Neden kirlenmek zorundasın?! Gülerler mi yoksa sana? Kendileri gibi olmadığın için aşağılayan gözlerle mi bakarlar? Temiz olmak suçmuş gibi… Acemi olmak, tanımamak, anlamaya çalışmak…”Ben tanımıyorum burayı.” diyemez misin onlara? “Bu yollardan ilk kez geçiyorum ben. Siz çok evvelden gelmişsiniz buralara. Bu yüzden bu kadar güvenli, tanıdık gözlerle bakıyorsunuz çevrenize. Bense yeni yeni öğrenmeye başlıyorum her şeyi. Biraz zaman veremez misiniz bana? Bırakın biraz tökezleyeyim, düşe kalka da olsa bulmaya çalışayım yolumu. Şaşkın gözlerle bakayım, acemi yaklaşımlarda bulunayım size. Burayı tanımam, sizden biri olmam için bu kadarcık bir fedakarlıkta bulunamaz mısınız?”İşte bunları sor onlara… Ki kirlenmek zorunda kalma onlar gibi. Hiç bilmediğin şeyleri çok öncelerinden biliyormuş gibi göstermeye çalışma. Bu okulda, bu koridorlarda koca bir ormanda kaybolmuş küçük bir kız gibi hissettiğini saklama onlardan.Çünkü onlar da duygularından senin gibi utanıyorlar aslında. Ve bu yüzden bu kadar zor her şey… Bu kadar anlaşılmaz… Onlar da bir zamanlar küçük bir çocuk gibi titrediler bu koridorlarda. Her tökezlemelerinde aynı aşağılayan bakışlarla karşılaştılar. Bu yüzden şimdi bu kadar acımasızlar… Ve bu kadar kirli…Çünkü buraya ait olmak için, hissetmedikleri gibi hissetmeye zorladılar kendilerini. Buradakiler gibi düşünmeyi, hareket etmeyi öğrendiler. Aşağıladılar, hırpaladılar, kirletmeye çalıştılar. Onlardan biri oluncaya dek boşalttıkça boşalttılar ruhlarını.Yoksa bu koridorlarda hep aynı ürpertiyi hissederek uzaktan bakacaklardı kalabalıklara. Oysa kahkahalar hep o kalabalıklardan yükseliyordu. Onları çağırıyordu durmadan.Sakın sen kanma o kahkahalara! Bırak, ‘taşralı kız’ desinler sana. Geldiğin yerin onların kirletemediği yerlerden olmasıyla alay etsinler. Gece onlarla barlara gitmediğin, içkide erkeklerle yarışıp körkütük sarhoş olmadığın, küfürler savurmadığın için gülsünler. Tüm bunları geldiğin o tertemiz yerle bağdaştırsınlar sonra. “Sen git, davarını güt!” desinler.
Sen yine de onları oldukları gibi görmeye devam et şimdiki gibi. Bana az önce anlattığın şekilde… Zamanın görüşünü bulandırmasına izin verme. “Ben üniversiteliyim!” diye caka satan o kızlara, “Ben de üniversiteliyim!” de. “Ama ben aynıyım hala. Aynen kopup geldiğim topraklardaki kadar tertemiz. Aranıza girmek istedim. Ellerimi uzattım onlarca kez. Ama görmezden geldiniz. Sırf size benzemediğim için… Hislerimden, düşüncelerimden vazgeçmediğim; sizin gibi hissedip düşünmediğim için… Tamam, kabul ediyorum: Ben taşralıyım. Gecenin ikisinde yollarda dolaşamam ben! Küfürler savurup sarhoş sarhoş ağlayamam. Evet, sizden değilim ben, kabul. Ama siz de şunu kabul edin artık: Ben de buralıyım. En az sizin kadar hem de… Hatta sizden çok daha fazla üniversiteliyim ben de.”
yorumlar
mavilikler, yazın bana üniversite yıllarımı hatırlattı. gerçek anlamda anadolunun herhangi bir coğrafyasında yetişmiş ancak çok sıkı disiplin altında ve babanın korkulacak otorite olarak benimsetildiği ailelerin kızları/erkekleri üniversite hayatıyla beraber sınırsız sandıkları bir özgürlükte boğuluyor.bugün seks batağına düşen, fuhuş yapan genç kızların kaçı para ihtiyacını karşılamak için bu yola baş vuruyor?önce özgüven, iyi bir iletişim ve ailenin desteği şart.eğlenmek herkesin hakkı kendinden ödün vermeden.
Hakısın Lavinya, tabii ki eğlenmeye herkesin hakkı var. Bir genç kızın gecenin ileri bir saatte eğlenme amacıyla dışarıda olmasına karşıymışım gibi bir anlam çıkarılabilir yazımdan. Ama kesinlikle kastettiğim bu değildi. Barlara gidip körkütük sarhoş olmayı eğlenme aracı olmaktan çıkarıp bir yaşam tarzı haline getiren, üniversiyeyi önceden yaşayamadığı ne çılgınlık varsa yaşayabilmek için bir araç olarak gören kızlarımızdan söz etmeye çalıştım. Yoksa hepimiz kimi zaman ihtiyaç duyabiliriz geceleri bir yerlere gidip kafamızı dağıtmaya. Bu kesinlikle ayıplanacak bir durum değil.
yanlış anlaşılma yok tamamen doğru anladık birbirimizi bu hem yazından hem de ahkamından anlaşılıyor zaten.ellerine sağlık çok doğru bir noktaya temas etmişsin.
Teşekkürler canım.
gerçekten bu kadar ağır bir baskı gördün mü, yoksa etrafında gözlemlediğin farklı farklı baskıları bir araya mı topladın? çünkü bir insanın üzerine bu kadar gidilirse hayat çekilmez olur.
Baskıyı gören ben değilim. Ama üniversiteli olup da belli bir tarzda yaşamayan, mesela geceleri ille de belli yerlere gidip bol alkol tüketmeyen, bol bol sevgili değiştirmeyen kızların uzaydan gelmiş gibi görüldüğünü düşünmeme neden olacak çok şey duydum ve gördüm. Belki de abartıyorumdur. Birebir yaşadığım bir durumdan söz etmedim çünkü. Düşüncelerimde yanılmış olmayı inanın çok isterim.
Epey bi abartma olmuş.
Umarım öyledir.
Birileri ve diğerleri tarzında bir düşünce ürünü..Kimsenin kimseyi seçiminin dışında bir yaşam biçimine doğru iteledediği,dayattığı yok..Zaten gecenin ikisinde yollarda dolaşan bir kız olsa idiniz şimdi uyuşturucu ile ilgili yazılar döşeniyor olacaktınız dua edin aralarına almamışlar sizi.Böylesi daha akıllıca değil mi, ne diye hayıflanıyorsunuz?
Hayıflanan ben değilim. Ama dışlanmamak, yalnız hissetmemek için kendinden ödün veren, önceden onaylamadıkları türden davranışlarda bulunmaya kendini zorlayan insanlardan söz ettim. Yalnızlık çok zor çünkü, insanı olmadık hatalara sürükleyebiliyor.
Ben tertemizim diyerek, bar a giden kizlari asagilamak, size yapilan onyarginin aynisidir..Dusuncelerinizin temiz olmasidir esas olan, kompleks yapmayiniz..Umacilar gelecek, bize ceza verecek, duuum kanka dumkanka
Barlara giden kızları aşağılamadım. Hepimizin kimi zaman oralara yolu düşebilir, hayatımızı renklendirmek, her günkü koşturmacadan kaçıp bir parça değişiklik yaşamak adına… Buna çoğu kimse karşı olmaz zaten. Ama tadında bırakmak şartıyla… Bara gidip körkütük sarhoş olmayı, özgür takılıp gözüne kestirdiğinle birlikte olmayı bir yaşam tarzı haline getiren anlayıştan söz ediyorum ben. Senin üzerine alınacağın bir durum yok.
Mavilikler,Böylesine bir yaşantının sizin için çekilmez bir şey olduğunu kabul ediyorum, benim için de öyle.Ama, kibirli bir yalnızlık adına yapıyorsanız bunu, sizin tercihiniz der geçeriz..
Bu hayatta en nefret ettiğim şeydir kibir. Hayır, kibir adına hiçbir şey yapmıyorum ben. Sadece kendim olarak kalmaya devam edebilmek amacındayım.
Kibir sizi saklıyor,sakınıyorsa pek de fena değildir o kadar da uzak kalmaya gelmez..
Mavilikler fettullahçılar gibin davranıyosun söyleyen oldu mu bilmem. Şöyle diyebilirsin. Evet içki içip kendinden geçip beni aşağılayabiliyorsa bi insan onun ta amınakoyım.Şöyle demek istemedim, böyle yapmak istemedim, şurası bunu ifade ediyor. Salla yahu. Bu ne kasıntı. Fikirlerin belli oluyor zaten. Birilerine batmamak adına bu kadar yamultursan kendini oyun hamuru gibin oynamaya başlarlar. Yazı da abartı olmuş bana göre. İyi günler.
Avalianch, şu küfür kısmını atarsak yorumunda haklılık payı oldukça fazla. Evet, yanlış anlaşılmamak için fazla sıkıyorum kendimi. Fethullahçılar gibi derken, başta fazla gerkafalı olduğumu kastettiğini sanarak bayağı bir afalladım. Ama sanırım sen kırıcı olmamak adına gösterdiğim çabayla, Fethullahçılar’ın herkese yaranma çabası arasında bir benzerlik kurmuşsun. Ben kimseye yaranmaya falan çalışmıyorum ama ne demek istediğini anladığım için bir hakaret olarak almadım yorumunu. Sen sadece, fazla kasma kendini, rahat ol, diyorsun. Çok da güzel söylüyorsun. Yalnız ben de bir ablan olarak izin verirsen bir tavsiyede bulunayım: En azından erkek olmadığına emin olduğun birine gönderdiğin yorumlarda kadınların herhangi bir organıyla ilgili küfürler kullanma bence. Çünkü o küfür öyle bir göze batıyor ki, yorumunun geri kalanında ne söylediğinin hiçbir önemi kalmıyor. Ben az çok seni tanıdığım için, küfürü görmezden gelebildim neyse ki! Bak ben senin öğüdüne uymaya çalışacağım, becerebilir miyim, bilmem. Ama sen de benim tavsiyemi hiç değilse biraz olsun düşün, olur mu? Aslında şeker mi şeker, yufka yürekli biri olduğun çok belli. Bir de şu küfür illetinden bir kurtulsan daha da güzelleşeceksin.
abartma yok,gayet güzel özetlenmiş.ben gördüm üniversitede bu durumları. Ben bara gitmedim ama çok da eglendim o yıllarda.Kendim gibi düşünen,yaşayan ve aile yapıları genel olarak aynı olan arkadas cevrem oldu.kimseye özenmedim,bilmiyorum ya da denemedim demekten çekinmedim hatta gögsümü gere gere bilmiyorum dedim.Önce meyleder insan,sonra dener,sonra pişman olur,sonra durumu kabullenir ve battı balık yan gider der,tabi kimileri için böyle kimileri için bir ders olur hatalar.Ben karşıyım gece dışarıda aylak aylak gezen kızlara,onlar öyle gezmesin diye Çanakkale Destan oldu ama onlardan sonra Çanakkale Geçildi malesef…bu arada küfür bir üslup değil terbiye eksikliğidir,özgürlük de değildir…
Tüm mesele ailede başlıyor. Sağlam bir aile yapın varsa, sevgiden bol bol nasibini almışsan; annen ve babana en küçük bir üzüntü yaşatmaktansa ölmeyi tercih edebilirsin. Yeterince sevgi veren, bize doğru şeyler öğreten, emek gösteren insanları hiçbir zaman incitmek istemeyiz çünkü. Ama bunun tersine, hekesin kendi haline bırakıldığı, hiçbirşeyin paylaşılmadığı ailelerdeyse kimse kimseyi üzmekten en küçük bir korku duymaz. Herkes istediği gibi takılır. Sonunda da öyle bir tökezleyip düşer ki, o ilgisiz aileler bile dönüp bakmak zorunda kalırlar.
Adam haklı beyler
Yilin en temiz ornek insani secildiniz..Temizlik madalyasi olarak omur boyu sanal dozaj filesi kazandiniz hayirli olsun..Bu olayi bira ve patatesle pekistiriyorum..Ilk sarki size armagan olsun..Bara gitmedim kirlenmediiiimBalerina cif tir benim adiiiiim..Kirlileri internetten bile temizlerrrrim..
Küfürün ne olduğunu, ne olmadığını belirledik ya ben daha da küfür etmem.
Avalianch,tespitlerin ve eleştirilerin çok güzel ama araya sıkıştırılan küfür haklılığını yok ediyor.pillibebekkuyuda,biz geceden sabaha kadar aylak aylak gezenler için söz söyledik.Ama senin gençlik yılların aşağı yukarı belli oluyor,bu kadar tepki gösterdiğine göre…
mavilikler ne güzel anlatmışsın eline sağlık can.
Genclik yilimi ben normal insanlar gibi restaurant a gider yemegimi yer, oradan bara gider is stresimi atar muzik dinler dans eder, insan gibi yasarim, bunu anladiysan ne mutlu bana..Ben bunlari yapip hayatimi yasarken sizler gibi “kim kirli kim temiz” diye dusunen bir suru insan var zaten..
bu sitenin ana teması “paylaşım” denilen safsatadan uzakta her kişinin hayata hangi sebeplerle tutunduğunun kanıtı anarşi aromalı fikirleridir.ama öyle duruma geliyor ki bazen:sırf aynı şeyleri düşünüyoruz diye düşünülerek kan kardeş olunuyor.kim yazımı tuttuysa ben de onun yazısını tutayım oyunu oynanıyor.körebe oynanıyor. saklanmayacağımbaç. tutbenibaç.sonra birbirini korumalar. küstümler. ben oynamıyorumlar.ne saçma ya.küfür üsluben ya tartışmadan kaçınmak ya da tartışmayı aynı sıcaklıkta tutmak amacıyla edilir.hakarette küfürdür.ancak sırf oyun oynayalım diye okumadan yazı tutmak, saçma sapan beğeni ahkamları yazmak, hatta birini korumaya çalışmak,kimin lehine yapılıyorsa lehte en büyük hakaret en büyük küfür.yazdıysan bir yazı. dibine kadar git. bu benim fikrim de. gerekirse küfür et. ama herkesi memnun edecek ahkam yazmayı çalışıp şahsını ve yazını mındar etme.küfür terbiye eksikliğiysekişinin kendine küfür etmesi veya kendine küfür edilmesini istemesi varlık eksikliğidir.
ben bu yorumu anlamadım.çanakkale den kasıt vajina mı burada.yoksa tarihimiz mi.atalarımız kızlar dışarıda gezmesin içeride gezsin erkeklerimizde içeride donla atletle gezsin diye mi savaş etmişler.
🙂
Marconi, çok teşekkürler…Onnupro, beni haklı bulmana sevindim. Ama ben erkek değilim.Pbk, sen yazıyı niye bu kadar alındın üzerine, anlamadım. Sözünü ettiğim tarzda yaşayanlara epey bir sempatin var gibi geldi. Sen nasıl ki seviyorsan onları ve ben bu hislerine karışma hakkını kendimde bulamıyorsam, sen de çok fazla karışma istersen kimi sevip sevmeyeceğime. Hatta madem seni bu kadar rahatsız ediyor düşüncelerim, altında ‘Mavilikler’ ibaresi bulunan hiçbir yazıyı okuma. Neden ille de her yazıyı okumak zorunda hissediyorsun ki kendini? Rahat ol, sevdiğin şeylerle uğraş.
Özgür iradeye saygı duyun. Kimin ne yaptığı sadece onu ilgilendirir. Israrla aynı hatada devam ediyorsunuz. Zorlamayın.
Kimsenin özgür iradesine karışamam tabii ki. Ama baştan sona yanlış bulduğum insanlara da saygı duymak zorunda değilim. Tabii bu, onları aşağılamam anlamına da gelmiyor. Sadece hoşlanmıyorum onlardan. Onlar da beni tanısalar, benden hoşlanmazlardı. Fikir yönünden taban tabana zıt insanların birbirine ille de güzel hisler duyması gerekmiyor yani.
Yaftalamadan düşün…
Kimseyi yaftalamıyorum. Yanlış gördüğüm şeylere “Bu yanlış!” diyorum sadece. Bir başkası da aynı şeylerin doğru olduğunu savunabilir pekala. Herkes düşüncelerinde özgür… Ben sadece bu sitedeki herkes gibi tamamen özgür iradem doğrultusunda kendi doğru bildiklerimi savunuyorum.
Savunmak değil(de) daha çok suçlama gibi duruyor.
Liseli detected..
Evet, suçluyorum. Çünkü mesele sadece alkol alıp sarhoş olmak değil. İş sadece orada kalsa kimsenin gittiği yerle, içtiği içkiyle en küçük bir meselem olmaz. Ama durum çok farklı. Oralara gidip içmeyi bir alışkanlık haline getiren kızlarımız (O yerlere arasıra, sadece bir değişiklik olsun diye gidenlerden söz etmiyorum kesinlikle), sabah alkolün etkisinden sıyrılıp yeni bir güne başladıklarında, birden sihirli bir değnek değip de bambaşka biri olmuyorlar. Tüm yaşamlarını derinden etkileyen; aile gibi, evlilik gibi en temel konulardaki yaklaşımlarını belirleyen kökten bir anlayış değişikliğini de beraberinde getiriyor bu tarz bir yaşam. Günün birinde yapayalnız, sevgiden uzak yetişen sorunlu çocukların anneleri olarak karşımıza çıkmaya adaylar bu kızlarımız. Muhtemelen o zaman da o muhteşem özgürlük anlayışlarından en küçük tavizde bulunmayacak; eşmiş, çocukmuş umursamayacaklar. Ben istediğim kadar yırtınayım, herşey eskisi gibi sürecek. Kızlar ve erkekler eşit eşit girip çkacaklar o barlara.
aerc,artık okudugunu da anlamıyorsun. evde donla gezen kim?normal zamanda dolaşan gezen eğlenene laf söyleyen kim. benim lafım gece aylak aylak dolaşıp gece birinin koynuna girip sabah da hiç tanımadığı insanın evinden hiç bir şey gibi ayrılana…aileler kızlarını bunun için mi okumaya yolluyor.Bu ahlaksızlıktır,ailenin namusuna leke sürmedir… yoksa kimse kızlar eve kapansın demiyor…
Ahahahah
Hey allam. Neyi anlatmaya çalışıyorum ki ben. Bananeyse, çok(da) fifi.
Onnupro, Avalianch neden söz ediyorsunuz? Onnupro, bana ‘adam’ dedi, ben de erkek olmadığımı bildirdim. ‘Liseli detected’ sözünden de zerre kadar birşey anlamadım. Yine alaya mı alınıyorum yoksa Onnupro bey?
“mavilikler DİYOR Kİ, (19 Haziran 2010 19:00)Pbk, sen yazıyı niye bu kadar alındın üzerine, anlamadım. Sözünü ettiğim tarzda yaşayanlara epey bir sempatin var gibi geldi. Sen nasıl ki seviyorsan onları “Ne kadar anlamsiz yorum yapiyorsun, ne kadar bos kafan..Cuzzamli insanlardan bahseden biri gibisin..Sosyal fobiksin, asosyalsin..Insanlar oralara kafasini dagitmaya gulmeye eglenmeye giderler..Sen oturdugun yerde hayal kuruyorsun..Sosyal olaylarini arttir, espri yetenegini gelistir, iletisimini arttir, gittigin yerlerde kimse seni visne suyu ictin diye kapiya koymaz..Sandim ki babaannem mezardan naklen yorum yapiyor..Sig yazi yazma sig yorum yapma ki seni elestirmeyeyim..
Pbk, şu bed sesini kessene artık! Sen kesmezsen ben de duymazdan gelirim. Pbk nickli yorumları görmezden gelmeme de karışamazsın ya? ‘Boş kafalı’ diye hitap etmekte sakınca görmeyen bir insana diyecek bir sözüm yok benim. Allah eşine, yakın çevrene sabırlar versin.
Pbk, bir de çok cesur, çok mert geçiniyorsun. Eğer gerçekten cesur olsan açık açık söylersin “Ben de onlardanım!” diye. Madem ortada utanacak, çekinecek bir durum yok, ne diye saklıyorsun bunu, neden benim kişisel bir görüşümü bu kadar büyütüyorsun? Yoksa içten içe sen de mi bir haklılık payı buluyorsun sözlerimde? Belki de bu yüzden bu kadar öfkelisin. Ayrıca ‘onlar’, ‘o insanlar’ gibi tabirler hakaret değildir; ama yarası olanlara en küçük şey hakaret gibi görünür.
pillibebekkuyuda,asillerden geldiği için bizden farklı haliyle… o jazz müzik dinler,dans eder,bara gider gece gündüz farketmez eğlenir tabi,bu sosyalliktir onun için. ne yapsın şimdi aristokrat bir aileden geliyor,o da ister halk arasına karışsın,düğünlere derneklere gitsin,lokantada yemek yesin… ama olmaz ki,o kaçsa soyluluk onu takip eder…
şimdi ben birincisi yanlış anlama olmaması için kirlenmekten kastınız nedir, açıkca yazar mısınız?ikincisi taşra- şehir; modernizm- gelenekselcilik çelişkilerine değinmeye çalışmışsınız. bütün bu yazdıklarınız gayet doğal. insanlar bir yerlere ait olmak isterler. bazen bu süreç sancılıdır, bazense doğlalığında gelişir. bunu aşmanın yolu herkesin birbirinin farklılığını kabul etmesidir. siz de başkalarının farklılığını kabul etmeden direkt çok ahlakçı bir bakış açısıyla yaklaşmışsınız. ayrıca bir zamanlar taşra üzerine çok kafa patlatmış biri olarak şu yazıyı veşu filmi şiddet ve celalle öneririm.bütün bu tartışmaların kadın üzerinden yürüdüğü ve aslında hakkaten kadının adının olmadığı ise gözden kaçmamalıdır. sonra kimse colaya ilaç falan atmıyor. ya da içki içmiyorsun diye kovmuyor. sınıfsal ayrımlar bunlar üzerinden yürümez. bu yazdıklarınız birilerine zorla bir şeyler empoze ediliyormuş gibi olmuş. yok öyle bir şey yapmayın. herkes kendi seçimlerini yapabilir. bu seçimler sizden farklı diye kızmaya hakkınız yok.dip not: biliyorum görgüsüzün önde gideniyim. kendi yazılarımı ekledim. ayrıca köylü milletin efendisidir yazanı direkt vuracağım.
filmi ekleyeymemişim. persepolis filmi.
Mavi;What kind of irrelevant comment is this? You are a woman with a university background, intelligent and smart. Anyone should expect you should know better any woman can freely enjoy a alcoholic drink in a bar and have a good chat at a apporpiate level. So what is your answer to this? I expect this in English..
Nevdalist; kirlenmekten kasıt, kendi değerlerinden vazgeçmek; sırf çevrene uyum sağlamak, yalnız kalmamak adına kendinden taviz vermek… Yoksa kesinlikle ‘kirlenme’ kelimesiyle bir aşağılamada bulunmak istemedim. Öyle anlaşıldıysam çok üzülürüm.Pbk, İngilizcem senin yazdıklarını anlayacak seviyede değil. Ama çatpat çözebildiğim kadarıyla ilk kez bir aşağılama, bir hakaret yok sanırım yorumuna. Belki de İngilizcem düşündüğümden de kötü olduğundan ben öyle anladım. Herneyse. Sen ingilizce olarak yazmaya devam et yorumlarını. Çünkü Türkçe olarak kesinlikle anlaşamıyoruz.
Pbk, sana yukarıdaki türden şeyler yazmama inanamıyorum. Oysa ne kadar çok sevmiştim ben seni. Ama sevgi de bir yere kadar. Karşılığında hep hakaretle, aşağılamayla karşılaşıyorsan bir noktadan sonra ‘Yeter!’ diyorsun. Benim senin hakkında neler hissettiğimi muhtemelen zerre kadar umursamıyorsun. Ama ben yine de belirtmek istedim.
“Hatta sizden çok daha fazla üniversiteliyim ben de.”Bara giderim, icerim de, dans da ederim, ama bunlari yapmayan bir kisinin, eglenmek icin bara giden icki icen kisilerden daha zeki oldugunu savunmasini, bu konuda kiyas yapmasini kabul etmem..Istersen baska bir dilden devam edelim yorumlasmaya..Bir yanlis icindesin kabul et..Hareket noktan, cikisin yanlis..
Ben de seni sevmistim Mavilikler, ama insanlarin nerelerden gelirlerse gelsinler onyargilardan uzak durarak dostluklarini kaybetmeden kendilerini gelistirmeleri taraftariyim..”Ben sizden temizim, kirlenmedim” demekle ne demek istedigini ben de Nevdalist gibi anlamadim..
Yannız pbk ultra saçmalama oscarını kaptın bu gün. Anla diye yazıyorum.
Hadi barisalim..???
-ben seni sevmiştim-ben de seni sevmiştim.-sonra birbirimizden farklı olduğumuzu anladım- ben de- sonra sevmekten vazgeçtim.-ben de- hatta nefret ediyorum senden- ben de.
Iyilik moduna girdim su an Avali, cekil aradan..
Aerc, ben seni de sevmistim..Aslinda herkesi sevmistim, bir ara nefret etmistim..Simdi karisti sevdiklerimle sevmediklerim iyi mi..
Barıştık bile. Barışalım teklifinde bulunduğun kişi ben olmayıp da utançtan yerin yedi kat dibine girme ihtimalini göze alarak söylüyorum bunu.
Hayııııııııııır barışamazsınıııııııııııııııııııııııııııııız.
Tamam, kabul ediyorum. Bazı kelimeleri kullanarak haddimi aştım. Temizlik, kirlenme gibi kelimeler çok farklı anlamlarda kullanılabiliyor çünkü. Bunu göz önüne almamam hataydı. Tekrar ediyorum; temizlikten kasıt, olduğun gibi kalabilmek, karakterinden, doğru bildiklerinden vaz geçmemek. Kirlenme’yi ise bunun tersi anlamda kullandım. Yani kimse barlara gidiyor diye tüm ahlaki değerlerden yoksundur, üniversite öğrencisi olmaya layık değildir, demek istemedim kesinlikle. Ayrıca, “Hatta sizden çok daha fazla üniversiteliyim ben de.” diyerek, o ‘taşralı’ olarak nitelendirdiğim tarzda insanların, sosyal ilişkilerden daha fazla derslerine vakit ayırabilmelerinden, sosyal ilşkileri okulun yanında geri plana attıklarından söz etmek istedim. Yani kiimse kimseden bara gimedi diye daha zeki değil. Böyle düşünebilecek bir insanın zekasından şüphe duymalı asıl. Umarım açıklık getirebilmişimdir konuya.
neye göre temiz, di mi ama
Nevdalist, yazını okudum. Bir yazı benim anlatmak istediklerime bu ancak bu kadar denk düşebilirdi. Sen o yazıda, benim savunduğum yaklaşımı anlatmışsın aslında. Doğduğun, yetiştiğin yerlerden uzaklaşmanın, ille de oralardan tamamen kopup şu an yaşadığın yerdekilere benzemen gerektiği anlamına gelmediğini, nerede olursan ol aynı insan olarak kalmaya devam edebileceğini anlatmışsın. “Karşılıklı sınırları çizdik. Bu yüzden birbirimizi hiç anlamadık.” cümlense yazının ana fikrini oluşturan can alıcı cümle.İşte, ben de yazımda bir insanın yabancı olduğu bir yerde, sırf diğerleri gibi düşünüp davranmadığı için nası bir yalnızlığa itildiğini anlatmaya çalıştım. Eğer o insanlar bu kadar dışlanmasa, diğerlerine benzememeleri bir suçmuş gibi görülmese; eminim ki onlar da diğerlerine çok daha hoşgörülü davranacak, nereye gittikleri, ne yiyip ne içtikleriyle hiç mi hiç ilgilenmeyecekler. Yani sorun birbirini anlamaya çalışmaktan geçiyor senin dediğin gibi.
Kirlenmek güzeldir.Bkz: Sölemesem çatlardım.
pbk,tam üniversiteli,ingilizce bile yazabiliyor ve bunu göstermek için çabalıyor. yazıdan tek kelime anlamamış garip…pbk; Давай, поговорим русский
“Yani sorun birbirini anlamaya çalışmaktan geçiyor.” diye ‘çözüm’ yerine ‘sorun’ kelimesini kullanmışım aceleden. Doğrusu tahmin edilebileceği üzere; “Çözüm birbirini anlamaya çalışmaktan geçiyor.”
Pillibebektaşrada, sen şirazeyi hepten kaybetmişin anacım!
Nevdalistinlost, eski yazıların reklamını yapmak ucuz numaralar cicim. Sıkıysa 2010 versiyonlarını yazınız bunların…
hala mı evde yok.
Evinin yolunu kaybetti. Hala ortalarda garibim.Ama yine de tertemiz.
yazık, biri yardım etsin garibe. yol göstersin. kirlenmesin, kirletmesin.
🙂 hehehee.esasında birazdan uzun yola çıkıyor. direksiyonuna sağlık olsun, iyi yolculukları olsun. bir ihtimal evinin yolunu bulacak gece yarısına…
pillibebekbanyoda:D
Nedir su gun yuzu gormemis yeni yetmelerden cektigim benim..Turks, Engels en Nederlands is voorlopig en voor deze discussie genoeg voor mij..Sincap
Turks, Engels, Russisch, Nederlands, Duits, Frans, niet genoeg voor mij om te bespreken.
yeni yetme ve görmemiş de sana derler… pillikasıntı
Google den transfer ettigin cumleler ne kadar belli akilli Sincap, hic bir Hollandali bu sekilde kullanmaz..Seni laf cambazi, bak asagiya, ogren de gel..Het werkwoord “zijn” staat er niet. “IS niet genoeg voor mij”..
google yanlış çevirmişse ben ne yapayım,nerden bileyim ben felemenkçe midir nedir?
ccc üşüyoruz pbk reis ccc
yarın ilk işim gözlükçüye gitmek olacak sanırım. çünkü yanlış okuyorum sanırım yorumları 🙂 yazı ve yorumlar..nerden nereye ya 🙂
Çok hızlı girdiniz hafif e hayırdır, yoksa biryerlerde bağlı mıydınız,Eski üyenin yeni sesi gibi bu..Bölünmeyin ne olur..
Bence bütün yazılarına yorum yapıcak.. Yandık.
Mavilikler olabilir mi acaba..Sustum tamam, tıpppp
Bence gizli bi hayran. Ama saklanmasını bilmeyen cinsinden. Bare hepsine aynı gün yorum yapma demi, cık cık..
Mavilikler en yakın arkadaşını yardıma çağırmışta olabilir..Hep benim yüzümden..
Acaba gazozcu abilerden biri mi? Tırsınç..