bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Erkekler ne söyler kadınlar ne anlar

FEYZAN | 01 May 2009 10:19

Bugün arkadaşım ile birlikte, erkekler ne söyler kadınlar ne anlar adlı filme gittik. İlk yarısında gerçekten de tüm kadınların mutlaka yaşamış olduğu bazı olaylar ve, kadınların bu durumlarda verdiği tepkilere yer verilmişti. Mesela bir erkekle çıkan kadın, doğal olarak o erkek tarafından aranılmayı bekler. Kendini o erkek için, önemli olduğuna inandırır (ve tabi o erkeğe önem verir) ve mümkünse hemen, hatta her gün aranmayı bekler. Erkek aramazsa da kız arkadaşları ile birlikte bir çok neden bularak, çıktığı erkeğin onu aramamasına mazeretler geliştirir. Biz de eskiden kızlarla hep bunu konuşurduk. Randevunun her ayrıntısını birbirimize anlatır, ve neden aranmadığımızı ya da neden aşık olunmadığımızı bulmaya çalışırdık. Bu filmden anlaşılıyordu ki, bir erkek bir kızı ya da kadını aramazsa demek ki ondan hoşlanmamıştır.
Oysa kızlar pek çok bahane bulur ve onlardan hoşlanılmadığını hiç düşünmezler. Bahane geliştiriler. Telefonumu kaybetmiştir, biri hastalanmıştır, hatta belki kendi hastalanmıştır, ölmüş bile olabilir, ama asla ondan hoşlanmadığı için aramadıklarını düşünmezler .

Dudak İzi

pilli pati | 01 May 2009 09:31

O sabah… Vaktini sevmediğim gibi, bana iyi gelmediği gibi… Hatırladıkça içimin yanması gibi, kötü, dingin, üstelik… Lanet sessiz bir sabahtı! Aşk, Antalya Havalimanı’nda kısacık öpüşlere boyun büktü. Soluğumda söz diye biriktirdiklerime çığ düştü.

Öptün! Döndün ve yürüdün!

Sanki daha o dakika bitmeden beni unuttun!

Sonra sessizce, bir suçlunun olay mahalline geri dönmesi gibi… Yaklaşıp sana, yüzüne tekrar değdirdiğim avuç içime hapsedip kokunu… Yolakoyuldum. Beni uykumdan uyandıran öpüşlerini de doldurup hafsalamın heybesine, kendi yüzümün haritasını ölçüp biçme niyetiyle o gün bugündür ortadan yokoldum.

Unutulamayan TV Dizileri…

| 30 April 2009 16:39

http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=22385&rid=2369&hid=11541692

Alex Ferguson

hag | 30 April 2009 14:13

Alex Ferguson 31 Aralık 1941 yılında İskoçya’nın Glasgow şehirinde dünyaya geldi.Teknik Direktörlük yaşamına İskoçya birinci ligi takımlarından Aberdeen’de başladı.1978’den 1986 yılına kadar İskoçya’da görev yaptı.
Menejer Alex Ferguson 1986 Yılında İngiltere Premier ligi takımlarından Manchester United ile anlaştı.Takımının başında binden fazla maça çıkarak kariyer hayatında kırılması zor bir rekaora imza attı.İstikrar abidesi olarak gösterilen teknik adam 1999 yılında İngiltere Kraliyet Ailesi tarafında Sir unvanına layık görüldü.
Sir Alex Ferguson kariyeri süresince sayısız yeteneği yeşilsahalara kazandırdı.Bu futbolcular içerisinde öne çıkan isimlerden Ryan Giggs,Eric Cantona,Roy Keane,Paul Scholes,David Beckham,Gary Neville sayılabilir.
Kurt teknik adam göreve geldiği 1986 yılından 1993’e kadar Manchester United ile ligde şampiyonluk yaşayamadı.Geçen yedi yılın ardından kulüp taraftarlarına başarılarla dolu sezonlar armağan etti.

çıplak efsane lady godiva

nazokiraze | 30 April 2009 13:13

İngiltere’de 11. yüzyılda yaşadıgı belirtilen bir kadından bahseder tarihçiler bu kadının adı Lady Godiva‘dır Mercia Dükü’nün eşidir, yani asilzadedir. Ancak onun tanınmasının, heykeli dikilmesinin, adına şiir,şarkı yazılmasının,edebiyatta bu kadar yerinin olmasının sebebi bir lady olması değil.

www.grantlamothe.com
www.grantlamothe.com

Ancak pek çok olayda oldugu gibi Lady Godiva‘da herkesin kendine göre yorumladığı bir kişilik. Kimilerinin anlattıgına göre halk üzerinde aşırı miktarda vergi yükleyen eşini, eger vergileri düşürmezse çıplak olarak şehirde gezecegini söyler, buna ragmen eşi Lord Leofric vergilerden vazgeçmez. Lady ise çırılçıplak ata binerek tüm şehri gezer, ancak gezmeden önce sokağa çıkma yasağı getirir hatta sokağa bile bakmamalarını söyler. Bir kişi hariç kimse onu görmez bu gören kişi Tom’dur ondan sonra röntgenci kelimesi Tom adıyla anılır.(peeping tom) Bu arada uzun saçlarıyla mahrem yerlerini kapattıgı da anlatılanlar arasında.(agustos 1057)

Amma da okuyoruz ha!!

makaleci | 30 April 2009 12:33

Popülizmin dibine iyice vurduk!

Bize sunulan materyallerden hiç de rahatsız değiliz, bol bol magazin, pop, günlük tüketim yapıtları, tv proceleri içinde gark olup gitmişiz.

Buna bende dahilim, bu yüzden işin bu kısmını pek de dert etmiyorum.

Yani çok pis tv de izliyorum, dizi de takip ediyorum. Bildiğiniz gibi Serdar Ortaç falan da dinliyorum, neyse…

Ama fark ettiğim öyle sinir bir durum var ki, bu duruma muhalif kalmak istiyorum nedense. Bünye o kadarını da kabullenmiyor sanki, bu kadar da değil diyorum…

”Son çıkan kitapların pompalanmasına” benim diyeceklerim.