bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Keşke Bir Daktilom Olsa…

ozanTi | 04 February 2009 09:22

Şu yazma eylemini çok seviyorum. Ah bir de daktilom olsa… Daktilo istiyorum çünkü, daktilonun yeri ayrı. Çıkan o “şık şık” ses, yazmayı seven birinin duymaktan en çok hoşlanacağı seslerden biridir.
Hani derler ya; hayatta üç ses çok hoşa gider diye:

  1. Su sesi
  2. Kadın sesi
  3. Para sesi

Yazmayı seven biri içinse;

  1. Daktilo sesi
  2. Su sesi
  3. Kadın sesi
  4. Para sesi
    olmalı bu bence 🙂

Buradaki herkesin yazmayı çok sevdiğini biliyorum.Ama eğer şansınız olurda daktiloda yazma imkânına sahip olursanız, demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. O ses insanı büyülüyor. Yazma isteğini kat ve kat artırıyor. Ben sadece iki kez bu fırsatı yakalamış biri olarak, keşke kendime ait bir daktilom olsa diye iç geçiririm her klavyeye dokunuşumda 🙁

altın tapınak

nazokiraze | 04 February 2009 08:47

Sri-Lanka‘da bir yer var adı Dambulla ( burası binbirgece masallarında Serendip olarak geçer) Binlerce yıllık mağaralarıyla insanları cezbedenDambulla ,Budistler için çok önemli bir yerdir.Milattan önce tahttan zorla indirilen kral Valagamba bu magaraları görkemli tapınak haline getirmiş ve 14 sene buralarda sürgün hayatı gibi hayat yaşamıştır.
Altın Tapınagı denen bu özel mağaralar Unesco tarafından koruma altına alınmıştır.

Ebced ve gayb alemi…

gazikayhan | 03 February 2009 13:34

Sevgili kardeşlerim.
Bazılarımız ne kadar inkar etsekte,
İnsan nefsinin insanlık halinden sıyrılıp gözle görülmeyen alemle ilişki kurma yeteneği vardır…
Bu sebepten ötürü insan, yaradılışındaki bu yetenek sebebiyle, insanlık halinde sıyrılıp gayb alemi ile münasebet kurabilir.
Bu gayb-ı bilmek konusuna geçmişten beri inanmadım, ancak hayatımdaki değişiklikler ve çevremdeki insanların hakkımdaki gözlemleri, düşünceleri beni kendimle ilgili birtakım farklılıkları da düşünmeme sebep oldu.

İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah.

mutfak kalesi

nazokiraze | 03 February 2009 12:28

Mutfak her evin kalesidir. Ev alırken, tutarken genellikle mutfak ön plandadır, dolaplar eski mi? kullanışlı mı? mutfak büyük mü? vs. Her kadının mutfagı kendi kalesidir bazen büyük bazen küçük, bazen eski, dökük bazen ankastra. Çünkü tüm kadınların vaktinin büyük kısmı mutfakta geçer. Hele ev kadınları nedense bulaşık, yemek harici bile sürekli mutfakta takılırlar. Ben bir kaç arkadaşım var onlar genellikle her gün ugrar ve bu yüzden hep mutfakta olurum. Odalarda sigara içilmedigi için bizim evde sigara içme mekanı kışın mutfaktır. O yüzden kahve ortamı mutfakta olur hep. Sanırım mutfakta olmayı çok seven bir milletiz.

geleceğin edebiyat ustaları

kahramancayirli | 03 February 2009 11:09

bir maniniz yoksa annemler size gelecek'in yazarı: ayfer tunç
bir maniniz yoksa annemler size gelecek’in yazarı: ayfer tunç

notos öykü dergisinin yeni sayısına baktınız mı. geleceğin edebiyat ustalarını seçmişler. listenin en genci 1981 doğumlu kaya genç, sanırım en yaşlısı da –ki o da genç zaten- 1964 doğumlu ayfer tunç. yirmibeş isim belirlenmiş. bu isimleri seçenlerin listesi de yer alıyor dergide. benim itirazım tam da bu noktada başlıyor. seçici isimlerden, geleceğin edebiyat ustaları arasında yer alanlar var, yanlış okumadıysam. mesela öykü yazarı abdullah ataşçı seçiciler arasında yer aldıysa, usta isimlerin içerisinde yer almamalıydı bence. ve tam tersi. ama önemli olan notos’un edebiyat gündemi belirlemeye çalışması, hoş söyleşiler, işler başarması, o yüzden semih gümüş’e teşekkürümüzü edip listeye bir göz atalım. metis yayınları’ndan epey bir ismi listede görmek mümkün. öykü ve roman yazarı türker armaner, roman yazarı ayhan geçgin, listenin en popüler ismi elif şafak…. ayrıca şair küçük iskender, öykü ve roman yazarı karin karakaşlı (şimdi düzenli olarak radikal iki’de yazıyor)… liste bu şekilde devam ediyor. tüm isimleri burada saymayalım şimdilik, dergiyi alıp okumak isteyenler olacaktır. ama ben listede yer alan her ismi tek tek üzerinde durarak, yapıtlarını da dikkate alıp tartışmaya açığım. edebiyatla ilgilenen bir avuç insan hangi genç yazarları (burada bir kıstas 1960 yılı ve sonrası doğumlular diyelim) geleceğin usta adayları olarak görüyorlar, merak ediyorum. ve aslında sizin benim sayacağımız isimler bu listelerden daha önemli. çünkü orada 20 seçici yazar varsa biz burada çok daha fazla insanız. ve onlar da mutlaka kitaplar okuyorlar, edebiyatı takip ediyorlar ama okurun düşüncesi çok daha önemlidir. yazarlar bir kitabı edebi yönden beğenseler ne olacak, halk o kitabı okumamak için fellik fellik kaçıyorsa. bu arada seçimin üst sınırını 1985 yılı ve öncesi doğumlular diye kapatmakta fayda görüyorum.