bildirgec.org

paylaşmak hakkında tüm yazılar

screenshot paylaşmak

bakiyyebemolu | 19 March 2008 10:15

ScrnShots tasarımcıların ekran görüntülerini, site tasarımlarını paylaşabileceği bir platform. siteye üye olarak sınırsız imaj dosyası (gif, png ve jpeg türleri destekleniyor) yükleyebilir, etiketleyebilir, beğendiklerinizi favorilerinize ekleyebilirsiniz.

osGuide: açık kaynak klavuzu

eburhan | 18 February 2008 09:01

osGuide, internette bulunan mükemmel açık kaynak yazılımları paylaşmak amacıyla kurulmuş çok yeni bir web sitesidir. Windows, Linux ve MacOS için ayrı ayrı bölümlerin bulunduğu sitede makaleler de yer alıyor. Submit bölümünden ise paylaşmak istediğiniz bir açık kaynak yazılımı siteye gönderebiliyorsunuz.

kopyala, yapıştır, paylaş

bakiyyebemolu | 03 February 2008 17:34

ControlC kopyala-yapıştır işlemlerine yardımcı olacak bir sistem. şöyle ki siteye üye olduktan sonra size verilen hesaba tüm kopyalama işlemleriniz (panoya/clipboarda) kaydediliyor. daha sonra kopyaladığınız veriyi üzerinden ne kadar zaman gerçerse geçsin geri getirebiliyorsunuz. isterseniz bu kopyaladıklarınızı diğer kullanıcılar ile paylaşma imkanınız da var.

dosya depolama, paylaşma siteleri

bakiyyebemolu | 25 October 2007 20:12

daha önce de dosya saklama siteleri ile ilgili birçok siteden bahsedilmişti. burada konuyla ilgili sanırım ne kadar site varsa -50mb’tan 6gb’ta kadar- litelenmiş ve kullanım koşulları açıklanmış. konuyla ilgili alternatif siteler arayanlar için oldukça iyi bir kaynak.

Web de sunumlar hazırlayın, paylaşın

spy1983 | 13 October 2007 20:00

Preezo ile sunumlarınızı ve daha fazlasını internet üzerine taşıyabilir,artık online olarak sunumlar oluşturabilirsiniz. Preezo, size web üzerinde, herhangi bir yazılım veya eklenti gerektirmeden profesyonel kalitede sunumlar oluşturmak ve paylaşmak için hazırlanmış bir Ajax web uygulamasıdır. Hızlı ajax arayüzünü kullanarak profesyonel sunumlar oluşturabilirsiniz. Bir browser ve internet bağlantısı kullanan herhangi bir bilgisayardan sunumlarınıza ulaşabilirsiniz. Kocaman powerpoint dosyalarını email ile arkadaşlarınıza ya da müşterilerinize atmaktansa, bu uygulama ile sunumlarınızı en kolay bir biçimde dağıtabilirsiniz. Bu uygulamayı bir powerpoint alternatifi olarak düşünebilirsiniz.
Siteye buradan girebilir, ücretsiz olarak buradan üye olabilirsiniz.

GECİKEN GÜNLÜK TUTKUM

mavi ay | 09 October 2007 09:19

Bu gün ne aklıma geldi birden biliyormusunuz.Sizinle paylaşmak istedim.”günlük tutmak” ben 40 yaşındayım ve bu yaşa kadar çok kez niyetlenmeme karşın asla hayata geçiremedim. Ama düşündümde günlüğüme yazmak istediğim pek cok şeyi artık sizlerle paylaşabilirim.2 çocuğuma
da günlük tutmayı aşılamak istedim ama nafile. Çünkü ne demişler hocanın dediğini değil yaptığını yap. Benimkilerde öyle yapıp benden görmediklerini sırf ben istiyorum diye yapacak değiller ya. Bu gün sanki günlük tutmaya başlamışım gibi hissettim kendimi, sevindim.Ama küçük bir sorun var ben tüm iş hayatımı özlememe karşın 2 cılgın erkek çocuğumla dersleri, kursları,sosyal aktivitelri, ev işleri, alış veriş,sağlık problemleri , okula gidiş gelişleri tabiki benim özel insan ilişkilerim v.s. derken zaten bana 24 saat yetmiyordu.Yooo şikayet etmiyorum bütün bunlar olmasa ne
ile zaman geçirirdim bilmiyorum.Şimdi bana göre yeni bir aktivitem daha oldu. Sıkıntı ve sevinçlerimi sizlerle paylaşmak bana ilaç gibi gelecek buna inanıyorum. Her gün türlü iletişim araçlarından can sıkıcı, sinir bozucu haberleri bana hiç bir şey kazandırmayan saçma sapan dizileri izlemektense bir sürü düşünce ve hatta hayallerimi paylaşırım diye düşündüm.Bu gün kandil herkesin kandilini de kutlarım ayrıca.
Herşey gönlünüzce olsun dostlar.

Ramazan-ı Şerif

| 11 September 2007 10:03

dua
dua

Kutsal ramazan geliyor. Bir ay boyunca belli kesimler yine iftar sofralari hazirlanacak.
Toklar, tokları ağırlayacak.
Aclar gene ac…
iftar cadirlari kurulup saatlerce insanlarin icler acisi dramlarini anlattiklari kuyruklar sergilenecek…
Doguya yada fakir semtlere yapilan yardimlarda ezilenleri ,bu yardim dagitimi srasindaki dramlari izleyecegiz…
Aclar gene ac kalacak , toklar zaten hep tok….
Büyük sirketler reklamimizi nasil yapariz? yarin haberlere nasil geliriz diye 11 ayadan 11 aya hatirladiklari fakiri tavlarken görüntü verecekler..
Biz gene kanip yardim yapan, birbirini koruyan kollayan ,komsusu acken kendi yemek yemeyen müslüman ülke olacagiz…kendimiz yazip kendimiz oynayacagiz…. Bu böyle devam edip gidecek….
Bu gün AKP eger iktidardaysa…fakire ve varoslara egildigi, aclara ve hastalara yardim ettigi icin o koltuklara geri geldi…hepimiz atiyoruz tutuyoruz…ama bide ac insanin yoksulun gözünden bakalim….adamlar cok güzel yerden ..kelimenin tam yeri geldi damardan girdiler..icimize.Bu ramazan durumu iyi olan arkadaslar bir fakir aile secin,kendinize..
En azindan eger oruc tutamiyorsaniz… o aileyi sevindirin..Bir daha Ramazan görürürmüyüz ?Bir daha oruc tutarmiyiz bilemeyiz !!!!!
Sonmus gibi yasamak lazim bazen. Deger bilmemiz gereken güzel günler…
Ramazan geliyor…..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!Herkes ayni seyi söylüyor “ nerde o eski ramazanlar!!!!“ burda yüregimizde.Ramazan degil degisen insanin kendine düstügü maddi savasI.

Tuhaf Varlıklarız

| 31 August 2007 09:02

Tuhaf Varlıklarız

İnsanlar gerçekten tuhaf varlıklar. Belki onları anlamak ve tanımak için 25 yıl yeterli değil ama gördüklerim bana pek ümit vermiyor. Etrafımızda olup bitene o kadar duyarsısız. Çevremdeki insanların hatta kendimin bile bazen bu kadar duyarsız olmasına inanamıyorum. Yanı başımızda yaşanan kederlerin ve sıcaklığını hissettiğimiz korkuların yaşamasına izin veriyoruz. Dermanı biz de olmasına rağmen. Mutluluk sadece biz sahipken mi anlamlı? Yoksa yaşanan bütün duyguların tek hükümdarı ve tekeli biz miyiz? Ya da her şey bizim için ve içimizdeki nankör benliği tatmin etmek uğruna mı var? Belki de biz dünyanın yaşamayı hak eden ender insanlarından birisiyiz. O yüzdendir ki, mutlu olmayı, rahat etmeyi fazlasıyla hak eden bizleriz. Düşünün bir: Siz hiç bir insanın kendisi için istediği şeye mazeret bulduğunu gördünüz mü? Hayır. Kendi için bir şey yapılacaksa insan hemen yapar. Bir şey harcanmalıysa ya da feda edilmeliyse hemen yapılır. Ama ya başka birisi…? Yooo! Kesinlikle olmaz. Neden? Mazeret çok. Ben şunu biliyorum ki her mahalle de, her semtte zengin çok insan var. Bırakın zengin olmayı parasını ve sahip olduğu kabiliyeti boşuna harcayan bir sürü insan var. Halbuki bizim önem vermediğimiz bu şeylere hayatlarını bağlamış gerçekten çaresiz ve hak etmediği bir yaşantıya yelken açan bir sürü muhtaç var. Onlara niye acıyorum biliyor musunuz? İnsanlara muhtaçlar da ondan. Allah kimseyi insana muhtaç etmesin!… Zengin arkadaşlarımız kendileri için milyarlar dökerler. Ama bir milyonu başkasının iyiliği ve mutluluğu için verirken paradaki sıfırları dikkatlice sayarlar. Acaba hangisi daha değerli? Bir milyar mı yoksa bir milyon mu? Bugün toplumun içinde kendine yer bulamayan insanlar varsa ve bu insanlar yaşama haklarını kullanamıyorlarsa bu nefes alan ve aklı çalışan her insanın sorumluluğundadır. Eminim ki, yarın bu insanlar bize hesap soracaktır. Ben bir ekonomist değilim. Ama şuna inanıyorum ki, paylaşmak için verilen her şey en çok kazandıran maddi bonolardan, faizlerden çok daha karlı ve akıllıcadır. Çünkü insanın huzurlu bir gülüşü için harcanılan her kuruş paha biçilemez bir gücün anahtarını sunar. Bugün para, kendi gücünü her saniyede ve karede gösteriyor. Hatta ona delicesine tapan insanlar var. Ama para da en az ona tapanlar kadar nankördür. Şunu unutmayalım, bugün toplumu bozan sesler, eylemler, gözler ve düşünceler varsa bunun nedeni geçmişte yapılan yanlış yatırımların sonucudur. Bazen iyi bir yatırım için işletmecilere ya da iktisatçılara değil, hayattan ümidini kesmek üzere olan umutsuz bakışlara bakmak gerekir. Paranız olmayabilir. Bazen ufak bir gülümseme, tatlı bir söz insanları mutlu etmeye yeter. Aslında aradığımız ya da aramamız gereken gerçek mutluluk bizi bekleyen garip bakışların ardında… Unutmayın! Paylaşmak insanı ölümsüzleştirir. Hayatın bütün güzelliklerini paylaşmanız dileğiyle…

Foto-sen-tez

pilli pati | 28 July 2007 16:25

view from a window
view from a window

Geceleri yaşadığın şehre bu kadar lanet okumanın bir anlamı olsa gerek. Acını paylaşmak isterdim, fakat her insanın kendi cehennemi kendinedir; beceremem fazlasını, elimden gelen şuncacıktır. Sadece hayretle izlerim seni. Bir düş görürsün kocaman açılmış yeşil gözlerinle… Sabah ezanıyla, usul usul başladığını bilirim ızdırabının. İçindeki çelişkiler minicik us evine sığmaz olur. Pencereni açarsın ardına kadar. O duyumsadığın; ağaçların, güne dönende, fotosentez alışkanlığı sonucu havaya saldıkları mis gibi oksijendir. O kısacık sürede, bu kokuyu yakaladın – yakaladın. Yoksa beklersin birgün sonrasının sabahını, merak edersin “o 24 saat için bahşedilmiş başka alacak nefesin var mı?” diye! Ama yakalamışsan, açık duran pencerenden, bağrında bahar kokularından bir heyecan demeti ile salınırsın…

bu bir pilli patisözüdür!