bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Temiz Kalmak…///

Cali Kusu | 20 February 2011 11:09

Ne kadar mümkün acaba…
Onca pisliğin içinde temiz kalmak. Hani herkes konuşmanı beklerken dilsiz olmak gibi sanki. Sayısız boş lafların arasında ‘yeter’ bile diyemeyecek kadar susmak… Belkide kulaklarını tıkamak, gözlerini kapatmak…

Aslında bir bakıma da kaçmaktır. Çünkü insan temizlik yaparken bile kirleniyor. Eline yüzüne bulaştırıyor temizlemeye çalıştıklarını. aslında önemli olan kirlenmemek. Bu da mümkün değil. Bazıları diyor ki; kirlenmeden temiz olmanın değeri bilinmez. Ben de diyorum ki; Kirlendikden sonra o bilinen değer beni ilgilendirmez…

Fincan

Chat Noir 1 | 19 February 2011 20:48

Yere bakan yürek yakan,
Seni düşünüyorum her an.
Yalan sanma inan.
Bir dilber var sana kanan.

Güliz Ardilli / İstanbul / 1998

Gerçek

Chat Noir 1 | 19 February 2011 19:37

Sen gerçekten o musun?
Mutluluğa koşan yol.
Sen gerçekten o musun?
Düşlerin ışık tuttuğu.
Lütfen yürümeme izin ver.

Güliz Ardilli / İstanbul / 1998

Herkes her konuda ‘uzman’ masallah

1m2w | 19 February 2011 18:37

Gunumuz insani suphesiz bilgiye ulasma ve edinme konusunda cok sansli. Yasi,meslegi ve cinsiyeti ne olursa olsun yediden yetmise herkes internet kullanabiliyor. Fakat bu ‘kolay’ elde edililen biligiyi, herkes sanki kendi arastirmasi yada emegi sonucunda ortaya cikmis gibi sahip cikiyor. Soyle aciklayalim; cay partisi icin bir araya gelmis bir bayanlar grubu dusunelim. Cocuklari da unutmamak lazim tabi. Boyle bir ortamda bir bayan cocuguyla ilgili bir sey soyledigi zaman, digerleri hemen basliyor “canim soyle yapmalisin,boyle yapmamalisin”. Eger herhangi bir rahatsizlikla ilgili bir sey soylenmisse digerleri hemen ‘ su ilaci vermelisin,sunu vermemelisin”.

Efsun

Chat Noir 1 | 18 February 2011 15:45

Bazı sorular var cevaplanması gereken,
Cevapları bilinmeyen.
Bazı anlar var yaşanması gereken,
Değeri bilinmeyen.
Bazı sözler var söylenmesi gereken,
Ama hiç söylenemeyen.
Bazı gözler var bakması gereken,
Bakıp da görmeyen.

Güliz Ardilli / İstanbul / 1998

Kristalin Düşleri

Chat Noir 1 | 18 February 2011 13:58

Mum yakıp gecenin karanlığında hayal ettim seni.
Bana baktığında gözlerindeki ifadeyi,
Gülümseyişindeki gizemi, sesindeki sevgiyi,
Dayanılmaz oldu bu ayrılık çok özledim seni.
Hiç olmazsa bir kere öpseydin beni.
Söyleseydin beni sevdiğini.
Yıldızlara bakıp karanlık zindandan, düşledim seni.
Zannetme ayrıldım sevmediğimden seni.
Artık zehir etme hayatımı düşün bir de beni,
Seni ne kadar çok sevdiğimi.

Güliz Ardilli / İstanbul / 10 Mayıs 1998 Pazar

Boka saran yazı..

| 18 February 2011 12:04

Uzun zamandır bakmıyorum okumuyorum siteyi.. Liberal pespayelik devam ediyor. Etsin diyeceğim yok, dili kaşarlı kimse de kalmamış. Omurgasız yazılar gırla gidiyor. Bakıyorum da herkes nasıl yaşanır nasıl ölünürü pek iyi biliyor. Neyse..

Lafı eveleyip geveleyecek değilim. Manzaray-ı umumiye gene had safhada boka sarmış durumda.. Hükümet, ileri demokrasiye geçeceğiz kolpasıyla, mütemadiyen asker toplayıp içeri atıyor..Komediye bakın nerdeyse görev başında general kalmadı( Deniz kuvvetlerindeki generallerin üçte biri tutukluymuş).. Aslında albaylardan da korkmak lazım. Libya da ki ihtilali, Albay Muammer Kaddafi yapmamış mıydı?( Hemde eğitimini Kara Harp okulunda yapmış)
Birileri gene bu millete ince ince geçirmeye başladı ya hayırlısı!

Herşey Siliniyor

mavilikler | 18 February 2011 10:54

Anlamsız kalmıştı yine. Onca işin ortasında o tanıdık duygu gelip yerleşivermişti içine. “Neden uğraşıyorsun ki?!” demişti ona. “Bak şu insanlara… Sana da gülünç gelmiyor mu telaşları? Sen de aynen öyle görünüyorsun şimdi. Yolun sonundaki hiçliği görmeden koşturup duruyorsun oraya doğru.”

Elektrik süpürgesini açtı yine. İçindeki sesi gürültüye boğdu. Süpürgenin sesinde tüm sesler kaybolunca daha net görüyordu şimdi herşeyi. Hayır, yolun sonunda görünen şey hiç de o sesin dediği gibi bir “hiç” değildi.

Mesajlaşma çılgınlığı sayı algımızı değiştiriyor

denizkar | 18 February 2011 09:32

Sadece A.B.D.’de hergün 4 milyarın üzerinde SMS gönderiliyor. Bütün bu parmak jimnastiğinin rakam ve sayı algımızı değiştirdiğini biliyor muydunuz?

Psikologlar uzun zamandır spesifik seslerin gönüllüler bir tuşa basarken düzenli olarak çalınmasının daha sonra gönüllerin ses verilmeden aynı tuşa bastıklarında da beyinlerinde bu sesi yarattıklarını biliyorlar. Bu bilgi üzerine çalışmaya başlayan Almanya Würzburg Üniversitesinden, Sascha Topolinski benzer şekilde telefon ile mesajlaşmanın insanların beyninde harfler veya fikirler ile sayıların bağdaştırılmasına yol açabilme ihtimalini araştırmış.

Oyun

hurie | 17 February 2011 14:13

Olmadı.Yine olmadı.Oysa ki bu sefer olacaktı,bu sefer onun istediği olacaktı ve o mutlu olacaktı.Ama eli kolu bağlı kaldı yine.Olanlar tesadüf mü yoksa ters giden hayat değil kendisi miydi?Hata neredeydi,hata kimdeydi,olması gereken bu muydu,doğru olan,haklı olan neydi?Cevabını bilmediği sorular beynini kemiriyordu uyuşturuyordu adeta.