bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

daha iyi bir başlık bulana kadar yeşil balığın son demeci

super hero | 05 May 2010 14:53

Kahramanımız Cevat henüz kahramanımız olduğunu bilmemekte ve sürücüsü olduğu otobüsün gazına devamlı surette basmaktadır. Sinirli olduğunu biz onun her davranışından anlamaktayız. Cevat iki şeye sinirlenmektedir. Bunlardan ilki, güzelim yazı otobüs şoförlüğü uğruna heba etmesi üzerinedir ve kendisi hiç tatil yapamazken tatile giden insanları taşımak fena derecede moralini bozmaktadır. İkinci ise, mevsimin en civcivli zamanında bile otobüsü dolduramamıştır; yani yeteri kadar adamın tatile çıkmamasından şikayetçidir.

Otobüsün yarı dolu olmasından gerek, Cevat otobüsü boş farz etmektedir ve arkadaki, canlarını bu sinirli adama emanet etmiş masum, içleri tatil heyecanıyla dolu zavallı insanların hayatıyla oynamaktadır. Sanki tabakhanede bok varmış da yetişmesi gerekirmiş gibi, habire hatalı sollama yapmakta, hız sınırlarına tecavüz etmektedir. Yine, önündeki uzunca bir mesafenin boş olması gerekçesiyle gaz pedalının kapasitesini ölçme testlerine girmişken önüne aniden bir Eskimo ineği çıkar. Tabi Cevat harbi şofördür; ve hızlı refleksleriyle hemen frene asılır. Otobüsün zınk diye durması neticesiyle ki bunda yeni aldığı lastiklerin payı büyüktür, yüksek olasılıklı bir çarpışmayı önler; fakat başının otobüsün camıyla moleküler yapıda karşılaşmasını engelleyemez. Oracıkta gidiverir.

Gözlerini açtığında karşısında çok güzel bir zenci kadın vardır. Kadının üzerinde sadece bacak arasını örten bir bez parçası… Cevat doğal olarak çok şaşırır ve repliğini unutarak şöyle der:

-Üf yavrum, hepsi senin mi?

Jackie, kanlı tayyör ve Kennedy suikastı

hayalicindegecti | 05 May 2010 12:48

Kopkoyu gizemli bakışlar, kulağa yumuşacık gelen fısıldar gibi bir ses tonu (hele Fransızca diksiyonu!), parlak gür saçlar, yaşama, aileye, dostlara,sanata ve estetiğe adanmışlık… Oleg Cassini (*) imzası taşıyan zarif giyim stili ve Tiffany’den “kiralanan” (*) görkemli mücevheriyle muhteşem bir First Lady’nin Beyaz Saray salonlarında 3 yıl boyunca, zarif ve ışıldayan salınışı.

Evet evet, Jacqueline Bouvier Kennedy’den söz ediyorum. Amerika’nın 35. Başkanı John Kennedy’nin Beyaz Saraya taşıdığı, gelmiş geçmiş en muhteşem ve unutulmaz ‘First Lady’den. Ya mutluluklarını taçlandıran iki güzel çocuk, Caroline ve John JR? Beyaz Saray’ın Kennedy’lere at Camelot süreci, hem büyük mutlulukları hem de gizlenen hüzünler barındırmıştır içinde. Küçük John’un Babası Oval Ofis’te çalışırken masasının altına saklanışı kadar sevimli bir Beyaz Saray fotoğrafı var mıdır acaba?

Bu gözyaşartıcı tablo, Dallas’ta ard arda duyulan silah sesleri ile karartılır. Takvim yaprakları 22 Kasım 1963 gününü gösterirken, Dallas caddelerinde ilerleyen konvoydaki üstü açık arabada ABD’nin karizmatik başkanı John Kennedy ve eşi Jackie ile Dallas Valisi Conally ve eşi vardır. Saat 12.30’a geldiğinde, konvoy Dealey Plaza’ya girer ve aynı anda da silah sesleri duyulur. http://www.youtube.com/watch?v=E7ao-TD-mu0
Bundan 47 yıl önce, 24 yaşındaki katil Lee Harvey Oswald tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen Kennedy suikastı bugüne değin çok tartışılmış, çok araştırılmış (***) ama ABD’nin ‘güç odakları’ istemediği için perde arkası bir türlü aydınlığa kavuşturulamamıştır. Suikastın tetikçisi Lee Oswald olaydan iki gün sonra Dallas Emniyet Müdürlüğünde Jack Ruby tarafından öldürülmüş, suskunlukla geçen yılların ardından Ruby de hapishanede gizemli biçimde ölmüştür.
Kennedy suikastının tek ve en önemli görüntüsü rastlantı sonucu orada kamerayla bulunan manifaturacı Abraham Zapruder tarafından çekilmiştir. Devlet tarafından yıllarca el konulan, sonra da sahibini zengin eden bu görüntüler o meşum anı ve First Lady’nin eşi, çocuklarının babası ama ABD’nin de karizmatik başkanı Kennedy için nasıl çırpındığını ortaya koyuyor.

BİR ÇİFT GÖZ

mavilikler | 05 May 2010 10:39

Hafta sonlarına sığdırmaya çalışıyoruz gerçek yaşamlarımızı. Penceremizin köşesine çekilip çayımızı yudumluyor ve bu kez dışarıdan, içinde kaybolmadan seyrediyoruz kalabalıkları.

Herkesin aynı göründüğü bu yerde, farklılığını koruyan tek kişi kendimizmiş gibi keyifle içmeyi sürdürüyoruz çayımızı. Ilık ılık birşeyler duyarak içimizde, karşımızdaki koltuğa buyur ediyoruz kendimizi. Penceremizin diğer köşesinden ne de güzel gülümsüyor bize!..

Yalın

witamin | 05 May 2010 09:24

Yalnız olmak bir yatağın köşegeni olabilmektir.
Uyumadan önce kendi boyundan yola çıkarak yatağın kenarlarının kareleri toplamını hesaplamak.Yatak kareyse ve bir köşede başın, ona komşu olmayan diğer köşede ayakların varsa kenar ölçülerini hesaplamak bununla mutlu olmaktır yalnızlık.

Yalnız olmak attığını attığın yerde ,koyduğunu koyduğun yerde , koymadığını hiç biyerde bulmak demektir.”Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak” yazsan bile senden başka kimse muhatabı olmaz yazının.Bulmak istemediğin gibi bırakırsın ama yine öyle bulursun.Bunun için de şükredersin ya bulmak istemediğimden daha kötü bulsaydım diye.Yalnızlığı seversin…

TEMİZLİK(!)

il mare | 04 May 2010 16:16

süprüntüler de süslenir
süprüntüler de süslenir

İki odalı bir evde temizlik var ; küçük hacimli çok sayıdaki halı, kamburlaşmış ve henüz yeni göğsünden ameliyat olmuş bir kadın tarafından balkonun kenarlarına seriliyor teker teker, annesine yardım olsun diye. Bir başka annesinin kuzusu, eski model,çok sesli bir elektrik süpürgesini çalıştırmış, aynı zamanda yüksek yaşına rağmen bir şeylerin ucundan tutmak isteyen annesinin ağır işiten kulaklarına yüksek desibeller yollayarak,süpürgenin sesiyle başıbozuk bir ahenk içerisinde azarlarını savuruyordu, elindeki boyundan çok kısa sopa zımbırtısı ile.