bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Evet’ler, hayır olurken..

pillibebekkuyuda | 01 April 2010 09:40

Adil bir anlaşmanın verdiği zorlayıcı yükümlülükler ilk başlarda alışılası bir durum gibi gelse de, bünyeyi zorlayan ” Bunları neden yaşadım” sorgulaması yerini yenilmez muammalara bırakıyordu.

Aşkın büyüsüne kaptırıp kendini, zekasını arka plana itmiş, beklenen zamanın gelmesinin hüznünü yaşıyordu..”Biliyordum” dedi, içinden. Bunun bir gün olacağını biliyordum..

Nişanlıyken, atılan bir tokat, ona geleceğin sinyalini açıkça vermişti..Burası durulması ve inilmesi gereken ilk duraktı. Geri dönüşü biraz yorucu olsa da..

Hançer gibi batsın ruhuma derin sözlerin”

inniendo | 31 March 2010 14:29

Zaman, babamla annemin aldandıkları gerçeğini ispatlamış; Uyumsuz, asi, saygısız velhasıl sikimtrak bir mahsül ve hüzünlü bir hasatın son meyvesi çıkmış ortaya.
Bunlar süreçler ve vektörlerle alakalı değişimleri takip eden bir yığın kilometre taşları.
Momentlere ve panaromaya gelince; Lise dönemi karma bir mektep ve dilber fidanlarının bacaklarındaki aydınlanma ile geçen yıllar.. Ardından bir başka aydınlanma; Sıra arkadaşımın teşvikiyle Dev-lis’e kaydımı yaptırışım..

Üniversite sınavları, bugünkü gibi kader çanının vurup, hangi yola adım atacağımızın istikametini belirliyen sınavlardı. Sonuçların açıklandığı o gün, her taraf aydınlıktı. Sonuçta çok aydınlıktı.. Tüm eğitim hayatım muzaffer mağlubiyetlerle geçti gitti; Biliyorum ki, mahiyeti itibarı ile değil de, harici davranışlarım yüzünden hiç bir hocamdan iyi not alamadım..

peh!

egowest | 31 March 2010 13:22

Gözlerini ceket cebime bırakıp gittiğin o tren istasyonunda
Mendilim kadar ıslak bir fecre düşerken sözlerindeki hüzün
Bıraktığın yerde divane bir âşıklıkla gezinirken hüznüm
Ben hiç kıpırdamadan hep aynı noktada hep aynı yöneYani sensizliğe yani yokluğuna
Öküzün trene baktığı gibi bakmaktayım.

Soru işaretlerini sorgularken bilet teftiş memurları
Anlatamaz aciz dilim biletimin yalnız sana kesildiğini…
Gidişim dönüşüme kefil dönüşüm gidişime mecbur
Daha az masraflı olsun diye kucakta taşınan oğlan çocuğu modunda
Sığmam kendi içime kalabalığım senden
Gel de kurtar beni içimde taşıdığım öküzden…

bir belgesel başyapıtı Baraka

nazokiraze | 31 March 2010 11:52

Joseph Chemple’in “The Power of Myth‘inden aldığı ilhamla bu belgesel başyapıtını ortaya çıkaran Ron Fricke, Baraka ile tabiatı ve insanı sorguluyor.Her bir karesi ustalıkla yakalanmış, fotoğraf tadında yapılan bu eserde dünyanın çeşitli yerlerindeki insanların ibadetleri, yaşayışları ard arda soluk kesecek güzellikte yer alıyor, Kudüs’ten aniden Brezilya ormanlarına gitmek an meselesi. Budistler, Hindular, Müslümanlar, Yahudiler tüm kültürler iç içe.

Belgeselde ne bir anlatım ne de bir mesaj var, yerlerin isminden başka bir şey yazmıyor.Ödüllü bu belgeselin tasarlanması yıllar sürdü, 6 kıtada ve 24 ülkede çekildi.

seni anlatmayı isterdim… !

sptkburhan | 31 March 2010 10:28

Bırak zamanla olanı. Ardında bıraktıklarına takılma derdi. Öylece saçmalardı aslında. Kimsesizliğin ortasında bir yerde nefes almaktan nefret ediyordum. Korkuyordum. beni bırakıp gitmelerinden öte, bir daha gelmemenden korkuyordum. Sensiz sessizliğin ortasında bir yerde, karanlıkta kaybolmaktan, susuzluğu senden öte bir yerde aramaktan korkuyordum.

Gün geçmek bilmez oldu buralarda. Kimsesiz ve anlamsız oldu. Neyi nerde anlatmalıydım bilmiyordum. Seni bana soranlara seni nasıl tarif etmeliydim. Kimdin, neden aklımda yerin verdı, ve nerdeydin hiç bir fikrim yoktu. Susuzca yaşamaktan ibarettin sen ve şimdi de aynı karanlıkta boğulmaktasın sen. Benim düşünü kurduğum karanlıkta soluklanmaktasın…

iyi akşamlar aşkımmm.