bildirgec.org

sağlık hakkında tüm yazılar

kostarikayı yiyemedim

shmoo | 16 May 2002 14:19

Günlerden dündü, herşey normal başlamış, her zamanki gibi yatağın sağından kalkmıştım. Yalnız karnımın hafif hafif ağrıdığını hissediyordum. Taksim de iki akadaşımla buluşucaktım, geçer herhalde deyip atladım 202′ ye. Ama karnımın ağrısı daha da şiddetlenmeye başlamıştı. Taksime vardım, buluştuk ama ben dayanamaz bi hale gelmiştim artık ve ben eve gidicem dedim. Arkadaşlarımdan biri(Burcu), ben bi hap biliyorum onu alalım , geçmezse eve gidersin dedi. E olur dedim ben de, arkadaşımı mı kırayım. Aldık biz hapı, Burcu dedi ki 3 tane iç bunlar çok küçük. Behire(diğeri) : saçmalama, küçük olması bişey değiştirmez içmesin , bişey olur . dedi. Bunlar başladılar içsin, içmesin, içsin, içmesin. Ben de aldım ellerinden 3 minik hapı mideye indirdim.(30 mg)İçtikten sonra da Burcu, ölürsem sen sorumlusun dedim. Aradan 10 dakika geçti, bu arada Kostarika’ yı yemek için Mac e gitmiştik .Ama Kostarika beni yedi, çünkü ince ince terlemeye ve titremeye başladım, 2 dakika sonra ayakta duramıyordum. Aşağıya güç bela indik, polisleri gördük, sürüne sürüne(diğerlerinin diğil beni taşıycak, kendilerini taşıycak halleri yok) yanlarına gittik. Bizi hastaneye götürür müsünüz dedik, atlayın dediler. Ben bayılmakla bayılmamak arası gidip geliyorum. Taksim malum trafik kaos, polis amca açtı sirenleri, bağırdı çekilin falan diye arabalara. Çok iyi muamele gördük, direk Taksim İlkyardıma. E haplar fazla gelmiş tabe, sabah da bişey almıştım, bi de Mac deyken bi tane daha iç demişti arkadaşım, asidi kaçmış kolaya atalım dedi. Ben de kola bana gaz yapar,daha da sıkışırım diye reddetmiştim. Neyse bu sefer de hastanede bana vurulacak iğneden yokmuş, iğne arandı bulundu, vuruldu. 1 saat süren bi titreme olayından sonra kendime geldim. Sonra da otobüse binip eve geri geldim. Anneme anlattım , ağzıma zıçtı tabi,hapları içtim diye. Ne macera ama.

şişgo

winmaker | 19 April 2002 18:01

az önce çalıştığım şirketin 1. katından 4. katına biraz seri bi şekilde çıktım. merdivenlerden sekerken göğüslerimin sallandığını hissettim. iğrenç bi duygu. hemen rejime, rejim olmasa bile spora başlıyorum.

belki çevrenizde ihtiyacı olanlar vardır.

entheogen | 19 April 2002 10:19

Bugün aldım bu maili nereye koyacağımıda bilemedim. Copy Paste için kusura bakmayın.

Sevgili Dostlar,

Amerika’dan 1 konteyner dolusu “TEKERLEKLİ SANDALYE” geldi ve talebe göre dağıtımı yapılacak.

Çevrenizde tekerlikli sandalye ihtiyacı olan ve temin şansı bulunmayan kişiler var ise, LÜTFEN ACİLEN BİLDİRİN…

Altunizade Kulübü olarak temin edip kendilerine bedelsiz olarak vereceğiz.

Teslimat hemen.

Sevgilerimle

Erol Ayvacıklı

ilk yardım

winmaker | 06 March 2002 10:16

geçen gün taksimde yerde yatan birini gördük. sara krizi geçiriyormuş. ne yapılması gerektiğini bilmediğimiz için çevreden yardım istedik. genelde banane kardeşim şeklinde tepkiler aldık ama neyseki sonunda biri müdahale etti. eve gelince kendimi çok kötü hissettim ve biraz araştırdım. sara krizi geçiren kişinin dilini ısırmaması için dişler arasına rulo yapılmış bir kumaş parçası ya da mendil koymak ve başını bir yere vurmasını engellemek gerekiyormuş. bu kadar basit. sadece sara krizi değil diğer acil durumlarda da ne yapılması konusunda bilinçlenmeliyiz. hatta acıbadem hastenesi‘nin ücretsiz olarak düzenlediği ilk yardım kursuna katılmalıyız. sadece insanların değil köpeğimizin ve kedimizinde başına kötü şeyler gelebilir. bunları bilmek hayat kurtarabilir.

Parmak,…

nags head | 06 March 2002 10:16

Dun aksam izledigim bir belgeselde kadin ve erkeklerin el yapilarinin ve parmak uzunluklarinin bir cok konuda ipucu sagladigindan bahsediliyordu, bu sabah nette yaptigim kisa bi aramadanda benzer arastirmalarin sonuclarini buldum. Ornegin surda elleri simetrik olmayan erkeklerin daha az sperm urettikleri, ve hizli hareket etmesi gereken spermlerin aksine daha yavas davrandiklarindan bahsetmis, tabii olay bununlada bitmiyor eller simetrik durumu kurtardik diyemiyorsunuz, parmaklarin uzunluklarida onemli, yuzuk parmagi isaret parmagindan buyuk olanlarin pek testosterone sikintisi cekmeyeceginide belirtmis bu arastirmayi yapan Liverpool Universitesindeki Proflar, ee tabi testosterone cok oluncada baba olma ihtimaliniz bayaa bi artiyormus. Kadinlar icin durum farkli onlarda isaret parmagi buyuk olanlarin oestrogen hormonu orani daha fazla, buda hamilelik icin gerekliymis zaten. Parmaklar nekadar erkek !!! oldugunuzu ortaya cikarmakla kalmiyor tabii baska saglikla ilgili ipuclarida sagliyormus surdayazilanlara gore yuzuk parmaginiz nekadar uzunsa kalp krizi riskiniz o kadar az, surda da yuzuk parmagi uzun olanlarin depresyona girme ihtimallerinin daha yuksek oldugunu belirtmisler,… ama arastirmayi yurutenler daha isin basinda olduklarini belirtip,yuzuk parmaklarini havaya kaldirip erkekim ben parmagina kadar diye dolasmanin da erken oldugunu belirmeyi ihmal etmemisler, bu da benim gibi isaret parmagi yuzuk parmagindan daha uzun olanlar icin ferahlatici bi haber tabii…..

eczacilarin eylemi

bi_ihtimal | 16 January 2002 00:03

Bugün bir eylem vardı. Sanırım herkesin haberi vardır. Eczaneler kepenk kapattı. Açık olanlar da gerekeli ilaçlar dışında satış yapmadılar. Bu duruma tepki gösteren sağlık bakanlığı, bu eczaneler ve bu eylemi organize eden eczacilar odasi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ve her seferinde duyduğumuz klişe tabirle olan yine halka oldu. Bir ülkede bu kadar çok ikilem ile uğraşmak sizi de yormuyor mu? Bir yanda demokratik tepki hakkı diğer yanda yaşam hakkı. Hem bir çok hukuki metinde hem de saf akılla yapılan değerlendirmede hem birbirinin gereği hem de tamlayıcısı olan bu iki hak geldi ve çarpıştı bu ülkede. Eczacısınızdır, eczacıları haklı bulursunuz, hastasınızdır Bakanlığı haklı bulursunuz. Haklı veya suçlu bulmak yeterli mi peki? Bunu da bilmiyorum. Ama bildiğim, temel hak ve özgürlüklerimiz bu şekilde yozlaştıkça, yozlaştırıldıkça daha çok uğraşacağız bunlarla. Yazımı bitirirken, hep traji-komik bulduğum ilaç firmalarına ait bir kaç siteye bakmanızı tavsiye edeceğim. Ölüyor musunuz???? Verin parasını kurtaralım…

grip

sahip | 19 December 2001 21:01

Efendiler biliniz ki GRİP denen illet; ilaç ile 1 haftada geçmekte, ilaçsız ise 7 gün sürebilmekte… burnumu silip hemen dönüyorum.