bildirgec.org

risk hakkında tüm yazılar

WikiPedia Güvenlik Riskleri Saçmaya Başladı

| 13 November 2006 08:00

wiki
wiki

bir kaç gün önce gördüğüm bir habere göre, bazı kötü amaçlı kimseler wikipedia‘da meşhur blaster solucanı için bir nevi yama kisvesi altında kendi zararlı kodlarını insanlara indirtmişler. Bildiğimiz gibi wikipedia‘ya isteyen herkes birşeyler karalayabiliyor. Yöneticiler oldukça hızlı müdahale edip dosyaları kaldırmışlar ancak bakın olay nasıl devam etmiş.
Kötü amaçlı amcalar, spam posta ile aynı yöntemi kullanıp insanları wikipedia-download(dot)org adresindeki, wikipedia’ya birebir benzeyen bir siteye yönlendirmişler. Site wikipedia’ya benzemekle kalmıyor, aynı zamanda alan adının kayıtları da sadece bir bilgi haricinde birebir aynı.
Sonuca gelirsek, wikipediaiyice gelişti, tanındı ve kullanılmaya başlandı. Ve artık kötü niyetli korsanlar tarafından bir araç olarak bellendi. Hem biz kullanıcılar, hem de wikipedia yöneticileri için biraz daha fazla dikkatli olmak zamanıdır.

Türkiye’nin haritası bu mu?

baturica | 11 October 2006 14:49

masaüstü oyunlardan en zevkli olanın internetten online oynanbilen versiyonlarından biri. Bu sitede ücretsiz kayıt olarak aynı anda en fazla 4 oyuna dahil olabiliyorsunuz. parasnı öderseniz istediğiniz kadar oyuna dahil olabiliyorsunuz ama hiç gereği yok. Oyun çok zevkli lakin geçen gün karşıma çıkan bu harita morelimi bozdu. Türkiye’nin illeri böyle mi? Asıl prtsc etmeyi unuttuğum bir yunan haritası vardı ki akıllara zarar. Adaların hepsini Yunanistan sınırlarında göstermişler. Bu bir oyundur bunda ne var demeyin binlerce insanlara kendi istedikleri sınırlara göz aşınalığı yaptırıyorlar. yarın öbür gün gerçekten birileri buraları bizden istediğinde bu oyunu oynayanların hepsi “evet ben biliyorum buralar yunanlılara ait diyecek”

Köpeğinin gölgesi olayım!

| 21 September 2006 18:02

terk edilmek… bir trapezcinin partnerine duyduğu güvenin benzerini ruhunda büyütmektir sevdanın beynine ferahlık veren realitesi.
ama işte o güvendiğin partner, ellerini çekivermiştir. parçalanırsın. ilişkine koruyucu ağ çekmeyenlerin sonu hazin bir parçalanmadır.

jacques brel’in dikenli sesinden feryat figan ne me quitte pas’yı dinlerken kadehlerden birinin dolup, diğerinin
boşaldığını söylemek kehanet sayılmamalı. hele de parçalanmışsan… bourbon ya da rakı, belki viski… kanayan bölgelere alkolle pansuman yapılmalı.

bir insana bağlanmanın riskini göze almak lazım. en büyük risk ise terk edilivermek apansız.
hele bir de açıklama bol eslerle süsleniyorsa acılı bir tirat şeklinde: sen… biliyor musun… çok iyisin…
ucuz arabesk bir bahane… katlanması daha zor gelir.
niye, diye sormak faydasızdır. şah damarına kör bir bıçak
vurmuştur son darbesini artık.
kafanı yormadan, sevgilinin boynunda, dudaklarında koşturduğun soluğunun anıtlaşmış halini düşünmeyeceksin!
bileceksin ki, her başlayan “şey” bitecektir. varsın, bu bitiş “mutsuz son”la olsun…

haftam

| 26 March 2006 22:08

daha önceden işlemiştim “belim ağrıyor” konusunu; o yüzden es geçiyorum.

selam olsun sana ey günlük ve onun site ahalisi.
geçen haftamı anlatayım dedim kendime, dinler isen buyur sen de…

“sevilen”le birinci yılımızı doldurduk. finans ve iş hayatımın en zorlu mendereslerini çarpa çarpa inen ben; unutmuş göründüm o günü. niye dersen, o günün ayın 20’sinde olduğunu çok çok iyi biliyordum; ama ayın 20’sini kaçırdım birbirine giren günler yüzünden. o gün buluştuk ve yemek yedik beraber. kafada kırk tilki dolanırken, insan fazla derinlemesine düşünemiyor ne yazık ki. güzel bir yıldı vesselam.

tanrının riski

cuuz | 14 July 2005 12:01

Bilmediğimden değil,gayet iyi biliyorum,bir çok melankolik insanın karşılaştığı bir problem olarak,yalnız kaldığımızda,o kendimizi dünyanın en iyi varlığı , en zekisi , en yetkini ve hemen ardından büyük bir karamsarlıkla geliveren ve nedense kendisini saygıyla karşıladığımız ve tümüyle kendimizi ona teslim ettiğimiz dünyanın,evrenin belki de en boktan insanı olduğumuz düşünceleri bir bir aklımı ve zihnimi kesip parçalıyor,içimde kazdığı çukurlarda , ben , düşe kalka yürümeye çalışıyor ve içten içe kanıyordum en önemlisi.

Yine böyle bir gün,pencerelerim tümüyle kapalı,odamın içinde sigara dumanları çıkacak bir yer arıyormuş gibi heyecanlı heyecanlı kıvranıp dururken odamın duvarlarında , bir melankoli fırtınası , işte aynen böyle gelip içime saplanıverdi.Dünyanın en iyi insanıyım en zekisiiyim dedim kendime , yazdım yazdım durdum romanımı , o bana ben ona bütün gece çat çata , kavgalar ede ede geceyi gündüz yaptık.