bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

“Günaydın” Hepinize eyyy ahali…

Elementer | 08 February 2009 10:49

Yine geç kaldım. Bir “an” ile kaçırdım servisi. Koşsam peşinden belki… Yetişir miyim? Yakalar mıyım? Bugün gitmesem? Bensiz batar mıydı koca şirket? Yâda dünyanın dengesi falan bozulur muydu? Bilmem. En iyisi bu konuyu şu boyozcu da ayaküstü kahvaltı ederken düşünmeliyim beklide. Karbonhidrat ve çay eşliğinde…

Bir büyük su bardağı (duble dedikleri) çay ve iki boyoz geldi önüme. Bu aralar pek sık geç kalıyorum anlaşılan. Daha sipariş vermeden geldiğine göre masanın üstüne acil kahvaltım, tezgâhtarla da tanışmanın vakti gelmiş de geçiyor bile…

Populasyon

arago | 08 February 2009 10:01

Bir canlı tütünün doğanın belirli bir bölgesine yerleşmiş bütün bireylerinin bir araya gelerek oluşturduğu topluluğa populasyon denir.

bir populasyon örneği
bir populasyon örneği

Doğal Şartların populasyonu düzenlemesi ile ilgili hipotezler:

Thomas Robert Malthus
Thomas Robert Malthus

a)Malthus Hipotezi
Malthus’ a göre populasyon düzenlemesinde dış faktörler etkilidir. Bu dış faktörler Savaş, Besin Kıtlığı, Hastalık, ve Doğal Afetlerdir.
Malthus nüfüs artışının geometrik oranda artarken besin artışının aritmetik dizi şeklinde artış göstereceğini böylece birey sayısı fazla miktarda artarken besinin yetmiyeceğini savunmuştur.
b)Wein-Edward Hipotezi
Wein-Edward ‘a göre ise populasyon kendi büyüklüğünü çevresindeki besin kaynaklarına göre ayarlar. Bu düzenlemeyi sosyal davranışlardan kaynaklanan iç kuvvetlerle gerçekleşir.
Örneğin; farelere belirli alanda sınırlı sayıda besin verildiğinde fareler üreme hormonlarına etkide bulunarak üreme kapasitelerini düşürdükleri gözlemlenmiştir.Bu olay bazı canlı gruplarına özgüdür.

KAN KAYBI SÜRÜYOR…

yazartaha | 08 February 2009 09:25

Bu başlıkla hangi takımı anlatmak istediğimi anlamışsınızdır herhalde. Ligde kötü futboluyla herkesi şaşırtan, taraftarın beklentisini “Karşılıksız” çıkartan bu takım, 30.000 kombine kart sahibi kişiyi de “Neden bu kombine kartı aldım?” dedirten bir oyun oynuyor.
Evet, bahsettiğim takım Fenerbahçe. Taraflı tarafsız herkesin geçen sezon takdir ettiği Fenerbahçe… Şampiyonlar Liginde tarih yazan Fenerbahçe… Süper Lig’de geçen sezon hiç de fena bir görüntü çizmeyen Fenerbahçe… Ahmet Çakar’a bikini giydiren Fenerbahçe…
Bu yazdıklarıma birçok şey eklenebilir herhalde. Eklenir eklenilmesine ama bütün bunlar geçmişte kaldı artık. Fenerbahçe; gerek taraftarın, gerek futbolcuların geçen seneyi mumla aradığı bir sezon geçiriyor. Kötü oynuyor, yeniliyor, berabere kalıyor, en önemlisi de takım olamıyor. Fakat bunlar sanki hiç yaşanmamış gibi şampiyonluk yarışından da kopmuyor. Ne ilginç bir tezatlık bu… Tabii bunun birçok sebebi var. Bunların başını 6 takımın şampiyonluk yarışında olması çekiyor. Haftada mutlaka bu 6 takımdan biri puan kaybediyor. Bu takım Fenerbahçe olmazsa diğerlerinin üstüne çıkma şansını yakalıyor ve şampiyonluk yarışından kopmamış oluyor.
Bunlar bir yana, Fenerbahçe bu hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a konuk olacak. Geçen hafta Eskişehirspor’dan 6 yiyen Büyükşehir’e… Biliyorsunuz, geçen hafta Fenerbahçe evinde Gaziantepspor’la 1–1 berabere kalmıştı. Yani 2 puan kaptırmıştı diyemeyeceğim çünkü öyle bir oyun ortaya koymadı. Aksine 1 puan kazandı Fenerbahçe. Aragones’de bu yazdığımı sözleriyle doğruluyor zaten. Son birkaç dakikada Alex’in bazukası 1 puanı kazandırdı. O da olmasa bir hüsran daha yaşayacaktı taraftar. Fenerbahçe Büyükşehir maçıyla bir çıkış yakalamak isteyecek. Kötü oyununu sürdürürse bu çıkış çöküşe dönüşebilir tabii.
Bunlar Fenerbahçe açısından olumsuz taraflar. Bir de Büyükşehir’e bakalım. Onun da “Oyun Anlamında” Fenerbahçe’den farkı yok aslında. Geçen sezona göre kötü bir performans sergiliyor. Küme düşme tehlikesinden uzak olsa da her an o potaya yaklaşabilir ve sezon sonunda “Kaybeden” taraf olabilirler. Az önce de bahsettiğim gibi geçen hafta 6 yediler Eskişehirspor’dan. Aslında çok da kötü oynamadılar. İşlerini kırmızı kartlar zorlaştırdı. Kırmızı karttan sonra gol yemeleri de morallerini bozmuş olsa gerek ki bu dakikadan sonra bir daha toparlanamadılar. Maçı da büyük bir farkla kaybettiler. Eğer Fenerbahçe maçını da kaybederlerse düşme potasına iyice yaklaşacaklar.
Geçen sezon büyük takımlara karşı inanılmaz bir mücadele sergileyen bu takım bu sezon büyük bir düşüşün içinde. Elbette kurtulmak için bir galibiyete ihtiyaçları var ve bu da Fenerbahçe maçıyla olabilir. Hiç değilse adlarını hatırlatmak için bu galibiyete ihtiyaçları var. Bu yazımı iki takıma da seslenerek bitirmek istiyorum. Dilerim, her şey istediğiniz gibi olur…

fotoğraftaki çamaşırlar

mengu yincge | 07 February 2009 20:27

http://www.fotokritik.com/673716?highlight=çamaşır
http://www.fotokritik.com/673716?highlight=çamaşır

hava yüklü
yağmur damlaları yakınlara bırakmış
ne kadar yakın
mis gibi fotoğraflık bir gün
balkonda çamaşır asarken
üç yaşında çocuk
maşa sepeti yerde yanda tebeşirler
sözde tozsuz renkli
tam çocuklara göre
rengarenk ojeler elde
kendine sürmüş
tatlı sıcakta asılırken kuruyan nemi
elini kaldırsa çocuk inanır
balkonun devi
eli ipe değer asılır
çekmez yere
ayırır paralel ipleri muzip mi
şen bir ifadeyle mucize
niyeti heyecanla belli
göstermek anında ve o yeri
ojeli eli renklere sevgili
siyah doğal dalgası pırıl pırıl düz
neredeyse bukleli
tebessümü yüzünde güneşin kardeşi
kıskanabilir güneş olsa kardeşi
bir pozda eller havada
iplerin arasından ışıkla gülümsemesi
diğeri yerdeki çizgiye sek sek
çocuk resmi tüten
kuruyan çamaşırın nemi
canlı olmak ister çamaşırlar fotoğrafta
kararlı kışın bulunmaz bahar havasında
havada saklı baharın uzaktaki nefesi
parlak değil de sarı havanın rengi
eni konu çok sevdiğim mavi
tül bulutlu boyasız yayılmış gökyüzü
yerde gözlerime bakıyor gülümseyerek
ana bakıyor ana fotoğraflık tohum veren havada
yakalıyor güneşi çırpıp usulca
denize atıyor sonsuzca iki kere
yeşilin kokusu balkona uzanan dallardan
sarısı kahve gözlerden
mavisi canlı çamaşırlardan
geldi yüklü havada 97’den 09’a
sevinçle yerinde zıplayan çocuk
çağırdı anasını
adıyla –
serilirken sonsuzluğun güneşine bir başka kış
hava o zaman üç gibi
üç gibi bugün de çamaşır astım

2008’in en çok satan 10 kitabı

nrhnmrl | 07 February 2009 20:25

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1056393&Date=06.02.2009&Kategori=yasam&b=2008in%20en%20cok%20satan%2010%20kitabi

Oyun

onnupro | 07 February 2009 11:29

http://members.iinet.net.au/~pontipak/redsquare.html