bildirgec.org

türban sorunu hakkında tüm yazılar

TÜRBAN SORUNUNUN “İSTENİRSE” ÇÖZÜLÜR

chekimcenter | 22 July 2008 13:34

Türban sorunu hakkında yazdığım bundan önceki yazımda sorunun kaynağının İmam Hatip Liseleri haline getirildiğini yazmış ve sorunun çözümü noktasında da İmam Hatip Liseleri konusunda atılacak radikal adımların yararlı olacağını belirtmiştim.

Bu nedenledir ki kanaatimce öncelikle İmam Hatiplere kız öğrenci alımının yasaklanması gerekmektedir. Çünkü buralarda okuyan kız öğrenciler sadece Kur’an kurslarında hocalık yapabilmekte,bunu yapanların sayısı da genel toplamın çok az bir oranını teşkil etmektedir. Bu nedenle devlet her sene Kur’an kursu öğretmeni ihtiyacını belirlemeli ve sadece bu sayıda kız öğrenciyi eğitecek ve sınavla girilebilecek bir yeni bir kurum ihdas etmelidir.Ancak bu sorunun çözümü için tek başına yeterli olmayan bir adımdır.Bunun hemen akabinde lise eğitimi de zorunlu kılınarak zorunlu öğretim 12 yıla çıkarılmalıdır.Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılacak reform ile özellikle müfredat baştan aşağı yenilenmeli ve çağdaş, modern ve laik Türkiye cumhuriyetinin ilkeleri öğrencilere bu okullarda sıkı sıkıya verilmelidir.

TÜRBAN SORUNU-2

chekimcenter | 22 July 2008 10:52

C.Eren ÇELİK

Türban sorunu ile ilgili bir önceli yazımda sadece türban sorunun siyasal hayatımıza girişini özetlemiştim.Oysa türbanı sadece simgesel bir sorun olarak ele almak son derece yanlış ve bir o kadar eksik bir değerlendirme olacaktır.Sorun sosyal, kültürel, ekonomik nedenlerle ortaya çıkarak kemikleşmekte sonrasında ise siyasal boyuta evrilmektedir.Yapılan araştırmalar açıkça göstermektedir ki ekonomik gelir seviyesi ve kültür düzeyi düştükçe türban takma oranı aynı oranda artış göstermektedir. Bunun nedeni ise toplumun yaşadığı ekonomik sıkıntılar arttıkça eğitim seviyesinin (ve buna bağlı olarak kültür seviyesinin) düşmesi bunun sonucunda ortaya çıkan toplumsal yapının giderek daha kaderci ve muhafazakâr bir kimliğe bürünmesidir.Öte yandan yaşadığı muhafazakar çevreni etkisinde kalan ve türban konusunun siyasallaşması ile kendisini bir yere ait hissetmek ve aidiyet duygusunu belli etmek isteyen genç kızlarımız örtünmektedir ki kanaatimce konunun sosyal boyutu incelenirken bu noktaya özellikle dikkat edilmelidir.Ancak şu da çok açık bir gerçekliktir ki yukarıda belirttiğimiz şartlarla oluşmuş muhafazakar yapıdaki aileler çoğu zaman kız çocuklarının türban takmasını uygun görmekte bu nedenle kız çocuklarını çoğunlukla İmam Hatip Liseleri’ne göndermektedirler.İşte bana göre Türkiye’de yaşanan türban sorunun kaynağı da buradadır. An itibariyle hâlihazırda mevcut bulunan İmam Hatip Lisesi sayısı 456’dır. Özellikle AKP iktidarı sonrası kız öğrencilerin daha fazla rağbet gösterdiği okullarda 135 bin öğrenci mevcut. Ve bu öğrencilerin %60’ı kız….

TÜRBAN SORUNU-1

chekimcenter | 22 July 2008 10:18

C.Eren ÇELİK

Türban sorunu olarak bugün Türkiye’nin kanayan yarası haline gelmiş daha doğrusu getirilmiş olan problemin kaynağını iyi bilmek gerekmektedir…Binlerce yıldır İslamiyetle yaşayan ve Müslüman olan bu toplumun 1968 yılına kadar “türban” yahut “tesettür” gibi bir problemi olmamıştır. Peki ne olmuştur 1968 yılında…
Şule Yüksel Şenler isminde bir gazeteci-yazar kendince bir stil ortaya atarak yeni bir başörtüsü bağlama modeli geliştirmiş, yüzlerce konferans vererek kapanmanın gerekliliğini anlatmış dönemin genç kızlarını verdiği konferanslar, yazdığı yazılar ile etkilemeyi başarmış ve “türban” akımının Türkiye’deki öncüsü olmuştur…Öncüsü olmuştur diyorum çünkü türbanın aslı Türkiye’de değildir. Türban 1970’li yıllarda Lübnan’da ortaya çıkan bir örtünme modelidir.O yıllarda Lübnan’ın Güneyini kontrol altında bulunduran Filistinli gerillaların Şii kadınları taciz etmelerini minimize etmek için İranlı dini önder Hiccetülislam Musa Sadr tarafından bizzat modeli çizilmiştir. Bu model ile tek tip kapanan Şii kadınların hem mezheplerinin farlılığının belli olması,hem taciz edilmelerinin minimize edilmesi hem de o dönemde Lübnan’ın Güneyinde yeni yeni filizlenen Şii silahlı güçlerin bu kadınları korumaları altına alması hedeflenmiştir.Daha sonra bu akım İrana sıçramış ve Şah Rıza Pehlevi’nin devrilmesi esnasında kadınlar tarafından kullanılarak bir dini ve siyasi sembol haline dönüştürülmüştür.

Türban’a Son Nokta

64egesel64 | 12 June 2008 06:21

Bilindiği gibi AKP hükümeti seçmenlerine verdiği sözü tutma girişiminde bulundu ve ülkede yapılması gereken onca iş varken üniversitelerdeki türban serbestliğine el attı.

Yaptığı anayasa değişikliği ile türbanın üniversitelere girmesine yol açtı.

Fakat AKP hükümeti bir şeyi unutuyordu. Anayasamızın ilk 3 maddesi kesinlikle değiştirilemezdi.

AKP ve kendini padişah gibi gören 1. RTE bu maddelerin üzerinde oynamakta sakınca görmedi.

Ama görülüyorki oynamaya çalıştıkları rol kendilerine baya bir büyük geldi ve Cumhuriyet Halk Partisinin dava açmasıyla olaya hakimlerimiz el koydu.

Yeter türban diye tutturmayın artık.

guney01 | 06 June 2008 17:37

türban
türban

Anayasa Mahkemesi türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğini iptal etti.Anayasa değişikliğini 2’ye karşı 9 üyenin oyuyla iptal etti.Türbanın önü laik türkiyede kapalı kaldı.detaylar burada.

Üniversitelerde kravat’a özgürlük

elektron | 07 February 2008 08:56

Kravat’a ilişkin tartışmaların yaşandığı şu dönemler halkımız için zor ve sabır gerektiren bir merhaledir. Yıllarca bize kamusal alanda kravat taktırmayan Qenan KOZMOS darbesinin ardından üniversitelerde ve kamusal alanda kravat takmak isteyenler hak ve özgürlüklerini yavaş yavaş elde etmeye başlıyor.

İlk başlarda bu sevindirici haber’e Qenan KOZMOS, Deniz KALGELDİBAY ve benzeri gericiler tarafından müthiş bir muhalefet oluşturuldu. İlk açıklamaları Deniz bey şöyle yaptı ;

“Bir parça bez için nedir bu kargaşa. Kravat Türk kültüründe yoktur. Hırvatlar boyunlarına bez kurdeleler takıyordu. Sonra Fransızlarla bir yakınlaşmıştık o yüzden oldu böyle. Olay bundan ibarettir. Halkımız için en iyisini biz söyleriz. Çekeceksin çizgili gaffur gömleğini filinta gibi delikanlı olacan. Sözümüzden dışarı çıkmaycan. Bu yapılanlar anayasaya ve layıklığa aykırı şeyler.”