bildirgec.org

chekimcenter

11 yıl önce üye olmuş, 8 yazı yazmış. 26 yorum yazmış.

TÜRKİYE’Yİ DÖNÜŞTÜRDÜLER

chekimcenter | 28 July 2008 09:41

C.Eren Çelik

Bu sitede daha önce yazdığım Türban konulu 3 yazı bazı arkadaşlardan tepkiler gördü. Bunu oldukça doğal karşılıyorum. Kimse kisenin fikirlerine katılmak, o fikirleri benimsemek zorunda değil sonuçta. Ben bunları -kişiliğe saldırı olmadığı sürece- fikri zenginlik olarak görüyorum.

Ancak Türban konusu tartşılırken sanırım bir nokta eksik bırakılıyor.

Türban çeşitli sorunların temel kaynağı değil aslında. Türban bir sonuç…

Türban Türkiye ‘de hayata geçirilen “toplumu Dönüştürme Projesi”nin bir sonucu.

TÜRBAN SORUNUNUN “İSTENİRSE” ÇÖZÜLÜR

chekimcenter | 22 July 2008 13:34

Türban sorunu hakkında yazdığım bundan önceki yazımda sorunun kaynağının İmam Hatip Liseleri haline getirildiğini yazmış ve sorunun çözümü noktasında da İmam Hatip Liseleri konusunda atılacak radikal adımların yararlı olacağını belirtmiştim.

Bu nedenledir ki kanaatimce öncelikle İmam Hatiplere kız öğrenci alımının yasaklanması gerekmektedir. Çünkü buralarda okuyan kız öğrenciler sadece Kur’an kurslarında hocalık yapabilmekte,bunu yapanların sayısı da genel toplamın çok az bir oranını teşkil etmektedir. Bu nedenle devlet her sene Kur’an kursu öğretmeni ihtiyacını belirlemeli ve sadece bu sayıda kız öğrenciyi eğitecek ve sınavla girilebilecek bir yeni bir kurum ihdas etmelidir.Ancak bu sorunun çözümü için tek başına yeterli olmayan bir adımdır.Bunun hemen akabinde lise eğitimi de zorunlu kılınarak zorunlu öğretim 12 yıla çıkarılmalıdır.Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılacak reform ile özellikle müfredat baştan aşağı yenilenmeli ve çağdaş, modern ve laik Türkiye cumhuriyetinin ilkeleri öğrencilere bu okullarda sıkı sıkıya verilmelidir.

TÜRBAN SORUNU-2

chekimcenter | 22 July 2008 10:52

C.Eren ÇELİK

Türban sorunu ile ilgili bir önceli yazımda sadece türban sorunun siyasal hayatımıza girişini özetlemiştim.Oysa türbanı sadece simgesel bir sorun olarak ele almak son derece yanlış ve bir o kadar eksik bir değerlendirme olacaktır.Sorun sosyal, kültürel, ekonomik nedenlerle ortaya çıkarak kemikleşmekte sonrasında ise siyasal boyuta evrilmektedir.Yapılan araştırmalar açıkça göstermektedir ki ekonomik gelir seviyesi ve kültür düzeyi düştükçe türban takma oranı aynı oranda artış göstermektedir. Bunun nedeni ise toplumun yaşadığı ekonomik sıkıntılar arttıkça eğitim seviyesinin (ve buna bağlı olarak kültür seviyesinin) düşmesi bunun sonucunda ortaya çıkan toplumsal yapının giderek daha kaderci ve muhafazakâr bir kimliğe bürünmesidir.Öte yandan yaşadığı muhafazakar çevreni etkisinde kalan ve türban konusunun siyasallaşması ile kendisini bir yere ait hissetmek ve aidiyet duygusunu belli etmek isteyen genç kızlarımız örtünmektedir ki kanaatimce konunun sosyal boyutu incelenirken bu noktaya özellikle dikkat edilmelidir.Ancak şu da çok açık bir gerçekliktir ki yukarıda belirttiğimiz şartlarla oluşmuş muhafazakar yapıdaki aileler çoğu zaman kız çocuklarının türban takmasını uygun görmekte bu nedenle kız çocuklarını çoğunlukla İmam Hatip Liseleri’ne göndermektedirler.İşte bana göre Türkiye’de yaşanan türban sorunun kaynağı da buradadır. An itibariyle hâlihazırda mevcut bulunan İmam Hatip Lisesi sayısı 456’dır. Özellikle AKP iktidarı sonrası kız öğrencilerin daha fazla rağbet gösterdiği okullarda 135 bin öğrenci mevcut. Ve bu öğrencilerin %60’ı kız….

TÜRBAN SORUNU-1

chekimcenter | 22 July 2008 10:18

C.Eren ÇELİK

Türban sorunu olarak bugün Türkiye’nin kanayan yarası haline gelmiş daha doğrusu getirilmiş olan problemin kaynağını iyi bilmek gerekmektedir…Binlerce yıldır İslamiyetle yaşayan ve Müslüman olan bu toplumun 1968 yılına kadar “türban” yahut “tesettür” gibi bir problemi olmamıştır. Peki ne olmuştur 1968 yılında…
Şule Yüksel Şenler isminde bir gazeteci-yazar kendince bir stil ortaya atarak yeni bir başörtüsü bağlama modeli geliştirmiş, yüzlerce konferans vererek kapanmanın gerekliliğini anlatmış dönemin genç kızlarını verdiği konferanslar, yazdığı yazılar ile etkilemeyi başarmış ve “türban” akımının Türkiye’deki öncüsü olmuştur…Öncüsü olmuştur diyorum çünkü türbanın aslı Türkiye’de değildir. Türban 1970’li yıllarda Lübnan’da ortaya çıkan bir örtünme modelidir.O yıllarda Lübnan’ın Güneyini kontrol altında bulunduran Filistinli gerillaların Şii kadınları taciz etmelerini minimize etmek için İranlı dini önder Hiccetülislam Musa Sadr tarafından bizzat modeli çizilmiştir. Bu model ile tek tip kapanan Şii kadınların hem mezheplerinin farlılığının belli olması,hem taciz edilmelerinin minimize edilmesi hem de o dönemde Lübnan’ın Güneyinde yeni yeni filizlenen Şii silahlı güçlerin bu kadınları korumaları altına alması hedeflenmiştir.Daha sonra bu akım İrana sıçramış ve Şah Rıza Pehlevi’nin devrilmesi esnasında kadınlar tarafından kullanılarak bir dini ve siyasi sembol haline dönüştürülmüştür.

AGARTHA BİR ANLAŞMANIN GEREĞİDİR

chekimcenter | 17 July 2008 10:03

C.Eren Çelik

Hepimize hayırlı uğurlu olsun, nur topu gibi bir “Agartha” mız oldu… Hemde “sızma” Agarta…

Manşetlerde Agartha, köşelerde Agartha var. Agartha Agartha olalı böyle ilgi alaka görmemiştir herhalde…

Kimileri hala diyor ki “Agartha tarikatı gibi şeyler Ergenekon iddianamesi içerisinde yer alıyorsa durum sulandırılıyor demektir”

Vay be tespitteki muhteşemliğe bak.

O ne derinlik, o ne birikimle donatılmış bir tespit… Peh,peh,peh…

Neden böyle diyorum, çünkü bu tip sulandırma çabaları bana şaşırtıcı gelmiyor hatta çoktandır böyle uçuk şeyleri bekliyordum..

ERGENEKON’UN HİTLER BAĞLANTISI

chekimcenter | 16 July 2008 09:49

C.Eren ÇELİK

Ülkemiz özellikle son aylarda bir Ergenekon Soruşturması fırtınası ile sallanıp duruyor.

İddianamesi 13 ayda bi zahmet hazırlanabilen bu soruşturma kapsamında emekli generaller,sivil toplum kuruluşu başkanları, akademisyenler ve siyasi parti liderleri göz altına alınıyor…

Peki bu ülke için “tarihi” olduğu iddia edilen süreçte Türkiye’nin en büyük medya grubu olan Doğan medya grubu nasıl bir tavır alıyor ?

Özellikle son gözaltıların ardından yer yerinden oynamışken bir gün sonra bakıyorsunuz Doğan grubunun amiral gemisinin “Paşa” lakaplı Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, köşesinde Kars’a giden Hürriyet Treni’ni yazıyor.

DARBE İDDİASI VAR, “DARBE GÜNLÜKLERİ YOK”

chekimcenter | 14 July 2008 17:37

C.Eren ÇELİK

Eh işte beklenen gün geldi çattı ve meşhur Ergenekon İddianamesi açıklandı…

Açıklandı açıklanmasına ama Başsavcı Aykut Cengiz Engin’in açıklamasının can damarı bence Nokta Dergisi’nde yayınlanan ve Türkiye’nin 4 darbe tehlikesi atlattığı iddiasının temelini oluşturan “Darbe Günlükleri”nin bu iddianamenin dışında kalacak olmasını açıkça ifade etmesi oldu.

Yani siz 13 ay bir soruşturma yürüteceksiniz, emekli generalleri,sivil toplum örgütü liderlerini, önemli gazetecileri tutuklayıp gözaltına alacaksınız ama bu işlemleri yapmak için kendinize mesnet edindiğiniz Darbe Günlüklerini iddianameye dahil etmeyeceksiniz.

MEDYA ETİĞİ Mİ? HADİ CANIM SENDE, O İŞİN MODASI ÇOKTAN GEÇTİ

chekimcenter | 14 July 2008 13:42

C.Eren ÇELİK

Yahu ne garip bir memleket benim memleketim…

Hani eskiden derlerdi ki “Bu ülkede Doğan Medyası’nın tekeli var”… Ve yeri geldiğinde bunun gazeteciliğe verdiği zararlar,hükümetlerle Doğan grubunun gazetecilik dışı olan vıcık vıcık iş ilişkileri, Ankara Temsilcilerinin “iş takipçisine ” dönüşmesi gündeme getrilir, herkez kendince bir “etik” nutku atardı.Kimisi köşesinde, kimisi de televizyon programlarında bu konuda dem vurur dururdu.

Tamam yukarıda saydıklarımız bu ülke medyası için zararlı olan ve gazetecilik mesleğinin prestij erezyonuna uğramasına neden olan gerçeklerdir. Bunların dile getirilmesi de iyi amma…