bildirgec.org

sağlık hakkında tüm yazılar

Superıor Lıghts

kepek sorunu | 24 April 2003 11:18

Davıdoffun super lıghtı cıkmıs, laghtı bıle cok agır agız mukozam katran kusuyor cok acı leeegggkk

Acım var!

kepek sorunu | 21 April 2003 10:16

Pazar gunu dort saat suren bır dıs operasyonu gecırdım bır yıldır erteledıgım sol alt cenedekı yırmı yas dısımı aldırdım cok berbattı ınsafsız dıscı vallahı catır catır cektı hıc gozumun yasına bakmadı dısımle beraber sol bademcıgımı, sol kulagımı, yemek borumuda beraberınde soktu gibi hıssedıyorum dun tum hastaneyı ayaga kaldırdım dıkıslerımı aldırmaya nasıl gıdecem utancımdan yerın dıbıne battım eve dondugumden buyana kara kara dusunuyorum bunu

Dıs kokude ıltıhaplıymıs farketmemısız insafsız dişçi ıyıkıde bırsey olmadı

Tuvalet adabı

grikedi | 08 March 2003 17:57

Kimse sadece yemek için yaşamaz,

ya da sadece uyumak…

veya sadece huzur…

Her birinin tadını kaçıran ortak ve

yadsınamaz bir şey vardır: tuvalet ihtiyacı.

Arthur a’la Francoise[III. Norman Kralı]

Yüzyıllarca icadının biz Türklere ait olduğuna inandığımız [hatta bu övünç ile hakkında anekdotlar anlattığımız], babadan oğla geçen bulaşıcı bir gelenektir aslında bütün bunlar. İncelendikçe sarpa sarar. Bana öyle geliyor ki dünya üzerinde tuvalette yapılan işleri günlük literatüre daha fazla taşıyan bir dil daha yoktur. Bu geleneksel değerimizi iki başlıkta inceleyeceğiz.

Tuvalette temizlik nasıl olmalı.

mrsarkac | 01 March 2003 15:00

Gün boyu yedim içtim, bazen acılı bazen tatlı yiyeceklerle karnımı doyurdum. Yemek yemeği seven biri olarak yerken hepsi iyidi ama yediklerimi sindiripte kalın bağırsaklara gönderdikten sonra sancılarım başladı. Hani çıkartmakta sorun değil de, çıkartma yerini seçen biri olarak eve kadar dayanmak çok zor. Eve vardım, koşarak tuvalete yetiştim, yolda elime okuyacak birşey buldum (eski gazete parçası, bedava restaurant kuponu, deterjan kutusu… önemi yok üstünde yazı var), ve genel bir hava ayarından sonra pönck, şurt sesleri arasında rahatlama, bunlar bilinen doğal gelişimler. Şimdi sorunsalım, olayı icra ettikten sonra pislenen kıçımı nasıl temizlemeli… işte kıç temizliği üzerine…

Sevgili Günlük

bulent_atlas | 29 January 2003 22:23

BIRINCI DAKIKA Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet’in Kelebek ekinde sigarayi birakmanin vücuda yaptigi olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olasi tiksinmeme ragmen nedense cosup sigarayi birakmaya karar verdim. Kararim kesin, sigarayi birakiyorum. Bu kararimin vücuduma etkilerini gösteren tabloyu basucuma astim. Içimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedecegim. Simdi masanin üzerindeki dolu sigara paketini burusturup çöpe salliyor ve saglikli gürbüz bir kisi olma yolundaki ilk adimimi atiyorum.

SEKIZINCI SAAT Sevgili günlük, Tabloya göre sigarayi biraktiktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabiz normale dönüyormus. Inanir misin, bunu hissediyorum sanirim. Tamam, tansiyon ve nabzimin bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemistim, ama normale dönmesi iyi bir sey herhalde. Coskumu paylasmak için Teoman’i aradim, sigarayi birakmama “geçici Ubeyd Korbey sendromu” adini takti. “Oglum” dedim, “bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzim cillop gibi oldu”. Bunu söyleyince kendi nabzinin ve tansiyonunun da harika oldugunu söyledi, meger sekiz saattir uyuyormus. Yavsak iste, ben ne diyorum o ne diyor. Yalniz laf aramizda, kafama takildi gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzi da günde bir kere normallesiyor. E peki, tansiyon ve nabiz günde üç kez normale dönemeyecegine göre benim kazancim ne bu isten? Demek ki, savasi erken birakmayacaksin. Yoksa Teoman itinden ne farkim kalir? Onun tansiyonu da normal, benimki de…. Neyse, bakicaz….

MR

sayninneym-hafif | 06 January 2003 19:59

Bugün MR cektirdim.

Daha dogrusu belki de MR’ a yani magnetik rezonans’ a girdim demek mi? Yani bu islemin fiili ne, tam olarak bilmiyorum. Boynuma kadar uzay yolu kıvamında bir tünelin içine girdim dizimi kıpırdatmamam gerekliydi. Magnetik dalga bombardımanına tutuldum 15 dakika kadar sürdü. Gürültülüydü doktor uyarmıştı hazırlıklıydım, dogrulup izlemek istiyordum tünelin içini, birşey görünmeyeceğini bile bile…

Hafiften sıkılmaya başlamıştım ki, bir anda acayip neşeli bir durum ortaya cıktı.

Yellenmem gerekliydi. Osturmalıydım. Ama yapamazdım ya o gaz hali magnetik ortamla birleşip umulmadık kazalara yol acsaydı, sinirlerim zaten bozuktu gülmeye başladım ve cok kararsızdım rahatlamak konusunda. Bir ara doktora danışmayı bile düşündüm. Komik olurdu belki de iğrenc olurdu. Bilemedim doğru Ahmet oldum yapmadım, bir 10 dakika kadar sabretmem gerekti sabit halde, ama zaman çabuk geçti, tüm bilgilerimi yokladım emindim bir zararı olmazdı ama yine de yapamadım. Magnetik rezonans cihazının içine osturamazdım, yapmadım, yapamadım.

Bir SSK Hikayesi

llus | 06 January 2003 18:45

Hasta olmanın bile artık lüks sayıldıgı memleketim de SSK kurumundan faydalanabilme imkanımı kullanarak bu sabah once ilk defa Beşiktaş Ssk ya gittim. Tabii ki telefonla randevu almıştım. Sıram geldiginde doktorun odasına girdim. Kartımı istedi. Senin numaran listede gözükmüyor dedi. ona sıra numaramı ve saatimi telefonla aldıgımı söyledim. ama listeye baktıgımda gercekten de orada numaramın olmadıgını gördüm. Ne yapacagım şimdi diye sordugumda randevu almamışın işte birazdan alırım seni dedi. kendimi adi biriymiş gibi hissettim çunku randevu almıştım ama listede numaram yoktu. herneyse 10 dakıka kadar sonra doktorun odasına girdim. rahatsızlığımı anlattım o da defalarca hapşırıp burnunu çekti. Rontgene git dedi. İndim röntgene. Yarım saat sonra sıram geldi ve röntgen cekilecegi yere indiğimde kalakaldım. kocaman – kasvetli- soğuk bir oda.. yer yer yerde ve tavanda borularla-kablolar size bakıyor. ağır bir koku. rontgen cekecek olan kişi odaya girdiginde gözlerim kocaman acıldı. artık ordaki hademe mi temizlikçi mi bilmiyorum. ayagında terlikler -üstü başı bi acaip sanki amcayı yatagından kaldırmışımda gelmiş gibi. herneyse rontgen masasına yüzünü eğ ağzını aç dedi. nasıl yani bu imkansız zaten kirli iğrenç bir örtü vardı ve ağzımı acıp yüzü koyun kafamı koymamı istiyordu. itiraz ettim gunde kaç kişi yatıyor buraya dedim ağzımı açıp yatmam ….

ben napimm o zaman dedi. hemen cantamdan selpak çıkardım ve serdim. çıkan filmi alıp tekrar doktorun odasına cıktıgımda filmlere bakıp bakıp beni aşar demesi daha bir sinirlendirdi. neyseki okmeydanı ssk ya sevk etti. bir macera daha başlıyordu. ve başım ağrımaya başlamıştı. Okmeydanı Ssk ya gittiğimde yoğun bir insan trafiğiyle karşılaştım. uzun ve yorucu bir yolun sonucunda gitmem gereken bölümü buldum. gayet temiz ve hijyenik bir goruntusu vardı gercekten. Bu sefer ki doktor ise yuzume hapşırmıyordu. Muayne olduktan sonra o da rontgen istedi. hay hayyy diyip rontgen çekilen yeri buldum ve görevli kızcagıza elimdeki kağıdı uzattığımda önundeki deftere birşeyler yazıp 8.ocak çarşambaya gun verdi. oha dedim. rontgen için 2 gun sonraya mı gun veriliyor? şaşkınlıkla en azından doktorun recetesındeki ilaçları alayım diye ssk nın eczanesıne girdim. Girmez olaydım. Siz diyin 200 ben diyim en az 400-500 kişi!!!

o kadar kişi ilaç sırasında. akşama bile bitmez bu kuyruk diyip bi sinirle tekrar doktorun odasına çıktım. napcam ben dedim. gülümseyen ama hafifte üzülmüş bir ifadeyle “başın hala ağrıyor mu “ dedi. Evet, fazlasıyla ağrıyordu yaklaşık 4.5 saattır resmen ordan oraya pinpon topu gibi gonderiliyordum. İlaç alamamıştım- rontgen cektirememiştim. bu arada içeri başka bi hasta girip 19 temmuza gun aldıgında şaşkınlığım daha da arttı. kadın 19temmuz a kadar ölürse bunun hesabını kim verecek? verecek mi?

Doktorla bir süre daha görüştükten sonra normal eczaneye gidip 5-6 milyona alabilecegim ilaçlara 10misli fazla ödeyerek yoluma devam ettim. Bir ay sonra kontrole nasıl gidecegim bilmiyorum. Kafamı ssk hastanelerinin duvarlarına vura vura iyileştiricem… Ama bir daha o haberlerde sağlık bakanını görürsem hiç de iyi cümleler kurmayacagım sanırım. benım yaşadıklarım iyi bile sayılır. Kimbilir daha en hikayeler var…

Diet cola/MS hastaligi iliskisi

adrenalin | 16 October 2002 16:34

Gunumuzun en common ve urkunc hastaliklarindan sayilan MS ile diet urunlerdeki bazi kimyasallar arasinda iliski varmis.Diet urun tuketiyosaniz okuyun derim ben! Cok miktarda kullanildigi takdirde, ki bu gunde 10 lt. filan degil, belki siz de cok kullaniyorsunuz, diet urunlerdeki bazi kimyasallar MS hastaligi belirtilerinin aynilarina sebep oluyor ve oldurucu etkisi var! Bir sure sonra uyusmalar,korluk,felc ve olumle sonuclaniyor.Ammmannnn tikkattt!!!!

Stres ve ülser

hekimsabri | 13 October 2002 02:06

Tıp birinci sınıfta okutulan derslerden biri olan Fizyoloji kitabında bir deneyden bahsediyordu: Sağlıklı bir fareyi ayağından bağlı olarak bir hafta bekletiyorlar.Bir haftanın sonunda fare ölüyor ve otopsi yapıp farenin midesinde (veya oniki parmak barsağı) ülser geliştiği görülüyor.Bu deneyi de ülserin stresle olan bağlantısını anlatmak için koymuşlardı kitaba..Son zamanlarda biraz fazlaca midemde yanma şikayeti olunca hatırıma geliverdi.

aspartam – Diet Cola Cola – Diet Pepsi

ELOY | 12 October 2002 04:00

arkadaşlar biliyorum copy-paste hoş değil ama konu sağlıkla ilgili olunca ve önemliolunca yapmak durumunda kaldım.

yazıyı e-mail aracılığıyla bir çok kişiye ulaştırdım ancak yeteri kadar olmadığını düşünüyorum.

2001 yılı Ekim ayında kız kardeşim çok hastalandı, mide spazmları vardı, dolaşmakta zorlanıyordu, yürümek ise başlı başına bir sorundu. Sadece yataktan kalkması bile onu tüketiyordu, o kadar çok ağrısı vardı.

2002 yılı Mart ayında biyopsiler alındı, ve 24 değişik ilaç almaya başladı. Doktorlar kendisinde ne olduğunu bulamıyorlardı. O kadar çok ağrısı vardı ve o kadar hastaydı ki, ölmekte olduğunu biliyordu.