bildirgec.org

saygı hakkında tüm yazılar

Batının İlmini Değil, Ahlaksızlığını Aldık

Max27 | 04 March 2009 22:04

Bence batıyı yanlış örnek almaktayız. Bu nedenden dolayı kültürümüzü ve kendimizi kaybediyoruz. Batıdaki iyi şeyleri örnek almamız gerekirken kötü şeyleride fazlasıyla beraberinde getiriyoruz. Batının Bir tane iyi bir yönü aldığımız da on tane kötü yönüde alıyoruz.. Kültürümüzü, sanatımızı, ahlak anlayışımızı tamamen değiştiriyoruz. Bu arada değişim zararlıdır demiyorum sadece değişim yararlı olmadığı sürece zararlıdır.

NEDEN?

BodrumSibel | 28 November 2008 17:19

Neden insanlar birbirine çamur atmakdan hoşlanır?

Neden laf yetiştirme çabası vardır herkes de?

Neden kimsenin kimseye saygısı yokdur?

Neden herşeye burnumuzu sokarız?

Neden kimse kimseyi çekemez?

Neden ahkam kesmeyi severiz?

Neden hep başaklarının yaptıklarını kıskanırız?

Neden içimizdeki kıskançlık duygusunu yenmekden aciziz?

Neden içimizdeki fesatlık duygusu her daim ortaya çıkarma gereği duyarız?

Neden insanları hep yargılarız?

Büyüklere saygı, birde böylesi varmış…

sbaskentli | 19 November 2008 14:04

Büyüklere saygı toplumumuzun var oluşundan bu yana karakteristik özellik olarak genlerinde taşıdığı bir yaşam biçimidir.

Dünya ve hatta o çok methettiğimiz avrupa bile bizden çok sonraları bu saygıyı gerektiği ve hak ettiği şekilde yaşlılarına verebilmiştir.

Ancak yaşanmış küçük bir hikayeyi anlatıp yorumu sizler bırakıyorum.

Şehir İstanbulMekan tipik bir istanbul minibüsü

Sabah mesai telaşının yeni atlatıldığı bir zaman dilimindeyiz. Dolmuşda oturacak yerler dolmuş artık ayak yolcu almaya başlamış. Buraya kadar her şey normal.

bir garip ülke

| 17 November 2008 14:49

http://www.sabah.com.tr/2008/11/17/gny/haber,956496E16B6F4201A5E3AAFC707C567C.html

EVLİLİK

teacher07 | 25 September 2008 11:39

Tam boy resim için tıkla, Sitene eklemek için SAĞ tıkla

(Okumaya başlamadan link açıp hem okumanızı hem dinlemenizi öneririm ama siz bilirsiniz yine de…)

M. Ö. İki bin yıllarından beri insanlar evliliğe bir anlam verir olmuşlar. Yani dört bin yıldır süregelen bir kurum evlilik. Milyonlarca yıl olmuş insanlar yeryüzüne gelişi, yaşam sorunlarını çözmek için birlikte olmuşlar. Aile, evlilik kurumu yeni kurulmuş gibi düşünülebilir geçen zamana bakarak.

National Geographic ‘in ramazana saygısı

be_goodie | 16 September 2008 13:41

efenim siz de benim gibi, televizyon kanallarında seyredecek program bulmakta zorlanan, boşuboşuna açık kalacağına, kim bilir belki yumurta ile tavuk arasındaki yarışın galibinden haberimiz olur diye belgesel kanallarıyla zaman geçirenlerdenseniz national geographic tvden haberiniz vardır.

ah ne güzel zamanlardı seneler önceydi bu kanalın ilk hayatıma girdiği günlerdi. yemeden içmeden kesilip yatmadan önce yüz fırça darbesine inat yattığı yerde yüz dumur olmuş surat ifadesi şeklinde 2-3 gün geçirmiştim. sonra anlaşıldı ki bu kanal devamlı tekrar eden programlardan ibaretti ama olsundu diğer kanallar hala marifetmiş gibi *ezevenklik şovlarıyla *rospuluğu televizyon yayınıyla yapıldığında ardından göbek atılacak kadar güzel birşeymiş gibi gösteren yada herçeşit farklı konsept dahilinde bir araya getirilmiş ucubeleri yarıştıran, bir anlamda ucube tokuşturmaca olarak da tanımlanabilecek tv programlarıyla doluydu.

Tarihte Kadınların Saygınlık Kazanmaları

LuchaS | 15 September 2008 13:58

Yenitaş çağında üretimnde baş rolü kadınlar oynamıştır.İnsanlar bu tarihte bitkileri var eden irade sahibi,kudretli varlığın ana tanrıça olduğunu düşünürler.Hatta hayvanları onun yarattığı ve insanları onun doğurduğunu ileri sürmüşlerdir.
Çiftçi topluluklarındada görüldüğü gibi tanrı birden çok ise baş tanrı ana tanrıçadır.

Ancak kadınların önem kazanması kısa sürmüş;kadınların yaptığı küçük sulama yerine erkeklerce yapılan büyük sulama ve saban tarımına geçilmesiyle baş tanrılık erkek tanrıların eline geçti.

Metin Oktay ?, Hasan Doğan?.

gullpasha | 15 August 2008 17:40

Avcılarda bir fabrikada çalışmaktayım.
Hergün şirinevler-avcılar arasını gidip gelmekteyim, sevimli bir o kadar da eski servisimizle…
Geçtiğimiz günlerde birşey çarptı gözüme, üzüldüm, neden diyebildim sadece biçare kalbime.

Avcılar’a doğru giderken cennet mahalini geçtiğimizde küçük bir stadyum vardır yolun sağ tarafında.
İşe ilk girdiğimde -yaklaşık 14 ay önce- o stada Metin Oktay Stadyumu adı verilmesi beni mutlu etmişti epeyce.
O mutluluğu yaşamamdaki sebep, stad Galatasaray’ın olmamasına rağmen adının “Metin Oktay Stadyumu” olabilmesiydi.
Türk Futbol Tarihine “Taçsız Kral” mahlasıyla girebilmiş -şiir gibi futbol oynarmış da, babamın dediğine göre- istatistikleriyle erişilemez olmuş, Karizması, kişiliği, spora bağlılığı ile bir spor klübünün sembollerinden olabilmiş Metin Oktay’ın ismi verilmişti bu göl kenarındaki sevimli stada.