bildirgec.org

ruh hakkında tüm yazılar

Patronumun Psikolojik Durumu Ne?

2006 | 28 November 2006 03:54

Buradan detaylarına ulaşabileceginiz bu ürün odadaki sıcaklık, durum ve nem gibi kriterleri göz önünde bulundurarak kişinin ruh halini tespit edebiliyor. Aslında edebiliyor demek tam dogru olmaz, şuan için hastane ve ofislerde test aşamasında olan bu zamazingo nisan 2007 gibi satışa sunulmuş olacak.

Açıklanan Tahmini Satış Fiyatı : 2500$-3300$

Korku ve Korkutmayı Sevenlere

2006 | 09 November 2006 16:37

Korku ve Korkutmayı sevenlerin hoşuna gidebilecek güzel bir site SCAREFACTORY, mobilya ürünlerinden zombilere, dinazorlardan iskeletlere birçok ürünü bulabileceginiz bu korku tükkanının tek kötü yönüyse malesef ürünlerin fiyatlarının yok yüksek oluşu…

Alınmasa gibi gezilmesi, görülmesi sitesi diyebiliriz Özetle.

Hız

buddhala | 05 November 2006 00:18

Sahnedeki çocuğa takıldı gözüm. Kendinden geçmiş bir halde. Eminim bedeninin çizgilerinde bir dalgalanma, tüylerinde bir ürperme, vücudunda gittikçe keskinleşen ahenk ve kasılma. Elindeki gitara sınırları belli bir sürede kendi yeteneğine göre sayısı belli olmayacak şekilde nota basmak. Gittikçe hızlı nota basmak. Gittikçe hızlı solo atmak. Daha çabuk tepeğe çıkıp daha fazla basamaklara basarak aşağı inmek…
Büyük şehvetle birbirine sarılan bedenler geldi sonra aklıma. Daha fazla birbiriyle temas etmeye çalışıyorlar. Daha fazla uyarılıyorlar. Daha hızlı hareket etmeye çalışıyorlar. Daha fazla ürperiyorlar. Daha hızlı nefes alıp veriyorlar. Birden tüm duyular aşırı yükleme sonucu kilitlenen şebekeler gibi kasılı kalıyorlar. Eşik değerinden geçen beden parçanıyor sanki. Vücudun sınırlarında bir dalgalanma ve yeni bir tek bedende vücut bulan iki ruh…
Çok hızlı dönen araba tekerleri nasıl hiç dönmüyormuş gibi gözükür, o kıvama hayatın değişik kulvarlarında ulaşan beden inanılmazı başarıyor ve ruha temas ediyor. Geçici kaynaşma tüm özgü hataları nötralize ediyor ve anlık kusursuzlaşma bedeni topraklıyor sanki. Biz insanlar kendimize tanınan sınırları belli sürede daha fazla iş yapmak için nasıl uğraşıyorsak, bu üstten bakıldığında; sınırları belli bir çizgiyi sayısız küçük parçalara, noktalara ayırabilmek demek aslında. Daha hızlı soru çözmek, daha hızlı pedal çevirmek, daha hızlı araba sürmek, daha hızlı sevişmek, daha hızlı çalmak, daha hızlı…..
Hayatın önüne geçmek, zamanın önüne geçmek için mi bütün bu uğraş. Hız yeterli bir kavram mı bunun için. Fizikçiler hep tartışır, ışık hızına ulaşan beden, ruh ile soyut maddeler kapısından mı geçer? Işık hızına uaşan beden esirdeki tutsaklıktan kurtulabilir mi? Somutlukla soyutluk arasındaki kapının eşik değeri belli bir formülle ifade edilip, edilse bile aşılabilir mi?

voodoo (vudu) dini ve voodoo büyüsü

asiti kacmis kola | 30 October 2006 16:22

voo: içe bakış,
doo: bilinmeyen.
büyü ve ruh ikilisi arasında doğmuş bir afrika dini olan voodoo birçok afrika ülkesinin ulusal dini olarak kabul görüyor. dine inanan kişiler doğadan, büyüden ve ruhlardan güç alıyorlar. doğaya iyi davranmak, iyi ruhlara adaklar sunmak, gerektiği zamanlarda ilgili ritüellerle ayin ve büyü yapmak bu dinin temel şartlarını oluşturuyor.
bu dinin yapı taşları genellikle afrika adetlerinden etkilenmiş ve ona göre şekillenmiştir. büyü yapımlarında genellikle doğal malzelerden yapılmış bebekler, büyü yapılacak kişinin tırnak ve saç gibi parçaları, iğneler ve ipler kullanılıyor.
zombi yapımı, iş ve okul başarısı, müşterileri ikna etme, hayatta uğur ve şans, erkeği ve kadını etkileme, bağlama büyülerinin yapılışlarına tıklayarak ulaşabilirsiniz.

BİLMECE!

| 26 October 2006 15:22

yalnızlıkla deşarj olan kalabalıklarla
bir baba bakışının sevecen heybetini içine çeken
tinerci çocuklar
umuda peynir gemisiyle yelken açtıysa,
mutsuzluğa yatay geçiş yapan müntehir kediler
isminden başka cismi olmayan jileti kör dilencileri
kalbindeki deliği ucuz sevişmelerle dolduran bitkin playboy’lardan…

elmanın kurduna aport diyen mankenler de
ruhunu sermayenin kedisine ipoteklemiş
gözyaşlarını sevgi tacirlerine satan vicdanı çü(rü)k kaşarlanmış abazanlardan
nasıl ayırır?

Web 3.0’ın Manevi Boyutu

emsvizyon | 15 October 2006 00:13

web 3.0 yapay zeka araştırmalarının,pazarlama ve iletişim teknikleri üzerine uygulanmış hali diyebiliriz… bu yazıda ki;

Artık bir noktadan sonra, teknoloji ve cihazları kullanarak bir şeyler uygulamaktan daha fazlasını yapmak istiyorsunuz. Kullanıcıların manevi ihtiyaçlarını da karşılamayı düşünüyorsunuz.

alıntısı insanı dehşete sürükleyen bir planın başlamış olduğunu gösteriyor…
maneviyat! islam dinine göre ilk emir olan OKU’nun, web açısından yorumlanmış halidir de diyebilirz web 3.0’ı…

“Duduk”la kanayan dudaklar!

| 19 September 2006 11:25

ruhun kanıyor… yanıyor kainat…
kopkoyu bir kan sızıyor dudaklarının kenarından ebruli…
elindeki hançeri böğrüne batıran sevdiğine tebessüm ederek bakıyor ve hançerin sapındaki pürüzlerin elini acıtmaması için avuç içlerinin derilerini soyarak veriyorsun ona…

to the river ile take my heart’ın resmettiği bu değil belki. kayısı ağacından yapılmış bu küçümen enstrümanın yaydığı güçlü dalga ruhlarımızı kanatıyor, içimizde yetim bıraktığımız,
bastıra bastıra dümdüz ettiğimiz tertemiz duygularımızı ayağa kaldırıyor…

Sevmek dedik mutlulyk dedik peki ya insanlık nereye gidiyor

sbaskentli | 11 February 2006 10:38

Yazar dururuz… İçimizden geldiğince teknolojinin bize sunduğu içinden geldiği gibi yaz ve paylaş sayfalarında…

Kimi zaman aşklarımızdan kimiz zaman kaf dağının zirvesini aramak misali peşinden koşulan mutluluktan , yüreğimize en güzel duyguları yaşattığı kadar bir o kadr da acılar içinde bırakan aşkdan yazarız bildiğmiz kadarı ile dilimiz öndüğü kadarı ile ve hatta yaşayabildiğimiz kadarı ile…..

Peki ya bir an benden vazgeçip şöyle bir gökyüzüne oğru yükselip yeryüzünde kendi ekseni çevresinde dönmeye devam eden diğer benlere baktınızmı hiç…

İndigo Dergisi Aralık Sayısı

indigoturks | 04 December 2005 01:44