bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

İMKANSIZLIKSIZLIK

zoey | 24 June 2008 09:50

sana seni öldürmek istediğimi tüm samimiyetimle söylesem samimiyetime binaen buna izin verir misin?çünkü seni gerçekten öldürmek istiyorum
ve bunu yapamassam eğer bu durum bi tramva doğurabilir ve zamanla şizoit bi duruma dönüşebilir içimde…bunu istemezsin değil mi?
eğer ben seni tanıyorsam istemezsin ve bu yüzden;sadece benim iyiliğim için değil seninde ilerde bi gün “keşke buna izin verseydim” dememen için;yani senin içinde istiyorum bunu.çünkü sen iyi bi insansın yani benim gibi değilsin…neye göre mi o bildiğin kurallara göre işte…yolları gri yapan;koluma saat taktıran;gece olunca uyumam,sabah erkenden işe gitmem gerektiğini;paraya kutsal kitap kadar ihtiyacım olduğunu;big brotherin izin vermediklerine karşı çıkılmayacağını söyleyen kurallar gibi…kurallar o kadar çok ki…mantık kavramının egale olduğu tek diyar bu kurallar diyarı.ve ben şimdi seni öldürmek istemekle bütün kuraların dışına çıkacağım!buna izin verir misin?…seni öldürmeme izin verir misin…bana kendimi ilk ve son kez özgür ve samimi hissettirmek ister misin…bunu başkasından isteyemem…son kez soruyorum seni öldürmeme izin verir misin anne?

not:bu hikayedeki tüm unsurlar ve kişilikler hayal ürünüdür.

“O” İşte “O”ooooooo

07ebru | 24 June 2008 09:46

Doktorlar çağırdı,gittim odalarına
-Buyrun Oturun Lütfen
-Peki (Dağıtacaklar şimdi beni belli işte otur ayakta kalma söyleyeceklerimizden sonra sarsılacaksın sonra bayılırsın kafanı bir yere çarpar başımıza iş açarsın otur işte sağlam olsun)
-Sanırım hastanızın durumundan haberdar değilsiniz? Sizi çok umutlu görüyoruz o nedenle gerçeği bilmeniz gerektiğini düşündük.
-(İşte şimdi bittim ben “O”nun gidişine hazır ol diyecekler.Nasıl sustursam şunları?) “O”nun bu hastalığı ancak moralle yeneceğini biliyorum o nedenle elimden geleni yapıyorum.
-“O”nun tüm ciğerlerini sarmış ve dağınık durumda ancak bir kütle var ki hızla büyüyor (söyleme işte biliyorum ben ne olduğunu ama kabullenmek ağrıma gidiyor sus söyleme ağlamamak için dudaklarımı parçalıyorum boğazımda yumru nefes alamıyorum sus dedim sus) damara gelerek parçalamasını bekliyoruz.O nedenle hastanızı bir an bile yalnız bırakmamalısınız
-geldiğimden beri hiç ayrılmadım yanından…(Konuşamıyorum artık sadece gözlerimi silerken kafa sallıyorum biliyorum der gibi bir sessizlik şaşırıyorlar bana günlerdir dimdik ayakta duran hiç ağlamayan kadın şimdi ağlamasını kesemiyor diye.Çok uğraşıyorum ağlamayı kesip konuşmak için ama kendime geçmiyor hükmüm o da doktorların sözüne inanıyor mu ne? Yok inanamaz.Doktorlar beni teselli etmeye çalışıyor ama buna bile izin vermiyorum konuşamıyorum ama işaret parmağımla hemşirelerin resimlerindeki gibi susun işareti yapıyorum ve susuyorlar.Derin bir nefes alıyorum.)
Dünyada örnekleri var bu konu ile ilgili çok araştırma yaptım milyonda da bir olsa mucize şansı var ve ben o mucize hakkımı kullanmak istiyorum.Ben “O”nunla bu hastaneden yürüyerek çıkacağım.Şimdi müsaadenizle “O”nun yanına gitmeliyim.( bir şey söylemelerine fırsat vermeden atıyorum kendimi odadan dışarı hastanede tek başıma kalacağım yer wc önce kendimi toparlamalıyım yoksa bu halde “O”nun odasına nasıl gider ve gözlerine bakabilirim ki?)
Wc boş hıçkırıklarımı salıyorum rahatça ahhh bu nasıl bir acı yüreğim sökülür gibi fayanslara tırnaklarımı geçiriyorum manikürüm bozuluyor “O” bunu fark eder ve üzülür kendine gel aynada gözüm gördüğüm yüz korkutuyor beni rimellerim akmış “O” ağladığımı anlarsa kahrolur hemen düzelt saçını başını makyajını tazele,tırnakları saklarım bir süre ve ona çaktırmadan törpülerim hemen.
Ahhh aklıma neler geliyor senin yerine orada yatan ben olsaydım şimdi burayı ayağa kaldırırdın ben yapmaz mıyım senin için aynı şeyi yaparım tabii ki ama ayağa kalkması gereken burası değil…
SENSİN SENNNN!!!

Tribünden Çek Cumhuriyeti – Türkiye Maçı

MerakliKedi | 23 June 2008 17:04

Arkadaşların ısrarı üzerine bu sefer de böyle olsun deyip, Futbol Federasyonuna başvuru yaptık. Tek maça bilet vardı: Çek Cumhuriyeti…. Ve bilet de çıktı. Sonra maçlar başladı. Önce Portekiz, zaten Portekiz’e yenilmeyi bekliyorduk. Sonuç sorun değildi. Ama İsviçre maçı çok heyecanlıydı. Çünkü yenilirsek Çek Cumhuriyeti maçına gitmemiz çok anlamsız olacaktı. Son dakikalarda netleşen durumumuzla Çek maçının ne kadar güzel olacağı belirlenmişti. Portekiz maçı sonrasında bizim için hafif üzülen tanıdıklar şimdi hadi bakalım bir umut demeye başlamışlardı.

diler…

astral | 23 June 2008 16:22

Aşk bitti. ‘Bitmese, ben biteceğim. Ruh hastası olma yolunda ilerlediğimi fark ettim. Onunlayken de ağlıyorsam, ne anlamı var ki…’ diye geçirirken içinden şu hiç unutmadığı laf kazınır beynine:

‘En acıtıcı olan her zaman sevgilin varken sevgi ihtiyacı duymandır. Sevgilin yokken yalnızlık bu denli koymaz.’

İlgisizlik, öldürücüdür. Sessizlik; tokattan, ihanetten, terk edilmekten daha ağır gelir. Bu saydıklarım soğumayı getirir, işi kolaylaştırır. Lanet olsun dersin; için acır, acır; ama biter. Bu kadar.

Sessizlik öldürücüdür. Soğuk telefon konuşmaları öldürücüdür. Hele her şey normalmiş gibi davranmak, asıl zıvanadan çıkaran edim olur. Sevdiğini söylemeyen bir adam, sevginin göstergesi olarak ilişkinin devam etmesini sunar. Ki, ne yazık ki, ona göre bu yeterlidir.

AYRILIK

referee37 | 23 June 2008 16:22

bütün ayrılıklar ağlatır...
bütün ayrılıklar ağlatır…

seninle mutlu bir hayat kuracaktım
seni hep benim olacaktın
gün gelipde senin için ağlayacakmıydım
belki gelirsin diye yollaramı bakacaktım

hayallerimiz vardı köy düğünü yapacaktık
cocuğumuz olunca en güzel ismi koyacaktık
gün gelip biz ayrılacakmıydık
biri birimizi görünce başka tarafa mı bakacaktık

beyaz gelinliğinle şehir turu atacaktık
herkesi kıskandıracaktık
herşeye inat biz olacaktık
nerden bilirdik gün gelip hasret kalcaktık