bildirgec.org

taşra hakkında tüm yazılar

“skyfarming” çok uzak değil !

admin | 03 January 2011 16:00

kırsal kesimde doğup büyüyenler her geçen gün daha fazla doğdukları yerden kopup büyük metropollere yerleşiyorlar. tarım bölgelerindeki nüfus azalması ve şehirlerdeki yoğun yığılma tüketimi dahada fazla arttırıyor ve üretim bunu karşılayamaz hale geliyor.

TERTEMİZ

mavilikler | 18 June 2010 15:36

Neden kirlenmek zorundasın?! Gülerler mi yoksa sana? Kendileri gibi olmadığın için aşağılayan gözlerle mi bakarlar? Temiz olmak suçmuş gibi… Acemi olmak, tanımamak, anlamaya çalışmak…

“Ben tanımıyorum burayı.” diyemez misin onlara? “Bu yollardan ilk kez geçiyorum ben. Siz çok evvelden gelmişsiniz buralara. Bu yüzden bu kadar güvenli, tanıdık gözlerle bakıyorsunuz çevrenize. Bense yeni yeni öğrenmeye başlıyorum her şeyi. Biraz zaman veremez misiniz bana? Bırakın biraz tökezleyeyim, düşe kalka da olsa bulmaya çalışayım yolumu. Şaşkın gözlerle bakayım, acemi yaklaşımlarda bulunayım size. Burayı tanımam, sizden biri olmam için bu kadarcık bir fedakarlıkta bulunamaz mısınız?”

Diyanet işleri bakanlığı 20 adet stajyer öğretmen alacak.

guney01 | 05 July 2008 21:42

Diyanet işleri taşra teşkilatı için 20 adet stajyer öğretmen alacaktır.Bu alımlar için sözlü sınav yapılacak ve bu sınavda Kur’an Kerim,Arapça,Tefsir,Hadis,Kelam,Fıkıh,Dini ve mesleki genel kültür,Başkanlık ve Devlet Memurları ile ilgili mevzuat,Hitabet konuları işlenecektir.Başvurulacak adaylarda aranacak en büyük şart halihazırda bir memuriyette çalışır olması gerekmekte. Son başvuru tarihi 30 temmuz olup daha detaylı bilgiye buradaki linkten ulaşabilirsiniz.

TAŞRA NEDEN ÖNEMLİ?

Becerir | 14 June 2007 12:51

‘Ekşi Sözlük’teki tanımda taşra için, “hukuki olarak başkent dışındaki bütün yerleşim birimlerini ifade eder” denilmiş. Bu tanım oldukça net ve yalın bir tanım. İnsan neden, hangi nedenlerle başkent dışında bir yerleşim birimin(d)e yerleşir? Kendi iradesiyle mi, kendi iradesi dışında mı? Yerleşir mi, yerleştirilir mi? ‘Başkent dışındaki yerleşim’ dediğimizde buradaki ‘dışsallık’ bir sosyopolitik tanım olarak neyi, ne kadar ifade edebilir?
Bir yerleşim birimini (hayatta önem taşıyan olgu ‘yerleşim’ olgusu mudur asıl?) ‘baş’ yapan etmen, sanırım ‘dışta’ kalmamak, ‘dışlanmamak’ olgusudur. İnsan bu yüzden seçtiği yerleşimi ‘başkent’ kılmak için bir takım eylemlere girişir. Bu eylemlere girişmeyen, bu eylemlerin dışında kalanlar da ‘başkent’ yerleşiminden rahatsız olduklarına inanıyorlarsa; kendi varlıklarına başkentten birtakım zararlar isabet ettiğine hükmediyorlarsa veya bir şekilde başkentle iletişim içinde olamıyorlarsa farklı bir yerleşim biriminde varlıklarını sürdürmeye ve kesinlikle başkent olmayan, başkentin dışında kalarak yaşamaya çalışacaklardır. Zor veya kolay; bu yaşam(a) biçimi, zaman içinde çeşitli kavramsal değişimlerle ‘taşra’ olgusunu post modern bir gerçeklik karmaşası olarak önümüze getirecektir.

Taşra

nevdalist | 30 May 2007 11:31

Ferdi Tayfur’un bir dönem çok tutulan hadi köyümüze geri dönelim şarkısını hatırlayanlar olacaktır. Uzun zamandır köy, kent ve edebiyat gibi kavramlara takmış bir vaziyetteyim. Bunun birinci sebebi Tanıl Bora’nın Taşraya Bakmak isimli kitabı. Bir kitap okudum ve hayatım değişti, demeyeceğim; korkmayın. Sadece taşrada doğup, büyümüş biri olarak düşüncelerimi yazacağım. Çünkü Türkiye bir taşradır.

Taşra nedir? Yaşadığımız bu koca şehirde neresi taşra, neresi şehirdir. Mesela Bağcılar taşra mıdır? Ya da neden taşrayı sadece ekonomik bir durumu vurgulamak için kullanır olduk. Mesela taşrada zengin yok mudur? Zenginse neden taşra da oturur. Bu soruları kendim cevaplamak ve unutmamak için soruyorum. Çünkü genelde yazarken de cevap soruyu getiriyor.

Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı

| 17 April 2006 14:13

Öykü Ve Taşranın Buluştuğu Yer.
İstanbul,İzmir ve Ankara üçgeni dışında doğmuş,büyümüş olanlar bilir.Küçük bir çocukken,kocamandır,yaşanılan yer,ötesi de yoktur.Ötesi,haritadaki parmak ucudur,yeşilli,sarılı,bir alandır.Düşlerde bir bulutun üzerinde uzanmış olmak ya da evin bahçesindeki ağaçlardan yemek yapmak.Çocukluk,ilk gençlik,yaşanılan mekanla birleşiyor ve büyüme bahçesini oluşturuyor.İnsan büyüyünce, bir anı kolleksiyonuna sahip oluyor.Bu kolleksiyon,bellekten çıkarılacak kadar yakın,geri dönülemeyecek kadar uzak.İşte tam da bu noktalardan yola çıkarak yazılmış bir kitap:”Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı”(Ethem Baran).Kitabı okurken insan,kendi belleğinde de dönüşsüz bir yolculuğa çıkıyor..
Taşraya sıkışmış ve bazıları taşradan havalanabilmiş kimisi de taşrada gerçekleştirilmiş hayallerin satırlarından oluşmuş öyküler..
Kurduğu hayallerin hiçbirini üniversitede bulamayan bir öğretmenin, otobüste gördüğü bir kız üzerinden kurduğu hayaller,uzağı ve uzaklığı sıkışmış özlemleri anlatırken bir başka öyküde,ressam olmak isteyen bir çocuğun iki tane kitapçı bulunan şehrinde,bir hevesle aldığı resim kitabını ve katıldığı resim yarışmasını,bir başka öyküde,bir lise öğrencisinin gözünden küçük şehirde hakkında söylentiler gezinen bir yazarın yazdıklarının gizemini çözmeye çalışmasını ve yazar olmak istemesini anlatıyor..Hele ki içinde kuşlar geçen bir öykü var ki..benim de küçük bir yerde kuş besleyesim,kuşlara bakasım geldi.Yazarın araya sıkıştırdığı,tespit ve yorumlarında tadı,beynimde kaldı..
Keyifli okumalar..