bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

hayat böceği 2 –büyümek

taha3045 | 10 July 2009 11:15

Evden kaçmaları ile yakalanmaları toplan 15 saat kadar sürdü, onüç yaşlarında iki kız onlardan bir yaş ufak bir velet, gidecek yer olmadan, parasız,plansız, eşyasız nereye gidebilirlerdi. Akşama kadar sahilde beton blokların arasında dolaşmış Reha evine dönğnce onun tavsiyesiyle akşam olunca Reha’nın kendilerinden on yaş kadar büyük bekar akrabalarından birinin dükkanına sığınmışlardı. Yarına yada sonrasına ait hiçbir plan yada programları yoktu sadece uyumak istiyorlardı ve çok açtılar.

Teyzenin emanet çocuk korkusu ve Reha’hı sıkıştırmalarıyla gece yarısı polis baskını yapıldı dükkana, çişim var demeye utanan hayat böceğinin altına yapışının kokuları arasında aç bilaç tutuldu karakolun yolu, kızlar bekleme odasına büyük abiler dayaga alındı, dahası iki kız bekaret muayenesine bile yollandı.

şiirler

furkan iren | 10 July 2009 10:39

Power By Coronos
Power By Coronos

yaşamak yolunda
hayatta tutunmak için
bir gayret, bir umuttur
sevmek kadar

bilmediğimizi öğreten, unuttuklarımızı hatırlatan
kimi zaman ağlatan
kimi zamansa türlü hisleri haykırandır avaz avaz
tutuk sevdaların lisanıdır çoğu zaman

bir kadını tarif eder bazen hayalini kurduğum
bazense bir çocuğun saf ve masum tebessümünü
anlatır
artık görmeyi bile unuttuğum

hayat böceği 1

taha3045 | 10 July 2009 09:44

Neden bir kitap yazmıyorsun dedim, işim gücüm yok onunla mı uğraşayım, mazallah kitap çok satar ünlü münlü olurum hayatımı mahvedemem dedi.

Kitaplara konu olabilecek bir hayattı onunkisi, hırsız bir ailenin herşeye ragmen o kötü hayattan uzak tutmaya çalıştıgı, nezaretlerde dayak yiyip, hapislerde süründüğü dönemleri yurtdışı gezisi diye ona yutturdukları bir çocukluk geçirmişti. Ailenin cici kızıydı, o eve girince küfürler susar, para lafları konuşulmaz evde düzgün bir hava eserdi, zaten genellikle Büyükada’daki teyzesinde kalırdı, ailesi ona hiç yokluk göstermezdi o bir prensesti.

fıstıklar şehrinin fıstık gibi mutfağı.

nazokiraze | 09 July 2009 14:22

Bugün ablamız ve eşi yıllık izinden geliyorlar, tatil beldesi öncesi eşinin memleketi olan Gaziantep’e gittiler ve dolayısıyla benim burnuma baklava, kahke ve antep fıstığı kokuları gelmekte. Hemde kabuklu, kabuksuz envai çeşit.

Fosfor, Oleik asit, Omega-6, vitamin A, B1, E gibi içeriklere sahip, kolesterol düşüren bu fıstık ülkemizin en önemli tarım ürünlerinden biri. İran’dan gelen ucuz ve kalitesi düşük olan fıstıkla kıyaslanamayacak kadar da güzel.(Türkiye dünyanın üçüncü büyük fıstık üreticisi)

Nermin Er; Gölgelerin Gücü Adına

Galanthus | 09 July 2009 12:07

1972 yılında İstanbul’da doğan Nermin Er, 1995 Mimar Sinan Üniversitesi Heykel bölümü mezunudur.

Nermin Er, malzeme olarak kağıtları kullanır ve aynı zamanda ışıktan da yararlanır, kurgulamış olduğu hikayelerini kağıtları keserek anlatır. Değişik boyutta ve kalınlıktaki kağıtları keser, eksiltir ve yapıştırır. Her bir hikâyeye bakarken içinde kaybolursunuz.

İşine, sanatına heykel ile başlayan Er, ilk başlarda malzeme olarak metali kullansa da sonrasında malzeme olarak kağıdı tercih eder ve kağıttan 3 boyutlu, ışıklı gölgeli heykeller yapmaya böyle başlar. Aslında kâğıt hayatının her döneminde vardır. Sadece artık onu daha yakınına almıştır, malzeme olarak kullanmaya başlamıştır.

Kendisinden bahsettirir çalışmalarıyla gazetelerde ama internete bakınca çok bir şey bulamazsınız, bulduklarınız dişinizin kavuğunu doldurmaz…İşte tam böyle düşündüğümde Bant dergisinin geçen sayısında kendisiyle yapılmış röportaja denk geldim. Gönül ister ki adından daha çok bahsettirsin, duymamış biri kalmasın….

Keşke Daha Önce Söyleseydin

ozanTi | 09 July 2009 10:59

Hep bir bahanen vardı zaten.Her zaman beni atlatmak için kullanacağın bir karın ağrın olmuştu. Ne zaman seninle beraber bir şeyler yapmak istesem ya bir yerin ağrırdı ya da hep başka bir işin vardı.

Ne zaman sana aşığım dediysem karşılık alamadım.Hep yumuşak ama geçiştirici laflar duydum,tıpkı çocukları avuttukları gibi.

Kaçmak için kullanacağın bir yol vardı hep. Ben ne zaman seni köşeye sıkıştırdığımı düşünsem, tam o anda benim göremediğim kaçışı kullanırdın.

Seni en sonunda rahat bırakmaya karar verdiğimde senin bundan haberin bile olmadı.Hatta seni rahat bıraktığımdan bile haberin olmadı.Çünkü benimle o kadar ilgisizdin.