Galatasaray evet Galatasaray, hani şu bu gol nasıl kaçar abi diyip oyuncularına küfür ettiğimiz , başkanı teknik direktörü istifaya çağırdığımız, bir sonraki maçta yine atkı şapka yağmurlu soğuk havalarda tir tir titrerken maçın başlamasına bilmem kaç saat varken bilet beklediğimiz takım.Takımdan öte bir aşk, bambaşkadır Galatasaray. Şöyle bir hatırladımda chelsea – galatasaray maçı okul zamanları, 10 dedin mi yatan çocuk. uyukluya uyukluya maç 4-0 iken hala umutla maçı izleyen bir çocuktum. Ne kadar inanmışım , nasıl bir aşktı bir çocuk için Galatasaray. 5-0’lık mağlubiyetten sonra çekinmeden utanmadan Galatasaray atkı eldivenleriyle okula gidip aşkıyla gurur duymaktı Galatasaray.

wellcome to hell
wellcome to hell

Belki de bu aşk ; 1988-1989 Sezonu Şampiyon Kulüpler Kupası Çeyrek Final 2. Maçında 15.03.1989 tarihinde oynanan Monaco – Galatasaray maçında Prekazinin füzesini gönderdiği anda babamın bana golü izletmesi ile başlamıştır.(3 günlüktüm)Ama belkide ; babamın Galatasaray takımnda oynayan Uğur’u çok sevip ismini koymak isterken arkadaşının benden önce doğan çocuğuna bu ismi kullanması ile birlikte adımı Ufuk koymasından geliyordur.Yanlız şu bi gerçek ki karabükspor – galatasaray maçında sabri sarıoğlu’nun kullandığı serbest atış tek kişilik barajdan döndüğünde vazgeçtim çocuk olmaktan :))Ama hala Sami Yen benim için bir tapınak , bir cehennem(Well come to hell bkz. Neuchâtel Xamax maçı) , Galatasaray benim için bir aşktır.Ulan GALATASARAY…!