Yıllardan beri süregelen bir kış hazırlıkları vardır kültürümüzde… Daha çok köylerimizde titiz ve hummalı bir çalışma yürütülür kış hazırlıkları için. Bu çalışmalar kasaba ve çoğu şehirlerimizde de yürür tabii. Kışlık yiyecek hazırlıklarından söz etmek istiyorum. Her ne kadar sera ürünleri her mevsim bulunsa da kışlık yiyecek hazırlıkları önemini korumaktadır… Yaşayanlar bilecektir, ne tatlı bir telaş içinde geçer çalışmalar… Tarladan , bahçeden derlenen kuru yiyecekler; fasulye, nohut, mercimek, mısır, pirinç vb. kilerdeki yerlerini alır… Salça, reçel, marmelatlar özenle saklanır. Tarhana, bulgur, erişteler hazırlanıp koyulur. Biber, patlıcan, çeşitli meyveler kurutulup saklanır. Ben pekmez, reçel ve marmelattan söz etmek istiyorum.
Pekmez deyince akla ilk gelen üzüm pekmezidir. Dut, andız, keçiboynuzu ve bazı yörelerde pancar pekmezi de yapılmaktadır. Pekmez, gece gündüz demeden titiz bir çalışma gerektirir. Bir o kadar da yorucudur. Üzüm, uygun bir kapta, üzerine pekmez toprağı serpilerek çiğnenir, suyu çıkarılır. Bu toprak pekmezin ekşiliğini alır, lezzetli olmasını sağlar. Kaplarda dinlendirilerek toprağın ve diğer maddelerin çökmesi sağlanır. Dinlendirilen üzüm suyu süzülerek kaynatma kazanlarına alınır. Kaynatılarak koyu bir kıvam kazandırılır. Ustalaşan insanlarımızın elinden lezzet ve koku bakımından nefis pekmez ortaya çıkar…Pekmezin, yapıldığı meyveye göre ayrı bir lezzet ve besin değeri vardır. Bol karbonhidrat bulundurduğundan, önemli bir enerji kaynağıdır. Yoğun bir mineral, B vitamini, glikoz kaynağıdır. Kalsiyum, demir, potasyum içermektedir. Keçiboynuzu (harnup) pekmezi, kolestrol, tansiyon için birebirdir. Anemik hastalıklara iyi gelir, sperm artırıcıdır. Andız pekmezi bronşit, öksürük, sarılık, kaşıntı, egzama, karaciğer ve akciğere faydaları bilinmektedir.
Reçel, bilinen bir çok meyveden yapılmaktadır. Kaysı, çilek, ayva, şeftali, vişne vb. meyvelerin reçelleri çok bilinenlerdir. Bilinen en en iyi reçel yapma yolu, şekerleyip kaynatmadır. Reçel yapılan meyvelerin yararları, aynen reçellerinde de vardır. Enerji verir, vitamin ve mineralce zengindir. Bir çok rahatsızlıklara da iyi gelir.Marmelat yapımı, meyvelerin temizlenip, çekirdeklerinin çıkarılmasıyla başlar. Çok küçük parçalara bölünüp ezilerek şeker koyulur. Devamlı karıştırılarak pişirilir. Bir çeşit reçeldir yani… Marmelat kuru meyvelerden yapılacaksa, meyveleri su içinde yumuşayıncaya kadar bekletmek gerekir. Bilinen meyvelerin hepsinden marmelat yapılır… Meyvelerin yararları, marmelatta da bulunmaktadır. Bu arada, kızılcık marmelatı ve nar ekşisi her yörede yapılmadığı için ilgimi çekti… Çok da lezzetli ve yararlı… Salatada nar ekşisinin tadına doyum yok…
yorumlar
Akoni, 2. resimi görünce olsa olsa kızılcık tır dedim.:) Bir Eskişehirli olarak tanımasam ayıp olurdu hani… Çok eskilere gittim , çocukluğuma yani. Kaynayan, olmuş artık denen pekmez tavasının içine bir parça bayatlamış köy kmeği koyardık. Yaa ne lezeti o…
ne güzel anlatmışsın akonim. yeni nesil bunları yapmayı gereksiz, ve zaman kaybı olarak görüyor. Ama nerde o mevsiminde kullanılan sebze ve meyvelerden alınan lezzet, nerde sera ürünleri.Kahvaltıda doğradığım domatesleri üzerine gezdirdiğim zeytinyağının hatırına yedim inan ki..ne tat ne tuz, ne renk.Hıtır hıtır,saman gibi.
evet domates almıyorum kışın. tatsız tuzsuz saman gibi ayrıca hormonu bol belli.
benim kocaman derin dondurucu ağzına kadar pişirilmiş yeşil fasulye, doğranmış domates, çeşitli boylarda doğranmış yeşil biber, bamya, bezelye, közlenip soyulmuş kırmızı biber dolu.ayrıca hayatımın ilk kornişon turşusunu yaptım ve abartmışım 10 kavanoz çıktı.bunların yanında pazardan aldığımız böğürtlen, çilek ve vişneden reçel yaptı annem.hayatımın ilk kışında iki kişilik ailemize 8 kış yetecek kadar hazırlık yapmış olmanın haklı şoku içindeyim.
bir de kış yaklaşırken ankara istanbul bilmez burada güneyde ev serilir. kış temizliği yapılıp sandıklar, perdeler, dolap içleri serilip halılar serilir. perdelerin yazlık olanı kalkar kışlık olanı asılır. yazın da aynı şekilde halılar yıkanır, silinir, naftalinle dürülür kalkar. yazın yerler çıplak olur.
tarhana yapımı
bir pekmez daha
dondurucu doldurma konusunda yaratıcılık sınırsız. bakınız en revaçta olan yöntem;domatesler doğranıp pişirildikten sonra buz kalıplarına dökülerek dondurucuya konur.bir kaç saat sonra buz şekline gelen domates küpleri, 10-15′ li adetlerde halinde buzdolabı poşetine alınır..geçen pilav yapmak için 4 küp çıkardım, çok rahat, bulyon gibi kolaycacık çözülüyo valla.
ahaaa.kelebek manyak teknikmiş bu. bende bi sürü poşet yapmanın pratik yolu yk mu dedim.
@manson, hayırdır iki kişi ve dolap tıka basa diyorsun hayırdır… pillidekilere davet mi var yoksa? @kelebeğim dondurucuda küp küo domatesler gerçekten çok ilginç ve güzel düşünülmüş.. her ne hikmetse şu dondurucuya herhangi bir şeyi koymak işime gelmiyor ve de koymuyorum, ben herşeyin mevsiminde doğal tüketilmesinden yanayım..@teacher, biz pekmez kaynatırken içine kabak atarız ve tadı inanılmaz güzel olur.. resimler için teşekkürler..@sevdalımhayat, sizin tarhana nasıl yani beyaz mı ? oluyor.. yumruk şeklinde yoğurtlu içinde büyük birşey var bulgur değilde aşurelik buğday gibi resimde ki öyleye benziyor..
:))
pekmezde pişmiş kabak resmi bulunca eklemeden yapamadım..
@sevdalımhayat, hele bir bayram gelsin. Sen köyüne gidersin @kelebek’de Antalya’ya gelir ve sizde bize yengenlerin yapmış olduğu büyük tarhanalardan yollarsınız..
gerçek mi diyorsunuz? yanii nasıl yapılacağını da biliyorsunuz. ehhh bravo, ne diyebilirim.
mansonda benim gibi yapmış. dondurucuyu taze fasülye ve barbunya doldurdum ayrıca bir kilo nohutu haşladım buzdolabı poşetlerine böldüm attım kolay oluyor pişirmesi hemencik:)) ben domatesi rendeleyip pilastik bardaklara koydum agzını streç filmle kapadım öyle koydum ama buzluk fikride süpermiş yahu:) biraz da patlıcan közledim koydum patlıcan başka türlü güzel olmuyor dondurucuda..
SEVDALIMHAYAT , akoni , Tarhana çorbasının kolay yapılabilmesi için, yörük tarhanası gerekir. :))Tarhana taneleri kalbur veya elekten geçirilerek yapılırsa, uzun zaman önceden ıslatmak gerekmez. Yarım saat önce ıslatmak yeterlidir. Ama ocaktaki tarhana çorbasını devamlı karıştırmak gerekir, yoksa tencerenin dibi tutar. İçine isteğe bağlı sebze ve baharat koyulabilir.
@teacher, yörük tarhanasına bakım nasıl bir şeymiş dedim valla tarhana değil ama yörükler hakkında bu çıktı.. tarhananın tarifini siz verirsiniz gariii…
DİRİKME: Yağmurlu havalarda, nohut, fasulye ve buğdayı kaynatıp, yaptığımız dirikmeye; nerdek, sarı ekşi, kırmızı biber katar, küyner kokulu tahta kaşıkla arası sulu yersek, dışarıda yağan siğim siğim yağmuru da içinizde hissedersiniz.dikirme nedir merak ettim..
bizim buralardaki en büyük kış hazırlığı evin halılarının serilmesidir. biz mayıs-kasım arası halısız otururuz buralarda.
YOKSA ORASI ADANA MI?
evet.tam üstüne bastın.
çünkü @manson anlatmıştı, aklımda kalmış..
@mucızemsin, Adana’yı tanıtmak ta birazcık geç kaldın sanırım hiç reklamını yapmıyorsunuz.. tatil denilince çoğunluk ege ve akdeniz ama Antalya, Fethiye, Marmaris, Çeşme, Bordum gibi yerleri tercih ediyorlar görülecek ne çok yerlerimiz var.. Adana’da dahil.
adana cillop gibi bi yerdir. tüm marifetimiz üçüncü sayfa heberlerine konuk olmak ve adliye tanıtımımız gibi görünsede işin aslı öyle değildir.
çünkü sadece o kısmı gösteriliyor. HAtta Adana dışında yaşadığım ve gittiğim yerlerde Adanalı olduğuma inandıramıyorum insanları. Neye benzediğimizi düşünüyorlarsa?
valla haberlered bir olay adı geçınce hemen mutlaka Adana’dır diyoruz… adliye vakalarının en çok yaşandığı yer diye biliyorum..
Mucizemsin, Adananılar aşırı esmer olurlar genelde..
Aman Adanalı..diye bir şarkı var, Film de yapılmış seri halde..
Birde Eskişehir’li Tülin ve Adana’lı Caner’imiz vardı.
adanalı
Adanalı değilim ama babaannem yıllar evvel oraya taşındı annemde orda o yüzden çok severim orayı Adanalı gelin ve damadımız da var çok şükür şalgama hasretim genede:)
nazo yollayalım yahu ayıpsın. ciddiyim canın çok isterse postaneden yolla bir haber haber.
ben esmer değilim. saçlarımda röfleli acaba bu sebebden mi Adanalı olduğuma inanmiyorlar.
akoni,yörük tarhanası: Tektek seçilen buğdaylar, dibekte dövülerek kabuğu ayrılır. El değirmeninde çekilerek büyük parçalar halinde kırılır. Kazanlarda sütle pişirilir. buna göce denir. Soğutulan göce akşamdan yoğurtla yoğrulur. sabaha kadar mayalanır. Mayalanan tarhana, çarşaflarda küçük parçalar halinde serilir. Tam kurumadan kalburdan geçirilerek çok küçük parçalara dönüşmesi sağlanır. Kurutulan bu şekli ile mutfakta çorba olmaya hazırdır. Çorbasını da daha önce anlatmıştım. Afiyet olsun.
manson saolasın çok incesin bu yazıyı ailem okusun da utansın şalgam dışında Allah ne verdiyse İstanbulda bol bulunan her haltı yollarlar yahu ordan buraya saç düzleştirici bile yollamışlar da şalgam akıl etmemişler tövbe tövbeÇok düşüncelisin ilerde inşallah isterim yolarsın:)