bildirgec.org

gerçekten korktugu neydi,ucurumdan asagı dustugunde parcalanan bedenının nehirin soguk sularıyla bırlıkte kaybolup gitmesimi,yoksa sadece düşmek miydi onu korkutan.

düşme hisssi

ayakları yere saglam basarken hem de guvendeyken…
sonunda sadece bır adımlık yer kalıp duz bır duvara donusen bu yola gelırken farketmemısmıydı sonunun ucurum olabılecegını?
bır adım daha atarsa dusecektı.

dusme hıssı-kalp carpıntısı

geri adım attı.asagı bakmamalıydı.
bır adım daha,bır tane daha…
dızlerının uzerıne cokebılecegı kadar yol acıldıgında kendını yere attı ve surunerek uzaklastı ordan.

http://www.sabah.com.tr/babaoglu.html

ENERJİMİZİ TÜKETENLER

Benim için sabah saat 8′ den itibaren iş mesaisi başlıyor. Gün içerisinde nasıl bir tempoda çalıştığımızı sormayın. En iyi ihtimalle saat 19 gibi evdeyiz. Yemek, aile, dostlar, gazete, tv derken saat 22’yi buluyor.

Sizi bilmem ama her gece en az iki saatimi okumaya ve yazmaya ayırıyorum. Yazdığım gazetede okuyucularımdan bir kısmı her gün yayınlanan yazılarımla ilgili tempomu merak etmişler. Her gün bu kadar yazmak kolay değil tabi. Yine de, ne yoruluyorum, ne de uykusuz kalıyorum. Çünkü bir insanın enerjisini bitirebilecek çoğu etkenden uzağım çok şükür.

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=135371,10,17

Terör örgütü El Kaide gitgide kendini aşıyor ve bu yüzdende Irak’ta uyguladığı sert İslami yasaklar Iraklıların örgüte olan desteğini geri çekmesine sebep oluyor. düşünsenize El Kaide, kadınların “cinsel fikir verebileceği gerekçesiyle” salatalığı satın almasını bile yasakladı.

İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre Irak’ta oldukçu sıkı İslami yasaklar uygulamaya çalışan El Kaide örgütü, Arap aşiret liderlerininde kendilerine desteğini yavaş yavaş yitiriyor. Örgüt, son olarakda salatalığa takmış kafayı salatalığın erkek, domates gibi sebzelerin de kadın olduğunu öne sürerek, kadınların salata satın almasını yasakladı. Yani ülkenin birçok yerinde artık sadece erkekler salatalık satın alabiliyor. Oldukçu komik heralde önümüzdeki günlerde patlıcuk v,s yede yasak gelir,

http://www.lostfan.net/ms-hawking-iki-bolum-icin-lost-ta.html

Düşünmekten başka hiç bir şey yapamazsınız ve düşünmek en berbat iştir o halde ve durumda. Gözlerini kapa ve hatırla, detayları hissedebilirsin. Kelimelere dökmeyi umursamadığın küçük parçaları, bir zamanlar yaşadığını ve istemesen bile bu uç noktaları hissedebilirsin. Bunları bir araya getirirsin ve bir insanı hissedersin. Onu ne kadar özlediğini anlamaya yetecek kadar. Ve onları senden uzaklaştıran insandan, kendinden ne kadar nefret ettiğini anlarsın…

Düşün, hayatın boyunca kaç kez bir olaya nokta koydun. Nokta koyarken neye güvendin. Aklına mı, kalbine mi, yoksa bir inat uğruna mı oldu olan biten her şey. Noktaları ileriye bakarak birleştiremezsin; onları sadece geriye baktığında birleştirebilirsin. Koyduğun noktaların gelecekte bir yerde bir şekilde birleşeceğine inanman gerekiyor. Ve bunu bir şeye güvenerek yapmalısın; cesaretine, kaderine, hayata, karmaya herhangi bir şeye. Noktaların ileride birleşeceğine inanmak, sana kalbinin sesini dinleme rahatlığı verir. Kalbinin sesi, hiç onu duydun mu? Kalbinin söylediklerine kulak verdin mi, yoksa onu aklından geldiği gibi yönetmeyi mi tercih ettin. Onu yönetmeyi tercih ettin, bu senin doğrundu. Bu gerçekten doğru olan mıydı? Gülüyorsun, gülümsüyorsun. Bu sefer aklın kalbine hükmedemiyor. Çünkü artık her şeyin farkındasın. Kendini kandıramıyorsun ve yalnızsın.

Sahiden bazı şeyler sadece bu ülkede mi oluyor? Burada da görüldüğü gibi o kadar çok ilginç şey ile karşılaşıyorum ki ne yapacağımı bilemiyorum. Telefon ile konuşurken ağaca çarpanı mı ararsın, tezgahta zıplayan balığa bakıp “taze mi evladım?” diye soranı mı?

Yaşamımızda ne çok şey var bizi hayretlere düşüren. Duvarda, camda, şurada ve burada yazılı olan.O an güldüğümüz aklımıza geldiğinde bir daha güldüğümüz ne çok şey.

Cd sürücüne kahve koymaya kalkan ve sonra yetkili firmayı arayıp kahve koyacağım kırıldı diyen insanlarımız var mı?

Kayıp bir kayık,
Kıyılarımda belirdi..
Bir güvercin,
Bana, kanat çırpıyor..
Sevdalı bir bakış,
Gözlerimi arıyor..
Titrek dudaklar,
Aşkı haykıracak..

Ben ise,

Boş bir sepet,
Çiçekleri olmayan..
Sönmüş bir mum,
İpi çekilmiş..
Yalnız bir gitar,
Telleri koparılmış..
Bir şarkı,
Sözleri, unutulmuş..
Bir tango,
kadınsız ve erkesiz..
Bir masal,
Prens ve prenses hep uyuyacak..

Bir aşkı, sana bırakıyorum
Bakışsız, gülüşsüz, dokunuşsuz

Yerine koymaya çalışma
Bu saat, yelkovansız, akrepsiz.
Bana, geç kaldın..

http://www.mizahdelisi.com/yazili.htm