http://www.pazarlamadunyasi.com/Desktopdefault.aspx?tabid=209&ItemId=264&Rtabid=169
uncategorized hakkında tüm yazılar
BeLaLıM…
necronamber | 06 December 2007 15:21
Yıllar sonra bir gün rastlarsan bana
Bakma ağaran saçlarıma ufukta, renk
değiştiren gözlerime ve yıllar sonra bir gün
rastlarsam sana, evinin balkonun da yanın da bebeğine
bak yavrum feleğin lanet ettiği insanlardan biri de bu de
serseriy di de ayyaş tı de ama sakın ha ! sevme di deme…!
Oda senin gibi tüm sevenlerden nefret etmesin.İstikbalim için attığım altıncı adımı beşinci adımdan gelecek kuvvete ve kudrete lanet olsun. Paramıdır insanların miktarı ve nazarı, her yerde kurulmuş bir orospu pazarı, biz de olduk bu alemin okur ve yazarı ….
Sosyete kim biz kim BeLALIM…
Yazı Kısa İsmi (Slug) nedir, yararları nelerdir?
Kommix | 06 December 2007 15:19
http://beyn.org/slug-nedir/
Gül ailesi Çocuk bekliyor
ladress | 06 December 2007 14:46
http://ladress.blogspot.com/2007/12/gl-ailesi-ocuk-bekliyor.html
başı açık kadınlar artıyor anketi!
OguzKagan35 | 06 December 2007 14:27
http://www.iyibilgi.com/artikel.php?artikel_id=22805
BÜTÜN KADINLARIM BENİ TERK ETTİ
DEJAVU 07 | 06 December 2007 13:54
İlk sevgilim anal istediğim için terk etti. İkincisi Oral istediğim için… Üçüncüsü ise anal sonrası oral istediğimden;
Dördüncüsü sabah uyandığımda “sen kimsin?” diye sorduğumdan bırakıp gitti.
Beşincisi sigara içmediğimden – o zamanlar- “çocuksun” dedi terk etti.
Altıncıyla yollarımız, ablası olan beşinciyle beraber olduğumuz ortaya çıkınca ayrıldı.
Yedi, sekiz ve dokuz aynı döneme denk düştüklerinden bana muhalefet şerhi koymakta gecikmediler oy birliğiyle… En azından biri kalamaz mıydı?
Türk futboluna damgasını vuran yabancılar
ob1979 | 06 December 2007 12:52
Türkiye gelmiş geçmiş en iyi 30 yabancı futbolcu listesi.
Tusul API Servisi
Kutadgu | 06 December 2007 12:44
Tusul API’si, Tusul.com’daki içeriği kullanarak kendi uygulamalarınızı ve araçlarınızı yazmanızı sağlayan REST tipi bir web servisidir.
Tusul platformunu kullanarak ister “size ait haberleri sitenizde görüntüleyin” isterseniz “Tusul’daki haberleri kullanarak yepyeni ayrı bir site yapın”. Herşey elinizin altında, sizin kullanmanızı bekliyor.
Tusul API’sini aslında oyun hamuruna benzetebiliriz. Bu hamura verebileceğiniz şekiller, sadece hayal gücünüzle sınırlı…
Ayrıntılar http://dev.tusul.com
Hangimizinki gerçek aşk?
brokenlady | 06 December 2007 12:23
Geçenlerde “İlk Aşk” isimli filmi seyredince bir kez daha aklıma takıldı… Filmde konu şu: bir kadını seven iki erkek var ve bu iki erkek, kardeş. Kadının adı Nevin. (Adı nevin / Hüzün kokar ve korkardı geceleyin /’Kendini martılarla bir tutma’ derdim ‘senin kanatların yok. düşersin, yorulursun, beni koyup koyup gitme ne olursun! ‘) -diyerek Yılmaz Odabaşı’nın o güzel şiirini de hatırlayıverelim bu arada – Nevin ile Asaf birbirine aşık. Bütün kasaba (bu arada film Foça’da çekilmiş. Foça’yı seyretmek de ayrı bir keyf) da bu aşktan haberdar. Tam evlenecekler derken, Asaf Kore savaşına gider. Savaşta esir düşüp bir daha haber alınamayınca aile tarafından ölü kabul edilir. Kardeşinin nişanlısı Nevin’i seven Asaf bundan faydalanıp Nevin’le evlenir. Bir süre sonra Asaf’ın ölmediği ortaya çıkar fakat gelişen olaylar yüzünden kasabaya bir daha dönmez. Asaf’ın ölmediğini Azmi bilmektedir ama bunu Nevin’e söylemez, Asaf’ın Nevin’e gönderdiği mektupları da saklar. 40 Yıl sonra babasının ölümü üzerine Asaf’ın dönmesiyle; Asaf, Azmi, Nevin arasında büyük bir hesaplaşma yaşanır. Nevin kendisini her iki erkek tarafından da kandırılmış hisseder. Asaf kendisine ihanet edilmiş olduğunu düşünür. Azmi ise foyası ortaya çıktığı için agresif ve mahcuptur. Neyse efenim fazla da uzatmadan sadede geleyim ben… Azmi yalanlarının ve yaptıklarının bahanesi olarak Nevin’e duyduğu büyük aşkı gösterir.
Benzer konular “Gönderilmemiş Mektuplar “ isimli filmde ve “Eşkıya”da da ele alınmıştı. İzleyenler hatırlar. Bu üç filmde de sevenlerin arasına her türlü dalavere, üçkağıtçılık, vs çevirerek giren erkek, esas kızla evlenmeyi başarır. Aslında normalde hiç de kötü olmayan bu üçüncü şahıs, aşkı uğruna her tür alçaklığı yapmayı göze alır ve mutlaka yaşanan hesaplaşma sahnesinde de esas oğlana (aslında biz izleyicilere) sorar; “Ben aşkım için yaptım ne yaptımsa. Aşkım uğruna arkadaşımı satmayı, bir alçak, bir namussuz olmayı, bu vicdan azabıyla bir ömür yaşamayı göze aldım. Peki sen bunları yapabilir miydin? –hayır. O zaman söyle bana hangimizin aşkı daha büyük? “
Bu soru karşısında esas oğlan da dahil, hepimiz sus pus oluruz önce. Sonra bazılarımız uzun uzun düşünür, benim yaptığım gibi…
Ben aşkım için neyi, ne kadarını göze alabilirim? Değerlerimden vazgeçebilecek kadar gözü kara davranabilir miyim örneğin? Arkadaşımı satabilir miyim? Arkadaşımın aşkını elinden alabilmek için her tür alçaklığı yapar mıyım? Gerçek aşk bunu gerektirir mi? Aşkımın büyüklüğü yaptığımı affettirir mi? Benim bulduğum cevap şu oldu:
‘Aşk, aşık olduğun kişinin mutluluğu için gerektiğinde ondan vazgeçebilmektir…’
Kefende kredi kartı dönemi!
Tamerka | 06 December 2007 11:39
http://www.manavgat.org/anasayfa/haberoku.45.kefende_kredi_karti_donemi.html