bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

CIK

kayvenk | 24 November 2008 09:42

yasaklar, anlamsız bulduğunuz çeşitli sansürler, sizi kendinizden bile koruyan mesajlarla bombardıman edildiğiniz bir dünyada; bizler yeni yasakları eleştirirken, çoktan alıştığımız yasak ve engeller hiç aklınıza geldi mi ? işte tam bu noktada biraz clubber, biraz kılıbık, biraz pısırık bir arkadaşın günlük hayatta karşılaştığı “CIK” ları konu edinen ve bunları kırdığı gibi iddialı bir deyişle “yeter artık yok sınırlar” diye biten, bol göndermeli ve anlamlı, sadece cingılıyla bile tekrar tekrar izlenesi hoş bir reklam. tvde belki çokça denk gelmişsinizdir. sahneleri tvde yeterince yakalayamayan(özellikle reklamın sonunda CIK yumurtlayan tavuk ile rakip firmaya yapılan hoş gönderme) benim gibiler için buradan buyurun

Sonbaharda Yedigöller

baharali | 24 November 2008 09:42

Hafif’e ilk yazdığım yazı Bolu il sınırları içinde bulunan şu takvim yapraklarından bildiğimiz Yedigöller ile ilgili idi. Puslu bir nisan gününde ilk defa gittiğim Yedigöller’in büğüleyici güzelliğini sizlerle paylaşmadan edemememiştim. Birkaç hafta önce bir kere daha bu sefer bu sıradışı doğa parçasının sonbaharına gittim ve bambaşka bir manzara ile karşılaştım.

Hava durumu raporları her ne kadar yağmurdan buluttan bahsettiyse de gittiğimiz gün hava günlük güneşlikti. Önceden çisireyen hafif bir yağmurun ardından çıkan kuvvetli güneş, son baharın renklerinden oluşan bir diğer gökkuşağının içinde canlı renkleri ile belirgin bir gökkuşağı görmemize de vesile oldu. Fotoğraflayamadım ama tek kelimeyle muhteşemdi.

bunları sevmem, yiyeni de sevmem….

nazokiraze | 23 November 2008 17:53

Küçüklüğümde annemin sık sık yurtdışına gitmesinden ötürü Nurten teyzemde yaşıyordum. Nurten teyze bana 12 yaşıma kadar bakan kadının ismiydi. Annem ülkeye geldikçe her zaman ziyaretime gelir okulumdan dolayı sadece hafta sonra yanına alırdı. Ama konu Nurten teyzem ve anam degil. Konu yine yemek.

Çocuklugum kereviz için dayak yemekle geçti. Evet nefret ederim ben kerevizden hala da yemem, evdekilere de yedirmem, zaten onlar da istemez. Sevdiklerini sanmıyorum, kokusu yeter yahu insanı mahvetmeye. Tesadüf Nurten teyzemin kızı sevginin kerevize bayılması ve haftada 2 kere pişmesi bana hayatı zehir ederdi.( Allah’tan Thomas’a aşıktım onunla avunuyordum).(aslında kereviz salatası fena degil ama Nurten teyze hep sulu yemegini yapardı)

ÖZVERİ

teacher07 | 23 November 2008 15:18

Aylar öncesinden hazırlanmıştı, öğrencileri de kendi de. Milli bayram, hem de çocukların bayramıydı. Program hazırdı, Piyes, şiirler, monologlar, marşlar, türkü ve şarkılar… Çocuklar canla başla uğraştılar. Görevlerini en iyi şekilde yerine getirecekler, arkadaşlarından, öğretmenlerinden, velilerden alkış alacaklardı. Öyle küçümsenecek bir olay değildi bu çocuklar için.

Birçok kere provasını yapmışlardı. Yinede eksikleri kalmaması için, büyük bir titizlik vardı. Her provadan sonra, arkadaşları hakkında eleştiri ve övgüleri konuşuldu. İyisini yapacaklarının bilinciyle diğer provaya daha iyi hazırlandılar. Marşlar, türküler ve yöresel oyunlar hummalı bir şekilde hazırlandı.

Orson Welles: Sinema Tarihini Yazan Dahi…

| 23 November 2008 15:13

Orson Welles (1915–1985)

Amerikalı yönetmen Orson Welles, savaş sonrası yıllarda uluslararası sinemaya etkili bir güç kattı. Özellikle; ses, film kurgusu ve kamera arkasında yaptığı geleneksel olmayan farklı deneyimleri ile birçok yönetmeni etkiledi.

Çok zeki bir çocuk olan Welles, küçük yaşta yazarlıktaki yeteneğini ortaya koydu. Çocukluk yıllarında Shakespeare okudu ve okuluna devam ederken kendi piyeslerini sahneledi, başrolleri üstlendi.