bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

UÇURTMANIN İPİ

mavilikler | 01 November 2010 11:01

Karanlık… Ama zifiri değil… Sokak lambasının ışığı eşyaların yok olmasını önlüyor.

Yatakta doğrulmuş, sessizliği dinleyen adam hiç de hoşnut değil bu durumdan.

O her şey yok olsun istiyor. Karanlığa gömülsün her yer… En küçük ışık kalmasın…

Tek bir kişi bile kalabalık demek şimdi. Hiç değilse bu saatte yalnız kalabilsin. Böylelikle de unutabilsin bir süreliğine de olsa insanları… Ki onların arasında en az var olanını, yani kendisini buraya çağırabilsin…

Umut Adına

ozanTi | 01 November 2010 09:41

Pek umut yok bugünlerde,
Elde avuçta ne varsa umut adına
Kalmadı, tükendi, bitti…
Zaten çok şey de yoktu ya!
Olsun idare ediyordu bizi…
Razıydık az olmasına,
Lakin olmadı, olamadı…
Umut adına her şey birer birer kayboldu, gitti…

Senin gözlerinin kaybolması gibi…
Gözlerinin yeşilini göremeyeceğim gibi…
Kayboldu gitti…

New York Üçlemesi 1- Arka Sokaklar

hayalicindegecti | 31 October 2010 17:02

Kentlerde gezerken bana en cazip gelen nedir biliyor musun? Arka sokaklar. Çöpe neler atılmış? Evsizler neden o sokağı tercih eder? Pencereden gözüme ilişen gerçek miydi, yoksa hayal mi gördüm? Toptan şapka dükkanları hiç mi perakende vermez? Ahhh, ama o şapka çok güzeldi.
New York ve özellikle Manhattan bu açıdan rakipsiz. Yolu uzatmak için girdiğin sokakların birinde tam karşındaki pencerede soyunan bir kadın var örneğin:
-Aaaa gerçek mi bu?
-Yok canım, o film yahu.
-Ne filmi ya? Bal gibi gerçek, baksana soyunuyor kadın.
-Aaaa evet, bak biri daha girdi içeri.

Bu tuhaf görüntünün hemen ardından kaybolur esrarengiz çift.

Vigenere şifreleme sistemi

nelearful | 31 October 2010 14:52

Tarihte, esas olarak kırılamayan çok alfabeli şifreyi 1553 yılında Giovan Batista Belaso adlı bir italyan geliştirmiştir. 1586’da Fransız diplomat Blaise de Vigenere bu şifreyi biraz daha geliştirip ismini “Vigenere şifresi” yapmıştır. Vigenere şifresi uzun yıllar le chiffe indechiffrable(kırılamayan şifre) olarak adlandırılmıştır. Bu şifredeki düzmetindeki her harf ayrı bir şifre alfabeyle şifrelenir. Hangi şifre alfabenin seçileceğine anahtar sözcüğe bakılıp karar verilir. Böylece düzmetindeki aynı sözcükler için farklı şifremetinler oluşturulur.

Senin Gibi

ozanTi | 30 October 2010 17:58

Dil döksem, yalvarsam,
İkna edebilsem keşke…
Lâl olmuş gibi durmasam karşında…
Ama olmuyor işte, olmuyor…
Rıhtımdan ayrılan bir gemi gibi sanki
Ancak uzaklaşıyor sözcükler zihnimden…

Senin uzaklaştığın gibi,
Senin dönmeme ihtimalin gibi…
Senin gibi…

Kalem Oynatmak

firaset | 30 October 2010 15:40

*

  • Düşünceleri kağıtlardan okumak bir şey kazandırıyorsa bizlere,kalem oynatmanın zamanı gelip geçiyor belki de…
  • Kalem oynatmak sanıldığı kadar basit değildir kimilerince…Olanı/olması gerekeni, olduğu gibi anlatmak zor görünür herkese ;halbuki kalemin elle buluşmasında ne hikmetler çıkarmış: yazılanlar yaşayanlara yol göstersin diye …. Ve kalem oynatmak yürek istermiş……
  • Kalem oynatmak:Dostluk üzerine…. Hasretin mesafelere esir düştüğü anlarda bile iki ‘dost’ kalbi anlatmak sevginin kendisinde saklı olan sadakati açığa çıkarır ki bu, vefanın ne denli yüce olduğunu hissettirir insana…..
  • Kalem oynatmak: Aşk üzerine…… Görmeden sevmenin,görüpte anlatamamanın,asırlardır dilleri lal eden bir hayranlıkla kalplerde yaşayan sevginin ve sevenlerin tarihe işlendiği bir destan niteliği taşıdığını hissettiririr insana……
  • Kalem oynatmak : İnanç üzerine…… İnancın,güvenin,teslimiyetin, ruhu ne denli yücelttiğini ve farklı inançların, farklı kültürlerin, farklı yaşayışların toplumsal birlikteliğe sebep olabilecek en kaçırılmaz bir mutluluk fırsatı olduğuna inanmayı hissettirir insana…….
  • Ve kalem oynatmak : Kardeşlik üzerine….. Türlü beraberlikleri yaşamış ve birlikteliğe and içmiş ; gülerken gülmeyi, ağlarken ağlamayı, sevgiyi ve barışı ,doğruluğu ve sadakati kendine dert edinenlerin gönüllerinin temizliğini şafak vaktinin beraklığıyla insaniyet adına anlatmanın ‘kardeşlik’ adına ne denli yüce bir görev olduğunu hissettiririr insana……
  • Evet,düşünceleri kağıtlardan okumak bir şey kazandırıyorsa bizlere, kalem oynatmanın zamanı gelip geçiyor belki de……

Bir kaç güzel yer

nazokiraze | 30 October 2010 12:19

Nesim Levi Bayrakoğlu tarafından 1907 yılında İzmir’de Mithatpaşa’dan Halilrıfat Paşa Caddesi’ne gitmek için 150 den fazla merdiven çıkmak zorunda kalan insanlara kolaylık sağlamak için yaptırılan Tarihi Asansörönceleri su ile çalışırdı, günümüzde ise elektirikle çalışmakta.

Ünlü oyuncu ve müzisyen Dario Moreno’nun doğduğu evin bulunduğu Dario Moreno Sokağı asansörün girişinin bulunduğu yerdir. Genellikle bi dönem Musevi vatandaşların oturduğu Sakız evler ve bu asansör sokağa olan ilgiyi arttırmaktadır. Asansörün mimari anlamda benzeri Lizbon’dadır.

Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından Sultan I. Ahmed’e hediye edilen Alman Çeşmesi Sultanahmet Meydanı`nda yer alır. (Çeşmenin üzerinde Almanya yazan yazı:”Alman Kaiser’i Wilhelm II 1898 yılı sonbaharında Osmanlıların hükümdarı haşmetlü Abdülhamid II nezdinde ziyaretinin şükran hatırası olarak bu çeşmeyi yaptırdı”)