bildirgec.org

reçel hakkında tüm yazılar

Fincan değil o reçellik.

hurie | 29 November 2010 10:49

Son günlerde bir türlü anlayamadığım bir konu var zihnimi kurcalayan.Osmanlı Devletinde reçelin önemini bilenleriniz vardır, bilmeyenleriniz vardır.Ben kısaca bahsedeyim.

Osmanlı’nın lüks ve vazgeçilmez yiyeceği reçelmiş.Mutfağın bir bölümü reçel yapımı için ayrılmış ve burada gece gündüz reçel yapılırmış.Sadece gül ve bazı meyveler değil hemen hemen herşeyin reçeli yapılırmış.Patlıcan, yeşil limon, kavun, karpuz, badem, fındık, erguvan çiçeği, nilüfer çiçeği…Uzayıp gidiyor.Çeşidin bol olması yetmezmiş gibi reçellik ürünlerin yetiştirilmesi için özel bahçeler tahsis edilirmiş.Reçellerin sultanı olarak bilinen gül reçeli için edirne sarayının bahçesinde sırf reçellik güller yetiştirilirmiş.İşin bir diğer ilginç yanı, reçel yapmayı bilmeyen kadınların halk arasında ayıplanması.Çarşıdan reçel alan kadının namussuzcasına hor görülmesi.Durum o derece ciddi yani.

Kasım ayı yaklaşırken yemekli haberler

nazokiraze | 24 October 2010 15:41

Brugge Expo Yemek Festivali bu yıl 5-6 ve 7 Kasım tarihlerinde düzenlenecek. Festivale ülkemizden
Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB) katılacak .

Çincede altın portakal anlamına gelen kumkuat meyvesi (küçük mücevher olarak bilinir) dünyada kabuğuyla yenen tek turunçgilmiş, gelin siz düşünün artık C vitaminini. Çin, Hindistan, Japonya , Amerika gibi ülkelerin yanı sıra ülkemizde Rize’de yetişen bu meyvenin reçeli oldukça lezzetliymiş.

Yemekle ilgiliyim diyenler için internet üzerinde Yalancı Yemekler adında bir etkinlik var.Tarifler 15 Kasıma kadar mail aracılığı ile tariflerini yollayabilirler. Ayrıntılı bilgi buradan

Altın çörek ve notlar

nazokiraze | 27 July 2010 17:19

Halk ekmek sevmiyorum ,bayat gibi geliyor o yüzden tercih etmiyorum ancak sırf Altın Çörek yüzünden önüme gelen halk ekmek bayiine gidip depoluyorum, fazla alıp buzluğa falan koyuyorum.Bunun sebebi elbette sadece bu 25 kuruşluk minik ambalajlı ekmeğin oldukça hijyenik ve sağlıklı üretilmesi, içindeki üzüm,fındık ve keçiboynuzundan dolayı oluşan hoş tadı değil elbette.

Altın Çörek içeriğinde bulunan ruşeym,keçiboynuzu,fındık,üzüm ve zerdeçaldan dolayı (içeriğinde asla kakao,margarin, şeker,koruyucu yer almıyormuş) büyüme çağındaki çocuklara özellikle öneriliyor, küçük paketlerde olduğu için rahatlıkla beslenme çantalarında yer bulabilen Altın Çörek altı aylık çalışma sonucunda üretilmeye başlanmış. Yemek için burun kıvıran çocuklara minik dilimlere ayırıp kek diye yutturalabilir veya benim yaptığım gibi çorbaya falan çaktırmadan doğranabilir.Çalışan insanların bile kahvaltılarına Altın Çörek’i dahil etmeye başladıklarını okuyoruz.

Bu zamana kadar fazla denk gelmediğim beyaz kirazla oldukça samimi oldum bu aralar, daha evvel hiç yememiştim.(Ereğli Beyaz Kiraz Festivali bile yapılıyormuş yahu) Aslında normalde belki alkollü içecek, ilaç,kozmetik alanlarında en fazla kullanıldığı için belki yaş olarak yenmesi daha azdır diye düşünüyorum, ama tadı kırmızı kirazdan daha hoş.Türkiye’de en çok Ereğli’de yetişiyor ve ihraç ediliyor.

İL MARE’ME MEKTUP…

admin | 09 December 2009 00:31

Sevgili,yaşlanmış İl Mare,aşağıda 08.12.2009 tarihli güne uyanış ve kahvaltı ediş sürecin yer almakta…Miniksin çok daha,hadi muhtemelen numarası artmış gözlüklerinle okumaya başla:))Son paragraflardaki öğütlerimi de sakın gözardı etme…

Öhöömm…

bak,sen çekmişsin bu eli de,sırf yaşlanmış diye...
bak,sen çekmişsin bu eli de,sırf yaşlanmış diye…

Neşeli bir şarkıyı dudaklarla arkadaş etmek hayatın diğer yarısı..
Hiç aramayın nereye gitti diye kalanııı….

emeklerini iyilik için harcayan anneler

MENTOLIN | 02 May 2009 13:22

“yaşamak için yaşatmak gerek” sloganıyla yola çıkan yaklaşık 20 ailenin bayanlarından oluşan ve kendilerine reçel anneler diyen bu topluluk, emekle yoğrularak şekillendirilmiş iyiliklere dair güzel bir örnek oluşturuyor. ilk başta bir aileye yardımla başlayan bu grup, yardımseverlerin de desteğiyle şu anda 12 ailenin kira, erzak ve kömür masrafını üstlenmiş durumda.

badem şekeri
badem şekeri

TEFAL’in “besleyici ve lezzetli” harikaları

agustos | 23 November 2008 01:27

Yapışmaz tava, elektrikli su ısıtıcısı (kettle), elektronik termostatlı ütü gibi ürünlerin mucidi, Tefal’in yeni “Nutritious & Delicious” (Besleyici ve Lezzetli) serisi adından da anlaşıldığı üzere sağlıklı ve lezzetli yemekler vaat ediyor.

ACTIFRY

Actifry kullanarak 1 kg patatesi sadece bir kaşık yağ ile kızartabilirsiniz. Patates kızartmalarını %3 yağ oranı ile pişirmenize olanak sağlayan bu yeni ürün, et, tavuk, balık, sebze ve tatlı pişirmek içinde kullanılabiliyor. Önceden ısıtma ve pişirme işlemi

sırasında başında beklemeyi gerektirmemesi , ayrıca 1 kilogram patatesi sadece 20-25 dakikada çıtır çıtır pişirebilmesi sayesinde kalori hesabı yapanlarla beraber zaman sıkıntısı olanlara da cezbedebilir. Ürün 450 YTL’den satılmakta.

KÜLTÜRÜMÜZDE KIŞ HAZIRLIKLARI

akoni | 18 November 2008 10:06

Yıllardan beri süregelen bir kış hazırlıkları vardır kültürümüzde… Daha çok köylerimizde titiz ve hummalı bir çalışma yürütülür kış hazırlıkları için. Bu çalışmalar kasaba ve çoğu şehirlerimizde de yürür tabii. Kışlık yiyecek hazırlıklarından söz etmek istiyorum. Her ne kadar sera ürünleri her mevsim bulunsa da kışlık yiyecek hazırlıkları önemini korumaktadır… Yaşayanlar bilecektir, ne tatlı bir telaş içinde geçer çalışmalar… Tarladan , bahçeden derlenen kuru yiyecekler; fasulye, nohut, mercimek, mısır, pirinç vb. kilerdeki yerlerini alır… Salça, reçel, marmelatlar özenle saklanır. Tarhana, bulgur, erişteler hazırlanıp koyulur. Biber, patlıcan, çeşitli meyveler kurutulup saklanır. Ben pekmez, reçel ve marmelattan söz etmek istiyorum.

gece yazılmış kahvaltı yazısı

nazokiraze | 15 November 2008 13:08

Şimdi diyeceksiniz ki amma obur kadın aklını yemekle bozmuş aklınızda balık etli, tombul canlandıran bile vardır ama düşündüğünüz gibi değil.

Burda kahvaltı üzerine yazmak istiyorum benim acaip bir yemek zevkim vardır. Hatta tanıyanlar ufacık boyuyla kahvaltıda ne bulsa kemiriyor midesiz bu derler. Normal insanların yediği bal, kaymak,peynir, zeytin, reçel gibi kahvaltılıklar bana asla kahvaltı zevki vermez. Sofraya koyarım zeytin, peynir yerim ama ille yanında alternatif yemegimsi birşey olacak. Mesela kızartma, akşamdan kalma dolma, menemen, hatta sogumuş balık belki varsa köfte vs. Zaten tatlı sevmeyen bünyem şokella, bal, reçel gibi şeyleri kabul etmez. Peynir, zeytinde z evk vermiyor yanında ille sıcak yemek benzeri birşey olmalı. Mesela bu sabah oğlumla yalnız kahvaltı ettik ona omlet yaptım kendim peynirli makarna yedim. Hafta içi olagan kahvaltı toplantılarında huyumu bilenler ille akşamdan bişeyler ayarlıyor. Ayarlayamayanlarda ise sahanda yumurta, sucuk , börek ne bulsam onunla yetinmeye çalışıyorum. Sabah sabah sıcacık çorbaya da hayır demeyecek kadar akıllıyım.

Sonbaharda Reçel Kokuları

pilli pati | 29 October 2008 14:37


Sabahların artık yorganı, battaniyeyi üzerinden atması oldukça zor vakitlere döndüğü mevsimi yaşıyoruz.

Ayak parmaklarının azıcık dışarıda unutulması durumunda; ya onları en sevdiğinizin ayaklarına yaklaştırıp, onun ayaklarını soğuktan sızlatarak kendi ayaklarınızı onunkilerin sıcaklığında ısıtmak gerekiyor ya da yorganın toplanmış kısımlarını düzeltip parmaklarınıza en acilinden sığınabilecekleri bir ortam yaratmak! Kaçarı yok!

çöplükte kahvaltı

aylakadamveben | 09 August 2008 13:38

ne bulmayı umuyo ki..hayır şu giyinişine bakılınca;güneş gözlüğü,beyaz yazlık ayakkabılar,zorlasan pekala şık denebilecek pantolon gömlek,hatta saçlarında röfle mi meç mi..hani yakıştıramıyosun.önce kaşar.hep öyle başlıyorum.eski kaşarın tadı daha iyi.yüzde doksanı yağ onun diyo.düşün 2-3 ay öncesine kadar şu ağzıma götürdüğümün en az 5-6 katı büyüklüğünde parçalar yiyodum her seferinde.kendini tutmanın erdemi.serin ol.bi yandan geliştiğine dair bir kanaat geliştirmene de yol açmaz mı.toplumun.çöpü bile para eder olmak.bi naylon torba aldı.kaç bin yıl diyodu;doğanın,toprağın onu hazmetme süresi.bu çok amatör bi ruhla yaklaşıyo ama.belki de yürüyüşlerini bi amaçla süslemek derdi.ovv,ne kadar da derin düşüncelisin.bıraksak seni daha ne anlamlar yüklersin kimbilir.sen ve edebi zırvalamaların.çöp karıştırıyor yahu kadın.senin hastalıklı ruhunun ve onun yarattığı asosyal kişiliğinin yaşama tutunma çabalarının ürünü olan küçük oyunlardı onlar.saatlerce yürüyüp,ulaşmak istediğin son noktaya gelince bi gazete alırdın.oraya kadar yürümenin amacı o olurdu kendince.evden beş dakka uzakta aynı gazetenin bulunması saçmalıkla temas etmene neden olurdu..ikili olsun diyen sesi bilirsin.tamam mı diye bakıyorum tahta,desenli tepsiye.-çocuklar herkes otobüse bindiğinde birlikte otudukları arkadaşı yanında mı bi baksın..reçelin kankası peynirdir,süt ürünleri diyelim;kaşar peyniri,beyaz peynir,minci..-benim yanımdaki arkadaş yok.zeytine kulak verelim.en alt bölümden hıyar,şu sütü kenara çekelim,incelerinden bi domates ve yoğurt kabının içinde biber.niyeyse iki renkler;açık yeşil,koyu yeşil..koyu renkli olanların acı olduğuna dair yanlış bilinçlenme.yeni yeni yeniyorum.önce ikiye,sonra bölünen parçaları dörde.domates hazır.hıyar en fazla beş,bilemedin altı parça olmalı.bi seferde yiyebileceğin kadar fazla yemek için.hay senin kalori manyaklığına.genellikle o,iterek götürdükleri tekerlekli araçlarla dolaşıyolar.ama kamyonetle yanaşanını da gördüm.kartonları falan alıyolar.diyorum böyle dolaşacağına çöp arabalarının boşaltıldığı yere git direk.oralarda değerli eşyalar bulunduğuna dair söylenceler..bi parça peynir,reçele bandır çatalı,çıkar,çatala bulaştığı kadar reçel ağıza.üffrrp..bi zeytin,domat,hıyar,biber.üffrrp.asla karıştırmam bu sırayı.niye mi.bilmiyorum..ben söyliyim.hastasın oolum sen..şundan olabilir;zeytin-reçel asla biraraya gelmez.o yüzden eşleşme yapıldığında böyle bi düzen oluşuyo..komşu kadınlardan biri elinde çöp dolu poşetle çöp tenekesine yaklaşırken,ali efe pencerenin pervazı üzerinde ayakta duruyor,ben de ordan düşmesin diye arkasından onu tutuyorum.ali efe iki buçuk yaşında.ilgi alanımız kediler.biri atlayıp çöp tenekesinin içine giriyor.o da payına düşeni almak istiyor.yaklaşan ilginç ana dair ali efeyi uyarıyorum.kadın çöp tenekesine bi iki adım kala duruyor.elindeki poşeti yükseğe doğru fırlatacak pozisyonu hazırlamak için önce geriye doğru götürüyor kolunu.sonra olanca kuvvetiyle fırlatıyor.ayyyy..kadın çöpten üzerine doğru atlayan kediyi görünce bi çığlık koparıp,geriye doğru atmaya çalışıyor kendini,bi yandan da kollarını yüzüne siper ederek.hahaha…bunlar da ali efenin evi çınlatan kahkahaları..üffrrp.son yudumu da içiyorum.yumuşak içimli diyodu.yine de süt katmadan içemiyorum.yadırganacak bi durum yok.bi renge isim bile olmuş.sütlükahverengi.