bildirgec.org

Elementer

11 yıl önce üye olmuş, 4 yazı yazmış. 12 yorum yazmış.

Günışığı

Elementer | 10 March 2009 10:30

Gregory Colbert_Ashes and Snow
Gregory Colbert_Ashes and Snow

Bir meleğin sıcak kanatları arasından sıyrıldı gün,
Teslim oldu geceye şehir.
Kapkara karanlığını, boşaltırken gökyüzü,
Sır olmuş beyaz boşluğuna.
Öldürdü yıldızları ve ay’ı,
Şehrin aldatıcı ışıkları…
Avunmak yetmedi,
Dumansız yalazlanan ruhlara.
Avunmak yetmedi…
Kalan cılız aydınlığa.
Hasretim bu yüzden…
Günışığı’na…

Koyu bir gece kapladı,
Şehrin yalancı sokaklarını…
Yarı siyah…
Yarı kırmızı…
Damıtılmış bir ihtirasın pençesinde kıvrandı,
İhtiramsız kırmızı olanları.
Sustu aydınlıklar,
Düğüm düğüm oldu, çığ olan haykırışları.
Özlemdi bir parçası, Sır beyazına…
Özlemdi bir parçası; Doğacak olana.
Hasretim bu yüzden…
Günışığı’na…

“Günaydın” Hepinize eyyy ahali…

Elementer | 08 February 2009 10:49

Yine geç kaldım. Bir “an” ile kaçırdım servisi. Koşsam peşinden belki… Yetişir miyim? Yakalar mıyım? Bugün gitmesem? Bensiz batar mıydı koca şirket? Yâda dünyanın dengesi falan bozulur muydu? Bilmem. En iyisi bu konuyu şu boyozcu da ayaküstü kahvaltı ederken düşünmeliyim beklide. Karbonhidrat ve çay eşliğinde…

Bir büyük su bardağı (duble dedikleri) çay ve iki boyoz geldi önüme. Bu aralar pek sık geç kalıyorum anlaşılan. Daha sipariş vermeden geldiğine göre masanın üstüne acil kahvaltım, tezgâhtarla da tanışmanın vakti gelmiş de geçiyor bile…

Hangisi ?

Elementer | 17 January 2009 10:01

“Hoş geldin” mi? yoksa
“Hoşça kal” mıdır?
Bana en çok yakışan kelime…

Yetim kalmış bir yürek,
Unutur mu taşıdığı âdem’i bile?
Kayıp bir sızının son deminde,
Kırılan nedir her nefes alışta?
Bir söz mü? Bir bakış mı?
Yâda kelimeler nasıl firar eder,
Bir sokak lambası yalnızlığında?
Hoyrat zamanın bile ağdalaştığı sanrılarda,
Nedir harcanan yokluğuyla?

“Hoş geldin” mi? yoksa
“Hoşça kal” mıdır?
Bana en çok yakışan kelime…

Kefaret

Elementer | 11 January 2009 11:19

Resim:
Resim:”Kence” “eartline”

Uyanıyorum bu şehre.
Gün…
Daha kara…
Gözlerinden bile kara.
Yağmur kokusu var havada….
Her sabah ki gibi yine,
ve yine,
Kimse yok buralarda….

Yağmur yağıyor,
İnceden inceye.
Garip bir çekingenlikle.
Not düşmeden akıl defterime,
Üstü açık bir sır fısıldıyorum şehre….
Günaydın” diye…

Demin koptum geceden,
Döküldüm mermer yalnızlıktan.
Uzandım günün kantaşına,
Söz değildi bildiğim “Günaydın“.
kesilen yerlerim de inattı…
Sadece,
Sensiz şehire,
AL’ına mavi bir rüyaydı….