bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Vakum Demlikler ve Cafetino

kapuska | 06 July 2008 10:09

Yazın bu vakitleri gelince hararetimi aldığından mı bilinmez bir kahve merakı başlıyor. Bugün sizlere sofistike bir üründen ve onun çalışma esaslarından bahsetmek istiyorum.
İngilizceden vakum demlik veya vakum çaydanlık olarak çevirebileceğimiz “vacuum pot”lar ilk kez 1840’lar civarı Avusturya’lılar ve Fransız’lar tarafından hemen hemen aynı zamanlarda fakat birbirlerinden habersiz olarak geliştiriliyorlar. Bugün piyasada camdan ya da diğer malzemelerden olsun çok sayıda çeşitini bulmak mümkün. Bu methodla kahve pişirmenin temel avantajı ise diğer demleme yöntemlerine göre daha temiz, gevrek, ve zengin bir aromanın elde edilmesi.

Vakum Demlik Şeması
Vakum Demlik Şeması

Vakum demlikler temelde üç ana parçadan oluşurlar. Bunlar üst üste yerleştirilen iki hazne ve onları birbirine bağlayan filtreli bir kanallı çubuktur. Çalışma esasları karışık gibi gözükse de aslında son derece basittir. Başlangıçta alt hazne su dolu olarak ısı kaynağının üstüne yerleştirilir. Kaynamaya yakınken üst hazne kahve dolu olarak yerine konur. Kaynama başladığında oluşan buhar basıncı altındaki suyu kanallı çubuktan yukarıya iterek kahvenin demlenmesini sağlar. Oluşan basınç ve yukarı hazneye iletilen sudan dolayı bir süre sonra alt haznede su minimum düzeye iner. Bu durumda ısı kaynağı iki dakika kadar daha tutulduktan sonra ortamdan uzaklaştırılır. Bir süre sonra alt haznedeki buhar yoğunlaşmaya başlayacağından bir vakum etkisi yaratır ve yukarıdaki haznede demlenmiş olan kahve bu vakum etkisiyle filtre edilerek tekrar alt hazneye döner. Son olarak kahvemizi alt hazneden servis yaparız. Nasıl gayet basit değil mi ? 🙂

Kendimi Sorguladım…

CESMISIYAH | 06 July 2008 10:05

Küvetimi su ile doldurdum,özel aromalı ve hoş kokulu duş jelini boşalttım.Kendini saldım ılık suların içine,kendimle birlikte düşüncelerimi de saldım.

Film şeridi gibi hayatım dizilmişti sıraya; güzel çocukluğum,harika gençliğim ve muhteşem üniversite günleri…Aşklarım,hayal kırıklıklarım,özlemlerim,yaptıklarım,yapamadıklarım,yapacaklarım derken düşüncelerde yüzmeye

Unutmak kolay değil tüm yaşanmışlıkları,güzel anıları,tanıdığım insanları,dostlarımı,arkadaşlarımı bir bir andım.

İstediğim gibi bir hayat yaşadım mı diye sorguluyorum.

Öyle sorgulamışım ki her yerim buruş buruş olmuş ama hala sonuca varamamıştım.

Denizden Babam Çıksa Yerim !

tenedian | 06 July 2008 09:58

Deniz kenarında yaşayanlar bilirler: Beş kuruş harcamadan deniz size en lezzetli yiyecekleri sunar. Hem toplaması, hem hazırlaması ve hem de lezzeti bir olaydır.
Mesela pitalides:

Pitalides
Pitalides

Pitalidese deniz şemsiyesi diyenler de vardır. Şemsiye formunda kayalara sımsıkı yapışmış bir
midyedir. Adamı uyandırmadan bir bıçak darbesiyle kayadan ayırdınız ayırdınız, başaramadıysanız onu
unutun artık, kayaya iyice yapışır, inat ederseniz o da inat eder ve kırılır. Hemen kıyıda da yaşadığından elde etmek kolay ve zahmetsizdir. Ve hemen kıyıda tüketilebilir: Bunun için biraz çalı çırpı ve atılmış bir teneke ve bir şişe şarap yeterlidir. Yakılan ateşin üzerine teneke ve onun üzerine de pitalidesler
yerleştirilir. Pişenler şarap eşliğinde sahilde mideye indirilir. Yok, “ben bunları evde halledeceğim”
derseniz pitalidesleri güneşte kurutmadan eve ulaştırmanız gerekir. Kıyıdaki tenekenin işlevini bir
tavaya, biraz ısınmış şarabınkini de buz gibi bir beyaz şaraba yükleyebilirsiniz. Ama belki siz
avcı-toplayıcı bir ruhta değil de incelmiş zevklerin insanısınızdır, o zaman da kıyıdan toplanılan
pitalidesler hizmetinizdedir: Haşlar, ayıklar, zeytinyağında soğan, domates, baharat ile kavurur ve yapacağınız deniz ürünlü pilavın içine eklersiniz. Kimi yerlerde sıcak olarak tüketilen bu pilav soğutulup yenilirse bence parmaklarınıza dikkat etmeniz gerekir.

Haber & Deja yapım iftiharla sunar..

Dejavuu88 | 06 July 2008 09:58

HABER VE DEJA ORYAK YAPIM
Bir otelin lobisinde oturuş hafif üyeleri kendi aralarında sohbet ederler.
Haber, arkadaşlar biraz yavaş konuşun gelen geçen bize bakıyor, yan masadakiler de rahatsız oldular.
Deja, arkadaşlar ne içiyorsunuz çaylar ve sular bizden içki içenler pamuk eller cebe.
Garsoooonnnn bakarmısın!

aRRoGaNTe HoMbRe al canım. hepsini bitir. ilaçlı viski. ama oncesinde uyarayım, ben evli bir erkekim..! ooov, bela bir ikili olacagız galiba kop. koooooooop….! beni tut, beni sev…:
kopanisti sorun deil arrogantam, ben de evli ama müsait bi kadınım… olur şekerim, akşam geçerken uğra bana Anthro DİYOR Kİ,) Aman Allahım, bu manyaklar onu da mı yaptılar yoksa.

Korkarım Gideceksin…

WATERFAIRY | 06 July 2008 09:00

Dün gibi tanışma sahnemiz,başrol senin,benim.Figüran bilgisayarlarımız networkten beter ağlarımız.Gün gelip aklımın başımdan gideceğini düşünmeden seninle chatleşmenin keyfini yaşıyordum.Arada netten düşsek bile sana uyanmak,tekrar kavuşmak,resetlemek için uğraşmak bile yetiyordu.Tırnaklarım şahitti bu aşka, klavyeye sıkı sıksı basıyordu,hızlı olmak zorundaydım yoksa aşkım beni başkasına yazıyorum sanıyordu.“ Aşkım senden başkası msn adresimde on-line olamaz,senden ötesini engelledim” desem de yetmedi çünkü çok seviyordu.Gücüme gidiyordu bana güvenmeyişi tesellim “inanıyor ama beni çok sevdiğinden böyle yapıyor” diye düşünmekti.Artık susacak kalemim senin olmadığım tüm hecelere,gidişine dayanamasam da dönüşünün imkansızlığını çevirimiçi anlık iletinde hissettim,sana tutunurken düşmeyi göze aldım,gülün dikeni ile kanattın.Sen giderken ardından bakmayacağım işte.Bakmayacağım dedim,dayanamayacağımı bilirsin.Ben bakmazken git.Pc başında yaşadığımız her anı unut ta git.Git hadi gözlerimi yummuşken git.Gözlerim şahit olmasın gidişine,ben gözlerimi kapatmışken git.Açarsam gözlerimi gidişine izin vermemem,elini çabuk tut yoksa gözlerimi aniden açıveririm.

nerede o eski şarkılar?

dimoedes | 06 July 2008 02:00

nerede o eski bayramlar gib oldu ama bana göre öyle nerede o eski şarkılar. aşuk maşukuna yazardı gönülden yazardı,severek yazardı, özlemle yazardı. yalnız benim için bak yeşil yeşil derdi yada Kederimle yanıp sönse de canım.İnan ki ben sana yine hayranım derdi. şimdiye bakıyorsun arabada beş evde onbeş yada bas gaza gibi saçma sapan anlam teşkil etmeyen yada amacının ne olduğu bile belli olmayan sözler tıpkı laylaylom sana göre sevmeler…. hayatın tadı tuzu kalmıyor artık.. artık hep nerede o eskiler diyeceğiz sanırım….

zeki müren
zeki müren