bildirgec.org

sayninneym-hafif

11 yıl önce üye olmuş, 14 yazı yazmış. 30 yorum yazmış.

akşam akşam

sayninneym-hafif | 06 September 2003 01:22

Ahu Tuğba kayarken onu kurtaran Uludağ aşığı psikiyatra verdi. Ama vermemeliydi zira annesi ruh hastasıydı. Hastalığı da onu ziken olmamasıydı. Doktorun teşhisi buydu. Ahu Tuğba verip kaçmıştı “sadece seks lan bu dallama deli doktoru” dedi. Ama sevmediğinden değil pis işlerin içinde olup delikanlı doktoru bu bokun içine dahil etmemek derdiydi zira seksi sevişken lakin delikanlı bir kadındı Ahu. Deli doktoru onu donmaktan kurtarırken ovalamak istiyordu sadece adama kaltaklık yaptı. Neyse 3-5 gün şömine önünde seviştiler. İstanbul’ a döndüler. Ahu Tuğba’ nın anası namuslu kadındı. Ama geceleri uyuyamıyor zikeni olmadığından hezeyanlara spazmlara geliyordu doktor ısrarla sevişin kendinize gelin diyor ama Ahu’ nun anası namus bokuna abazalığın dibine vuruyor ve kareler boyunca geceleri yatmadan kaburgalarını iç çekerek okşuyordu. Psikiyatr da işi gücü olan kankası emniyet narkotik komiseri delikanlı bir bekardı. E sonunda zikişememek derdinden muzdarip Ahu Tuğba’ nın anasını kabullenip onu sevmeye niyetlenmişti ki, Ahu kuryeliğini yaptığı uyuşturucu kaçakcısından sıyırıp için için unutamadığı Uludağ sevicisi doktoruna dönmeye karar verdi. Sonrasını seyretmedim.

başım üstüne!

sayninneym-hafif | 16 March 2003 15:55

Diyarbekir’ deyim 10-15 gündür. Savaşa en yakın kentlerden birinde.

En başta söylenmesi gereken umduğumdan çok daha büyük bir şehir burası. Ve de halkı sıcak falan da değil (Tam burda hep öyle denir ya ‘halkı da çok sıcak’, değil işte). Ürküntüleri çok büyük olsa gerek benim sarışın buğday tenli “coni” halimden ve varlığımdan memnun görünmüyorlar. İlk geldiğimde hele sadece Dağkapı semtini görmüş, orada cadde boyunca iki tur atınca hiç karşılaşmadığım belki de onların uzun zamandır bildiği tipimden, şeklimden ötürü dışlanma ruh halini tanımış oldum. Hele bir de derin hümanizma kaygılarımla içerisinde çok sırıtacağımın belli olduğu bir esnaf lokantasına öğle yemeği için inat edip girince ve varlığımın ne kadar da fazladan olduğunu hissedince hayli korkmuştum. Belki de onların yıllardır korktuğu gibi. Sonra kaptırdım tabii Diyarbekir’ deki normal hayata kapalı gişe oynayan “Gulyabani” oyununa gittim devlet tiyatrosuna(Çok iyiydi bu arada). Tillo yedim, kaburga dolmasi yedim, burma kadayıf yedim. Esnafın muhteşem “başım üstüne!” uğurlama sözlerine muhatap oldum. Şiveyle ancak bu kadar oturabilir bir cümle ama.

Neden buranın bu kadar “uzak” olduğuna da bir anlam veremedim. Fakirlikten başka bir problemleri görünmüyor Diyarbakır’ lıların. Aslında büyük caddeleri, güzel mağazaları Galleria’ ları Burger King’ leri Migros’ ları var. Ama hala problem de var. Tek hissetiğim korkuyor bu insanlar.

MR

sayninneym-hafif | 06 January 2003 19:59

Bugün MR cektirdim.

Daha dogrusu belki de MR’ a yani magnetik rezonans’ a girdim demek mi? Yani bu islemin fiili ne, tam olarak bilmiyorum. Boynuma kadar uzay yolu kıvamında bir tünelin içine girdim dizimi kıpırdatmamam gerekliydi. Magnetik dalga bombardımanına tutuldum 15 dakika kadar sürdü. Gürültülüydü doktor uyarmıştı hazırlıklıydım, dogrulup izlemek istiyordum tünelin içini, birşey görünmeyeceğini bile bile…

Hafiften sıkılmaya başlamıştım ki, bir anda acayip neşeli bir durum ortaya cıktı.

Yellenmem gerekliydi. Osturmalıydım. Ama yapamazdım ya o gaz hali magnetik ortamla birleşip umulmadık kazalara yol acsaydı, sinirlerim zaten bozuktu gülmeye başladım ve cok kararsızdım rahatlamak konusunda. Bir ara doktora danışmayı bile düşündüm. Komik olurdu belki de iğrenc olurdu. Bilemedim doğru Ahmet oldum yapmadım, bir 10 dakika kadar sabretmem gerekti sabit halde, ama zaman çabuk geçti, tüm bilgilerimi yokladım emindim bir zararı olmazdı ama yine de yapamadım. Magnetik rezonans cihazının içine osturamazdım, yapmadım, yapamadım.

ya onun gibisini?

sayninneym-hafif | 30 December 2002 19:16

Aileni mi rahatsız etmişim? Tabii sapıgım ya ben..Eve dadanan eski sevgili..Serserinin teki..İt herifin teki..Kızımıza neler yaptı(?)..Densizce konustu..Vay pezevenk..Hala arıyor bir de utanmadan..Tam boyle dusunuyosun, ailenin de boyle dusunmesini istiyosun dimi?

Öyle oldugumu dusunmek hosuna gidiyo dimi..Herkese de bunu aksettiriyosun dimi? Çok sevdik ama o salak sapık hata yaptı beni de kendini de mahvetti demek oyle dusunmek garip bi sekilde hosuna gidiyo dimi. Inatcısın keci gibi; gururuna saygı duyuyorum, ama 20000 kere ozur diledim, yalvardım, hangi suc bu kadar affedilmezmiş? Telefonda bir anlık sinirle kurdugum hayatımın en dangalak cumlesinden dolayı sapık da benim serseri de benim. Budur dimi? Benim seni hala istememin nesi garip geliyo sana, benim ben; ayrılırken ağladığın, beni de aglattigin, agrittigin, deli ettigin; hatasız değilim, sıradanım… Benim ben, hatamla da ben, sarılıp sana hic bırakmamayı isteyen de ben!! Küstahca gülersin belki de bu aptal aşık laflarına sen.. Kibarca evini arayıp seni sordum, abartma. Kimbilir ne dedin annene, kadın nedense eskisi gibi konusmuyo benimle? Tamamen onyargılı..Ben gayet kibar soruyorum seni, hep yaptıgım gibi… Meraklanma senin fantazilerindeki sapık serseri gibi arayıp “rahatsız” etmiyorum. Düsünemedin mi evi aricaami cep numaranı degistirirken.?? …..’ leri de aradim ondasındır diye, sor annesine saygisizlik etmis miyim, “rahatsiz” etmis miyim? SOR!!! Saygısızlık mı yapmışım annene? Yok deyince kapatmamış mıyım telefonu? 8 ay once hergun arıyodum o zaman rahatsızlık vermiyordum hiç????? Ben o kadar aşagilik adamim dimi, oyle olsam hoşuna gider dimi? Bin kere soyleyince olucak mı zannediyosun? Diilim kızım alakası yok! saygısız bi herif hic diilim, olmadım.. Benden daha iyi biliyosun!!

hafif’de reyting kaygım

sayninneym-hafif | 30 March 2002 18:49

bunu ben yazmıştım, bunu da ohm yazmış. Başlıklar farklı, ve sonucunda daha fazla kişi ikinci aynı özü okumuş, girmiş ve ahkamlar da gelmiş. Korelasyon cıkarımı: başlık reyting sağlar. İtirafım belli hafif uyuzlandım benim girdigim öz niye okunmadı takip edilmedi diye. Salakca biliyom abartılı gelebilir ama bu insancıl hasetimi engelleyemedim. zararsızca incindim galiba hafif. Walla niyeyse engelleyemedim, ne onemi var lan diyom kendi kendime ama 3. yıldız muhabbeti mi lan bu diyom kendime salak mısın diyom fayda etmiyo..ilginç tabii..Bu ilk benim başıma gelmiyodur herhal…Neyse alınganlığımı önemsemeyin ama reyting mevzuunda başlık önemli çıkarımım doğru sanırım dimi, zira 8 şubat ve 14 Mart tarihleri arasında cok zaman yok ve hafifin takipcileri yogun ve sıklıkla siteye giren kişiler. Ve özün içeriği de akılda kalan bi mevzuu..Başlık okunmayı etkiyo..

başarı neymiş?

sayninneym-hafif | 30 March 2002 14:01

Basari…

4 yasinda pantolonuna isememektir.

12 yasinda arkadas bulabilmektir.

16 yasinda araba kullanabilmektir.

20 yasinda seks yapabilmektir.

35 yasinda para kazanabilmektir.

50 yasinda para kazanabilmektir.

60 yasinda seks yapabilmektir.

70 yasinda araba kullanabilmektir.

75 yasinda arkadas bulabilmektir.

80 yasinda pantolonuna isememektir.

Biz buna ÇAN EGRISI diyoruz!!…

Prof.Dr.Albert Follanberg

kaygılı ve de mutedil dalgalı

sayninneym-hafif | 06 March 2002 10:19

Yok beni çok rahat algılayabilirler. Unutmamak sadece gerekli olan, çünkü istediğim gibi aktarabilecem unuttuklarını! Hepsinin kafası çalışıyor olmalı önyargısından mütevellit, sevgililerim…francalalarınızı bırakın lavaşlarınız soğumasın! Her boku bildiğimi zannediyorum..Malumat mı yoksa onlar, evet evet bilgi bambaşka! Çok eskidendi müzik dinlediğim, kalkıp gidebildiğim, hayalarıma dikkat etmediğim. Vapur sesi, martı sesi, gece sesi, düşünme sesi..dinlemedim ne zamandır bu desibelsiz sesleri. Temelden sarsıldım belki de, yüzüm yok kayıp gitmeye, en kötüsü de bu: kendimde ararım olanların kaynağını, bir o kadar da tembelim, yetersizim sonucunda. Yeterli olanlara hayran olmak komplekssizliğimden, yetersizleri anlamaya kalkmak kendimi beğenmişliğimden olabilir. Cennet ölmek isteyenlerin avuntusu ise buralarda oyalanmaktan daha başka algılamalı olan biteni..Gideceğinizi bilin gitmek isteyin ve gidin. Hoşgeldiniz. Abdullah, i’m just a jealous guy! Evet sana söyledim. Türk olmak nasıl bir duygu sayın başkan? Dedim ya bir ihtimal daha var! Alttan al! İstemediği halde seninle sevişiyorsa, bitmiştir duyguları bu hatunun dersem kızar mısın? Yani “ilk başlarda çok iyiydik karada, denizde, havada, yatakta ama giderek zoraki oldu”, hem daha ilk gecenizde sevişmişsiniz. Düzüşmek gayet önem arz eden bir faktör sanırım ilişikliğinizde…son sevişmenizi anlatsana? Sanane kızım yaa! Birden titrediğini söyledi.Ne zaman? Sinemaya girmeden hemen önce bankta beklerken, hafiften vücudunun herhangi yerleri tesadüfvari ve oturma alanınızdan kaynaklı ve destekli, içten pazarlıklı değerken tenine.. nasıl güçlüsün, kız kesik sana, gözlerini eğerek önüne bakıyor, ha öptün, ha öpücem! Çok sonra söyledi bana -titredim! Dedi. Evet o sıkıştırdığı anda artık bileti almışken, film neydi? Sanane be kızım! Gövdem sıkıştı, ağladım. Boynum kasıldı öyle içli ağladım. Çok derinden söyledi; vahşetle, hararetle, şevkatle ve eminim tamamiyle beni istiyor. Ben ne zamandır istenmedim bir bilsen, gövdem bir daha sıkıştı. Ağladım. Çok çirkindim. Kandırıldım. Ama sen gideceksin, unuttun mu? İstemesi seni..yani..ne yapabilirsin..gideceksin.