bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

çocuk polisi ,çocuk ve suç

taha3045 | 06 August 2009 12:10

Emniyet güçlerinin çocuk polisi adlı biriminden herkesin haberi vardır, peki bu çocuk polisleri ne iş yapar, nasıl eğitim alır, hangi şartlarda çalışır bunlar hakkında bilgi vermeye çalışacağım.

Çocuk polisibünyesinde görev alan yetkililer öncelikle 0-18 yaş arası çocuk gelişimi hakkında eğitim alır,bu özel eğitim içerisinde yurdumuzda çocukların korunmasını, rehabilite edilmesini sağlayan kurumları öğrenme, çocuklarla iletişim kurma teknikleri, çocuk davranış ve gelişim üzerine bilgiler, çocuklara ilişkin hukuki düzenlemeler yer almaktadır.(Çocukların Hakları)

“Türk milleti zekidir”

philies | 06 August 2009 11:37

Bu sözü sonuna hak ediyoruz… En zeki Türkler sıralamasında en tepelerde olmasa da kayda değer yerlere yerleşecekleri kesin iki vatan evladı, bu sözü hatırlattı.

Biiiir: On iş yerini soyan zanlı kendini savundu: “sarhoştum, hatırlamıyorum”
İkiii: Hırsızlık için girdiği takside polisleri görünce “müzik dinliyorum” dedi.

E.C. isimli arkadaş bir işyerinin kapılarını levye ve kesici aletle açıyor, tam 10 işyerini bir güzel soyuyor, bunu yaparken kameraları da hesaba katan E.C.’nin yüzü maskeli. Ancak E.C., daha önce yaptığı sayısız hırsızlıktaki, şahsına özel yönteminden dolayı yakalanıyor. Zanlı daha önceki hırsızlıklarından dolayı aldığı hapis cezasını yeni tamamlamış. Peki E.C.’nin polis kayıtlarına geçen ifadesi ne?
İş hanına tuvalet için girdim, sarhoştum hatırlamıyorum…
Tuvalet için girdiğimi hatırlıyorum, yüzüme maske takmam gerektiğini hatırlıyorum, ama yaptığım hırsızlıkları hatırlamıyorum, hatta kendimce yöntemler geliştirmişim, onu bile hatırlamıyorum.
Peki Türk polisi yer mi? E.C. -belli ki- yarım kalmış cezasına kaldığı yerden devam ediyor. Muhtemelen çıktığında bunu da hatırlamayacak…

EMMA GOLDMAN: dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir!

mucizemsin | 06 August 2009 10:45

Emma Goldman, 27 Haziran 1869 yılında, o dönemler Rusya’nın kontrolünde olan Litvanya’da bir Yahudi ailenin kızı olarak dünyaya geldi. 13 yaşındayken ailesi ile birlikte St. Petersburg’a taşındı. Kısa bir süre sonra II. Aleksander’ın öldürülmesiyle başlayan siyasi kargaşa ve baskıdan Yahudiler de etkilendi ve katliamlara maruz kaldılar. Aile bu karışık ortamda maddi sıkıntılar yaşadı ve Goldman okulu bırakmak zorunda kalarak bir fabrikada çalışmaya başladı. İlk kez devrimci düşüncelerle burada karşılaştı, ayrıca Çernişevski’nin “Ne Yapmalı?” adlı eserinden çok etkilendi ve bu ileride oluşacak olan anarşist düşüncelerinin temelini oluşturmaya başladı. 15 yaşında babasının onu evlendirme fikrine karşı çıktı ve 17 yaşında ailesinin isteği üzerine kız kardeşi Helena ile birlikte ABD’ye göç etti.

Burada da bir tekstil fabrikasında çalışmaya başladı. 1886’da yaşanan HayMarket Olayı sonrasında dört anarşistin öldürülmesi olayından etkilenerek, anarşizmle ilgilenmeye başladı. 1887 yılında fabrika işçisi olan Jacob Kersner ile evlense de anarşist hareketler ile ilgilenmesi evliliğini kısa sürede sona erdirdi. Ailesini ve kocasını bırakarak NewYork’a gitti.

Burada ABD’deki anarşist hareketin önemli figürlerinden olan Alexander Berkman ile tanıştı ve beraber yaşamaya başladı. 1892’de de Berkman ile birlikte Henry Clay Finch’e (Homestead Pennslyvania fabrikasında yapılan grevi silahlı muhafızlar yollayan kişi) suikast planları yaptılar, fakat plan başarısızlıkla sonuçlandı. Henry Clay Finch yaralanarak kurtuldu. Berkman 22 yıl hapse mahkum edildi.

Müddei ile müdafi

deLe | 06 August 2009 10:04

http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/08/05/muddei_ile_mudafi

İçine düşmeden…

philies | 06 August 2009 09:40

Ajanslara düşen bir haber: Sivas’ta Serkan Coşkun isimli bir öğretmen, tam bir Kurtlar Vadisi fanatiği. Genç öğretmen 97 bölümlük dizinin her bölümünde hangi konuların işlendiğini, dahası bütün bölümleri dakika dakika ezbere biliyor. Serkan Coşkun, iki ay sonra doğacak çocuğunun ismini de Polat koyacak.

Serkan Hocamızı tebrik etmemek elde değil. Tam 97 bölümü an an, kare kare, replik replik ezberlemek, her Türk gencine, her İngilizce öğretmenine, her Kurtlar Vadisi fanatiğine, dahası her Polat Alemdar’a nasip olmaz. Necati Şaşmaz’a sorsalar “47. bölümün 32. dakikasında ne dedin” diye, hatırlamaz mesela. Bence dizi ekibi Serkan Hoca’yı başarısından dolayı ödüllendirmeli, alıp güzel bir köşeye oturtmalı, korumalı, kollamalı.Serkan Hoca üstün başarısıyla yetinmemiş, dizinin her biri nevi şahsına münhasır karakterlerinin repliklerini ezberlemekle kalmamış tabi. Gittiği her yerde, eşine arkadaşlarına (muhtemelen okulda, İngilizce öğrettiği öğrencilerine, ders aralarında) İskender Büyük taklidi yapıyor, telefonu da –olmasa kabahat- “cendere cendere cendere” diye çalıyormuş. Dizi başladığında TV karşısına geçen Serkan Hoca, reklâm aralarında bile gözünü TV’den ayırmıyormuş.