Öykü Ve Taşranın Buluştuğu Yer.İstanbul,İzmir ve Ankara üçgeni dışında doğmuş,büyümüş olanlar bilir.Küçük bir çocukken,kocamandır,yaşanılan yer,ötesi de yoktur.Ötesi,haritadaki parmak ucudur,yeşilli,sarılı,bir alandır.Düşlerde bir bulutun üzerinde uzanmış olmak ya da evin bahçesindeki ağaçlardan yemek yapmak.Çocukluk,ilk gençlik,yaşanılan mekanla birleşiyor ve büyüme bahçesini oluşturuyor.İnsan büyüyünce, bir anı kolleksiyonuna sahip oluyor.Bu kolleksiyon,bellekten çıkarılacak kadar yakın,geri dönülemeyecek kadar uzak.İşte tam da bu noktalardan yola çıkarak yazılmış bir kitap:”Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı”(Ethem Baran).Kitabı okurken insan,kendi belleğinde de dönüşsüz bir yolculuğa çıkıyor..Taşraya sıkışmış ve bazıları taşradan havalanabilmiş kimisi de taşrada gerçekleştirilmiş hayallerin satırlarından oluşmuş öyküler..Kurduğu hayallerin hiçbirini üniversitede bulamayan bir öğretmenin, otobüste gördüğü bir kız üzerinden kurduğu hayaller,uzağı ve uzaklığı sıkışmış özlemleri anlatırken bir başka öyküde,ressam olmak isteyen bir çocuğun iki tane kitapçı bulunan şehrinde,bir hevesle aldığı resim kitabını ve katıldığı resim yarışmasını,bir başka öyküde,bir lise öğrencisinin gözünden küçük şehirde hakkında söylentiler gezinen bir yazarın yazdıklarının gizemini çözmeye çalışmasını ve yazar olmak istemesini anlatıyor..Hele ki içinde kuşlar geçen bir öykü var ki..benim de küçük bir yerde kuş besleyesim,kuşlara bakasım geldi.Yazarın araya sıkıştırdığı,tespit ve yorumlarında tadı,beynimde kaldı..Keyifli okumalar..