tabiki. Mesela ben o dönemler küçüktüm ortaokullu, liseli tanıdıklar Müzik Yelpazesi izler. Ertesi gün Modern Talking, Madonna, Cindy Lauper, Nena falan anlatırlardı. Ben ve yaşıtlarım da aval aval dinlerdik.

Eh elbet bizde onlar gibi olacaktık. Bizim için Ortaokulla beraber başladı Müzik Yelpazesi günleri, o zamanlar ortaokula başlamak , duvara poster yapıştırabilmenin, ünlü resimleri yapıştırılmış anket defteri düzenlemenin kapısını açıyordu.

KALBİ KIRILMIŞLARA, AŞK ACISI ÇEKENLERE İŞ İZNİ

keremx | 31 October 2008 11:10

KALBİ KIRILMIŞLARA İŞ İZNİ

Bu yazıyı patronsanız özellikle okuyun. Patron değilseniz, okuduktan sonra patronunuzun okuyabileceği bir yere bırakın. Çünkü bu haberde, patronluğu bağırıp çağırmaktan ve işçinin haklarını yemekten ibaret görenlere büyük bir ders var. Tabi alıcıları hala açıksa!

Haber şöyle:

Japonya’da bir pazarlama şirketi, eş, dost ve sevgili tarafından terk edilmiş, kalbi kırık çalışanlarına “ayrılık izni” veriyormuş.