bildirgec.org

tapınak hakkında tüm yazılar

Ulan Galatasaray

ZKUD | 16 October 2010 15:35

Galatasaray evet Galatasaray, hani şu bu gol nasıl kaçar abi diyip oyuncularına küfür ettiğimiz , başkanı teknik direktörü istifaya çağırdığımız, bir sonraki maçta yine atkı şapka yağmurlu soğuk havalarda tir tir titrerken maçın başlamasına bilmem kaç saat varken bilet beklediğimiz takım.

Takımdan öte bir aşk, bambaşkadır Galatasaray. Şöyle bir hatırladımda chelsea – galatasaray maçı okul zamanları, 10 dedin mi yatan çocuk. uyukluya uyukluya maç 4-0 iken hala umutla maçı izleyen bir çocuktum. Ne kadar inanmışım , nasıl bir aşktı bir çocuk için Galatasaray. 5-0’lık mağlubiyetten sonra çekinmeden utanmadan Galatasaray atkı eldivenleriyle okula gidip aşkıyla gurur duymaktı Galatasaray.

Anadolu’nun İlk Hac Merkezi: Pessinus

hasilikelam | 07 April 2010 15:50

Pessinus, Güney Sakarya dolaylarının ilk çağda en tanınmış şehirlerindendir. Sivrihisar’ın 16 km. güneyinde bulunan ilk çağın bu antik şehrinde bugün Ballıköy yer almaktadır. Daha çok bir Frig şehri olarak bilinen Pessinus, tarihte ‘Pessimonte’, ‘Pessinunt’, ‘Pessinonte‘ olarak da adlandırılmakta idi.
İlk çağda Pessinus’un önemli bir yere sahip olmasının nedeni ise Kibele Tapınağı’nın burada bulunmasıdır. Ayrıca ünlü Kral Yolu da Pessinus’tan geçmektedir.

Pessinus'tan da Geçen Kral Yolu Haritası
Pessinus’tan da Geçen Kral Yolu Haritası

Kibele’nin Önemi
Kibele(Kybele), binlerce yıl evvel özellikle Anadolu’da yaşayan insanlar tarafından benimsenmiş, kutsal kabul edilen, sosyal hayatta da önemli bir yere sahip olan bir Tanrıçadır.
Tanrıça Kibele’nin birçok özelliği vardı. O dönemdeki inanışa göre Kibele, Tanrıların en büyüğü idi. Bereketin sembolü, doğanın ve dağların anası, şehirlerin kurucusu idi. Frigler döneminde, Tanrıça Kibele’ye, altın tacı, elinde dümbeleği, zarif elbisesi ile aslan başlı bir taht üzerinde oturur şekilde sembolleştirilerek tapılırdı.
Pessinuslular, ona Agdisti ve zaman zaman o yöredeki kutsal dağ Dindimus’tan ilham alarak Dindimen de derlerdi. Aynı zamanda Büyük Ana, Muhteşem Ana, Ulu Ana olarak da adlandırılmıştır.

Ankara, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde Frigya  Dönemine ait (M.Ö. 6. yüzyıl) Tanrıça Kibele Heykeli
Ankara, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Frigya Dönemine ait (M.Ö. 6. yüzyıl) Tanrıça Kibele Heykeli

Tanrıça Kibele İnanışı, Hititlerin Kubabaadındaki Tanrıça inanışlarının bir devamı olarak da kabul edilebilir.

PETRA

dkare | 14 October 2009 17:37

O zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar. Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten Rablerine (karşı) inkâr etmişlerdi. Haberiniz olsun; Semud (halkına Allah’ın rahmetinden) uzaklık (verildi.) (Hud Suresi, 67-68)

4.yy da Perslerden kaçan nebatiler kendilerine yeni yerleşim yeri olarak Musa vadisini seçerler. Bu vadide Ad kavminin başına gelenlerin kendi başlarına gelmemesi için evlerini kayaları oyarak yaptılar. Bir müddet yaşadılar bu devasa mekanda, sonra bir anda ortadan kayboldular. Ad kavminin başına gelen onlarında başına gelmişti. Putperestlikleri ve Salih (AS) çağrısına kulak asmamaları onların da sonunu hazırlamıştı. Oysaki Ad kavmini çok iyi bilen bir kavimdi ve evlerinde geçmişte yaşanan bir olaydan ders alarak yapmışlardı ama evleri onları koruyamadı.
Peki ne oldu bu kayadan evlere. Onlar evlerini öyle bir yapmışlardı ki yüzyıllarca bozulmadan kalabilirdi ve de öyle oldu.

Mısır’a yolu düşen bir gezgin olan Johan Burckhardt bu şehrin peşine düştü ve buraları tekrar gün yüzüne çıkardı. Ürdün çöllerinde bulunan bu yerde anfi tiyatro, tapınaklar, saraylar ve mezarlar mevcuttur. Bu şehir günümüzde PETRAdiye dillendirilir. Petra şehri bizlere geçmişten haber getiren bir elçidir. Bu şehir, aslında muhteşem güzelliğinin arkasında nice çirkinlikleri barındırır.

HZ. Muhammet (SAV) efendimizin Tebük seferine giderken buradan geçtiği, geçerken de yanındakilere buralarda fazla oyalanmayın hatta buradan su içmemeleri konusunda uyardığı söylenmektedir.

altın tapınak

nazokiraze | 04 February 2009 08:47

Sri-Lanka‘da bir yer var adı Dambulla ( burası binbirgece masallarında Serendip olarak geçer) Binlerce yıllık mağaralarıyla insanları cezbedenDambulla ,Budistler için çok önemli bir yerdir.Milattan önce tahttan zorla indirilen kral Valagamba bu magaraları görkemli tapınak haline getirmiş ve 14 sene buralarda sürgün hayatı gibi hayat yaşamıştır.
Altın Tapınagı denen bu özel mağaralar Unesco tarafından koruma altına alınmıştır.

GAZETEYE TAPAN TARİKAT

keremx | 18 October 2008 13:43

GAZETEYE TAPAN TARİKAT

Tarikat deyince aklınıza hemen İslami tasavvuf gelmesin.

Tarikat genel bir kavramdır. Yol, tarz, dini anlayış anlamlarında Hristiyanlık, Yahudilik başta olmak üzere birçok dinde karşılığını bulan bir kavramdır. Tarikatın yanlışı var, doğrusu var, bu ayrı bir konu.

Habere konu olan tarikat: Hindistan’da… Başlıkta yanlışlık yok. Bu tarikat üyeleri gazeteye tapıyorlar.

Hindistan’ın “Dhamtari” bölgesindeki Gandi Tapınağı’ na girdiğinizde birkaç balya gazete ile karşılaşıyorsunuz. Bunlar okunsun diye buraya konulan gazeteler değil. İnsanlar kalabalık bir şekilde tapınağa gelip bu gazete balyalarına tapıyorlar.

dikkat edin, bu dünya turu başınızı döndürebilir!

xerre | 19 December 2007 21:41

bu site, dünyanın farklı yerlerindeki güzellikleri ayağınıza kadar getirebilme gücünde. bu güzellikler arasında müzeler, piramitler, kiliseler, katedraller, gökdelenler, tapınaklar, tarihi yerler, yapılar ve daha nicesi. görüntüler karşısında kendinizi oradaymışşınız gibi hissetmeniz doğaldır.

anasayfada çıkan dünya haritasında istenilen bölge/ülke seçilip çıkan pencereden yine isteğe bağlı seçimler yapılıyor.

mevcut olan ülkeler ise şöye:
new york, mısır, hindistan, fransa , çin, almanya , hollanda, iran , vietnam, kore , los angeles, canada , afganistan, özbekistan , kolombiya, tayland , bagladeş, nepal, sri lanka, pakistan, endonezya , malezya, türkmenistan , kazakistan, ingiltere , belçika

sürdüler de ne oldu???

koza 68 | 16 November 2007 13:09

türklüğe sadece ergenekon penceresinden bakanları bile şaşırtacak, tarihimizin gerçeklerinden biri gündemde.
” Sivas kampı” iddia şu; olay kürtçülük ideolojisinin ortaya çıkmasındaki en önemli amildir.bir başka deyişle; uyuyan ya da uyutulan bir kimlik arayışının canlandırılmasıdır.
olay, 27 mayıs darbesinin akabinde gerçekleşir ; güneydoğu illerinden toparlanan 485 kürt kökenli aşiret reisi ağa, şeyh sıfatı taşıyan, kürt kökenli yurttaş burada yargılanırlar. içlerinden 55 kişi batı bölgelerinde zorunlu ikamete zorlanırlar. zamanın askeri yönetimi ,mbk’nin çıkarttığı yasaya dayanarak bu işlemi gerçekleştirir. yasanın gerekçesi şudur ” ülkenin bozuk olan sosyal yapısını düzeltmek, sosyal reformları yapabilmek, ağalık şeyhlik düzenine son vermek”
şeyh said’in torunu, fuat fırat yaşananları şöyle özetler ” bizlere isnat edilen suç kürt ihtilali teşebbüsü “ idi. ” biz bunu iki eşek yükü buğdayla nasıl yapacaktık acaba?”
Yazar, alev alatlı ” valla kurda yedirdin beni” adlı kitabında bu mecburi göçü değerlendirirken ” osmanlı kadar olamadık, onlar sürgüne yollarlardı ama geride kalan ailelerine maaş bağlarlardı “ alatlı bu sözü kampa katılanlardan kesilen 400 tl yemek parasına istinaden söylüyor.