bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Kara Çarşaflı Kadın ve İslami Militarizm

| 29 October 2007 01:23

Kadın kara çarşaf giyinmiş, içinede sarmış bombaları; vucuduna bir boydan bir boya, profesyonel işi olduğu kesin kamuflaj olarak giyidiği kara çarşaf da mükemmel bir ikili oluşturmuş. Kara çarşaf ve bomba. Vucuda bomba sarmak erkeklerin yapmış olduğu el değmiş olduğu bombanın kadın vucuduna sarılması caizmidir değilmidir fetva gerek lakin genede değişik bir ikili kara çarşaf ve bomba son yılların hitleri arasında tabiki özel mesele moda gibi bu trend fakat islamla özdeşleştirilmesi ve bu grup liderlerinin islami militarizm adına yapıldığını söylemesi ve kitlelerinde bu militarizm çerçevesinde eylemlere katılmalarını belirtmeleri farklı bir olgu.
Kadın kara çarşaf içinde eylemine odaklanmış durumda fakat beyin yapısı vereceği zararın farkında değil ve uygulamaya geçireceği davranışın neye kime yaarı var islama gerçekten yararımı var zararımı bunu düşünecek durumda değil olsa zaten bu giyim de bomba sarılmış olarak olmazdı. Beyin şok vaziyette sadece eyleme odaklanmış.
İslami militarizm tüm dünyayı kasıp kavurken nedense kaybeden müslüman kesim olmakta kişiler ve devletler bazında islam kötü zikredilmekte yayınlar tek yanlı gerçek olmayan bir hal almakta müslüman kişiler düşünülmeden militan gözüyle bakılmaktadır. Allahın son dinine bu büyük zarar verilmektedir. Bu güzelliği islamı yaşatmayı öğretmeyi islamın bilgeliğini güzelliğini gösteremeyi cihat olarak alacakken tamamen militarizm üzerine masumların kırılması öldürülmesi gibi beyni çoklanmış kara çarşaflı kadın gibi ne yapıldığı belli olmadan sonuçlar düşünülmeden bir hareket içerisine girilmiştir/girilmektedir.
Savaç çığlıkları yanına tamtam sesleri de duyulmaktadır. Mızrağa karşın top mermiye karşın güdümlü füzeler misali.. Düşünce tarzı müslümanların patlamış mısır misali patlamaları yok olmaları bilinçsiz şehitliği örnek gösterir hal almıştır..
Realiteyi bilmeden kara çarşaflı kadın gibi cahil gözü kapalı aydınlarımız misali köşe yazarlarımız ve her kahve köşesinde yaşları ne olursa olsun her türlü ulusal sorunlarımıza iki dakikada çözm bulan kitlesel davranış şeklimiz aydınlarımız vatandaşlarımızın aynası hükümetlerimiz vatandaşlarımızın aynası ya kara çarşaflı kadın kimin aynası.

blackfoal

ve oyun yeniden başlar..

Dejavuu88 | 28 October 2007 23:38

Bir üstada sormuştum (kulakların çınlasın) “bir kitap olsaydım acaba neler yazardı”
Cevabı net ve özdü;
“Eğer yarım bırakacaksanız hiç başlamayın”

Nasıl biriyim acaba insanların hayatlarında diye oturup hiç kafa yormamıştım.Bu Bomboş günün ardından aklıma geldi ve sordum kendime, NEYİM?
Her kafasına koyduğunu yapan ama fedakarlıklarla da varolup ideallerinden bile üstün tutabilen karmaşık bir canlı türü.Düğümlü olan hissettiklerimdi,sözcüklerde çözülüyordu.
Kimlerin öykülerini aldım sayfalarıma bilmeden acaba, ne kadarı okudu, ne kadarı sevdi “vazgeçilmez” kıldı, ne kadarı cesaret etti okumaya, ne kadarı tozlu bir rafta tuttu ve sayfalarımın ucunu kıvırdı “belki bir gün”ler için. Bilindi mi ki her kıvrılan sayfa kenarı tarafımdan konmuş sessiz bir nokta ile son buluyordu hep. Ne okur biliyordu ne bir başkası. Ne seyirci biliyordu ne de oyuncu.

KATİL SCHİLLER 1/3

| 28 October 2007 22:27

HERŞEYİN BAŞLANGICI

Çocukların gamsızca, düşüncesizce dışarıda oynadıkları, koşup durdukları saatler Schiller için dışarı çıkma saati hiçbir zaman olmamıştı. Bu sebepten dolayı genelde o, akşam saatlerini tercih ederdi. Etraftakiler bu garip, suratı asık adama pek alışamamışlardı. Kimisi korkuyor, kimisi zararsız olduğunu düşünüp ara sıra karşılaştıklarında sohbet etmekten kaçınmıyorlardı. Aslında bu zamana kadar kimseye zararı dokunmamıştı. Somut birşey yoktu ortada. Görenler sadece onun yüz ifadesinden kızgın bakışlarından yola
çıkarak onun zararlı, çok tehlikeli bir adam olduğunu düşünüyorlardı.

Polonezköy

pillibebekkuyuda | 28 October 2007 21:45

Çocukluğum, baykuşların ağaç kavuğundaki düzenlerini insafsızca bozmaktan keyif aldığım Polonezköy de geçti. Herşey, kafalarının yarısını kaplayan gözlerini, sonuna kadar açıp bana bakan şaşkın ifadelerini, görmek içindi..Hala gözlerini gereğinden fazla açarak konuşan insanları gördüğümde, baykuşları hatırlarım.

Polonezköy ün derinliklerine indiğinizde her yeri ağaçlarla kaplı sihirli bir masal ülkesinde hissedersiniz kendinizi..Eğer, sonbahara rastlarsanız ve bir gecenizi bu ağaçların altında geçirirseniz ertesi sabah, kahverengi yapraklardan oluşan kalın bir yorgan bulursunuz üzerinizde.. .