bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

BABAMA SORULAR…

| 02 October 2007 10:39

baba… ben nasıl oldum?
baba… madem ölücez, niye doğuyoruz?
baba… allah dünya’dan da mı büyük?
baba… allah, bize kızar mı?
baba… sen niye annemi seviyosun?
baba… aslan oğlun olmasam da, aslan örümcek adam’ın olsam olmaz mı?
baba… ben, annemin karnına nası girdim?
baba… allahı niye göremiyoz?
baba… madem allah görülmez, hissedilir, diyosun da,
ben niye hissetmiyorum?
baba… bana bağırınca da beni seviyosun di mi?
baba… niye işe gidiyosun?
baba… niye kötü şeylerin tadı güzel?
baba… niye okula gidiyoz?
baba… niye benim akülü arabam yok?
baba… benim pipim niye büyüdü?
baba… madem beni seviyosunuz, niye pipimi kestiriyosunuz?
baba… cip almak için çok mu okumak gerek?
baba… niye “bir”e “iki” demiyolar?
baba… ölünce nereye gidiyo insanlar?
baba… ben ölünce de, benim babam olucak mısın?
baba… annemi seviyosan, niye küfrediyosun?
baba… ölmek uyumak gibi mi?
baba… nasıl çok param olucak?
baba… ben ölücek miyim?
baba… sen de ölücek misin, ya annem?
baba… annemin ayağının altına bakınca niye babannemi göremiyom?
baba… annemin eteği eksik mi?
baba… büyüyünce de akrabalarımıza pipimi göstercem mi?
baba… anamın örekesi nerde?
baba… beni hep sevicen di mi?
baba… ben de çocuğumun katili mi olucam “baba” olunca?

Güneş Karşı Pencerede

| 02 October 2007 10:18

Bilmem ki
fonda elın, bende bir oşluk, salınıyorum bulutların tepsine bınmiş
deee! diyorum.
Onu anlıyorum, onu seviyorum,yea yea diye eşlik ediyorum.
Sokaklar da yürüyormuş gibi yapıyorum…
Yea! Deee! erşeye rağmen
Bir pisik eski kocasını çekiştiriyor; mrr es mrr
sarmandan mı bahsediyorlar, e o ep öyleydi… bulduğu sarışın dudak uçuklatan cinsten
yea yea deee…

Brrr avada soğudu iyiden iyiye camı kapatmakta fayda var.
…off yıne araya perde girdi boşver ayılacan şimdi aghh….
.
.
.
Baştan kurmalı ikayeyi…
…saat ooo! ileriye al ,beş daa beş daa
Güneş, Semraların binadan döndü geliyor, kaçmam lazım…
…neyse çıplak bir incir ağacı, gölgesinde soluklanayım az…
bu serçelerde, biçem biçem yarebbe!!! epsi birbirinden farklı bakıyor bügün …
…kaçtı…
…benden mi?mrrrr
Yoo!! ne işin var senin burada!
…bu benim…
söyle adi ne istiyorsun benden?
…gözlerimi mi kapatayım.
Neden diye sormayacağım bu defa.…mm! çilekli, bi daa bi daa…
…yine mi
…ne söyleyeceksin arkandan gelmeyeyim diye neremden vuracaksın a!
kıyma bana acıtmadan git bu sefer. Tamam, takip etmeyeceğim kokunu…
bir ondört sekiz milyon yüz dakika, 88168 saniye… ve daa beklerim sessizce …
gıdıklanıyorum, yapma dur yau!
ay bin kunduz!
Karıncalar, parmak aralarım…
…günaydın aşkım.
çoraplarım nerede?

YARIM ASIRLIK ÖMÜR

akoni | 02 October 2007 09:51

Geçtiğimiz aylarda 50. yaş günümü kutladım. Yarım asır. Dile kolay. Çocukluğumu hatırladım, elli yaşına gelmiş insanları düşündüm… Çocukken onlar çok büyük, yaşlı gelirlerdi gözüme. Yıllar ilerleyipte o yaşlara gelince ruhun genç kaldığını ama aslında bedenin yaşlandığını farkettim. Çocukluğumdaki 50 yaş kavramı değişmişti. Ben kendimi genç hissetmekteydim. Çok sular geçmişti köprünün altından. Geçirdiğim her yıl beni büyüttü, geliştirdi, değiştirdi.
Değişen her şey yaşamıma özgürlüğü getirdi. Tarifi kolay, anlamı derin.. Meğer hayat nasılda başkaymış özgür olunca.. Ama ne gariptir ki bazen o yüklerin tekrar gelip omuzlarıma oturduğunu farkediyordum. Her seferinde özgürlüğüm güçleniyor ve içimi her seferinde tarifi mümkün olmayan güzel bir duygu sarıyordu.
Kimi zaman kendimi ifade edebilmenin özgürlüğü , kimi zaman hayır diyebilmenin özgürlüğü, kimi zaman sevmenin, kimi zaman bağımsız olabilmenin özgürlüğü , kimi zamanda var olmanın özgürlüğü yaşamımı zenginleştiriyor.
Bazen tutsaklığımı farkediyorum. Yaşam deneyimlerim beni kendime tutsak ediyor.
Yaşamı paylaştığımız herkesle öylesine sıkı bir ilişki içerisindeyiz ki. Yaşamı paylaşırken bu kalıplarımızı çevremizdekilere yansıtıyoruz. Özgürleşmek adına bazen tutsaklığı kabulleniyoruz Bazen de tutsak ediyoruz etrafımızdakileri.. Ancak yaşama tanık olabildiğimizde bununda farkına varabiliyoruz.
Peki tek başına özgürlük ne ifade ediyor ? Ben tek başıma özgür olmuşum ne fayda.. Sen, o, diğerleri özgür değilse, içimdeki coşkunun ne anlamı varki ? Biz olabilmenin yolu hepimizin özgürlüğünden geçiyor. Birimizin özgürlüğü diğerimizin tutsaklığına neden olabiliyorsa o özgürlüğün ne anlamı var.. Çünkü hepimiz biriz ve aslında hepimiz birbirimizin içinde birbirimize hizmet etmekteyiz. Bu duruma tanık olunca. Her özgürlüğün içinde tutsaklık, her tutsaklığın içinde de özgürlük vardır. Tutsaklık özgürlüğe giden yoldur aslında.