bildirgec.org

paylaşmak hakkında tüm yazılar

Yalın

witamin | 05 May 2010 09:24

Yalnız olmak bir yatağın köşegeni olabilmektir.
Uyumadan önce kendi boyundan yola çıkarak yatağın kenarlarının kareleri toplamını hesaplamak.Yatak kareyse ve bir köşede başın, ona komşu olmayan diğer köşede ayakların varsa kenar ölçülerini hesaplamak bununla mutlu olmaktır yalnızlık.

Yalnız olmak attığını attığın yerde ,koyduğunu koyduğun yerde , koymadığını hiç biyerde bulmak demektir.”Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak” yazsan bile senden başka kimse muhatabı olmaz yazının.Bulmak istemediğin gibi bırakırsın ama yine öyle bulursun.Bunun için de şükredersin ya bulmak istemediğimden daha kötü bulsaydım diye.Yalnızlığı seversin…

Link Kısalt, Resim yükle, linkle, paylaş

filezza | 29 April 2009 18:27

URL shortener - Virl.com
URL shortener – Virl.com

Kısa bir zaman önce link kısaltma servisi olarak yayınına başlayan virl.com sitesini benzer sitelerden ayıran özelliği, resim yükleyebilmeniz ve bu resme isim vererek, özel bağlantı adresi tanımlayabilmeniz. (virl.com/istediğinizi yazın gibi)

Bir diğer güzel yanı bunları yapmak için her seferinde siteye girmenize gerek bırakmayacak, firefox eklentisinin mevcut olması.

Diğer özelliklerini incelemek için buradan siteye ulaşabilirsiniz.

NEDEN?

BodrumSibel | 28 November 2008 17:19

Neden insanlar birbirine çamur atmakdan hoşlanır?

Neden laf yetiştirme çabası vardır herkes de?

Neden kimsenin kimseye saygısı yokdur?

Neden herşeye burnumuzu sokarız?

Neden kimse kimseyi çekemez?

Neden ahkam kesmeyi severiz?

Neden hep başaklarının yaptıklarını kıskanırız?

Neden içimizdeki kıskançlık duygusunu yenmekden aciziz?

Neden içimizdeki fesatlık duygusu her daim ortaya çıkarma gereği duyarız?

Neden insanları hep yargılarız?

EVLİLİK

teacher07 | 25 September 2008 11:39

Tam boy resim için tıkla, Sitene eklemek için SAĞ tıkla

(Okumaya başlamadan link açıp hem okumanızı hem dinlemenizi öneririm ama siz bilirsiniz yine de…)

M. Ö. İki bin yıllarından beri insanlar evliliğe bir anlam verir olmuşlar. Yani dört bin yıldır süregelen bir kurum evlilik. Milyonlarca yıl olmuş insanlar yeryüzüne gelişi, yaşam sorunlarını çözmek için birlikte olmuşlar. Aile, evlilik kurumu yeni kurulmuş gibi düşünülebilir geçen zamana bakarak.

şiir kalplidir

dasein | 03 September 2008 18:09

Ayrılıklarda paylaşıyorduk böylece.
Bir şiir içkisi içiyor. Kendimizle ve şiirlerimizle dalga geçiyorduk. Çok bilmiş şairlerdik yeryüzünde diyorduk. Çok biliyorduk şiir haritasını. Çok işimiz var ve az yaramız var biraz daha deşelim kanasın acısın çoğalsın biz işimizi şiirimizi yapalım.
Şiir yapmaktır bizim işimiz.
İşimizden arta klanda yaşıyoruz an an her damlamızda..
Kötü niyetli şairleri eziyoruz. Dişliyor. Ve serbestçe dolaşıyoruz kalbimizde.
Derinlemesine yarılıyor kalbimiz. Kalbimizle duyuyoruz hiçbir şeyi.
Kalbimizde 1 delik bizi acıtan.

Bir şair nasıl evlenme teklif eder…

srkncntrk | 27 August 2008 09:43

Bir yüz var unutamadığım, masum ve temiz.
Bir kalp var ulaşamadığım, yanlız ve çaresiz.
Bir sen var ne senle ne de bensiz.
Bir gerçek var ne unuttuğum nede söylediğim.
O da ne biliyormusun seni çok sevdiğim.
Çok uğraştım ama anlatamadım kendimi
Çok istedim ama kandıramadım kalbini
Bir isteğim var naçizane sende beni severmisin
Sonsuza kadar kalbini kalbime bağışlar
Beni mutlu edermisin?
Söz ver birtanem beni hiç üzmeyeceksin.
Hiçbir zaman sen veya ben diye düşünmeyeceksin.
Biz olacağız hep özgürce paylaşacağız hayatı
Sabrederek bulacağız güzel yarınları.
Nedersin benimle evlenirmisin?
Bir deniz düşün susuz
Bir insan düşün uykusuz
Bir bahar düşün çiçeksiz
Bir gönül düşün sevgisiz
Bir de beni düşün sensiz ve çaresiz.
Nedersin evlenirmiyiz?

Bir el atsanız

| 20 August 2008 09:56

Yine gam yükünün kervanı geldi,
Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle.

Bölmek paylaşmak mıdır? Bölünce paylaşmış oluyor muyuz?
Neleri böleriz yaşamda, sonra neleri paylaşırız.

Yarin yanağından gayrı diyor usta.

Başka bir usta paylaştıkça çoğalır diyor. Bir tarafta paylaştıkça azalan.

Paylaşılan ne.Bölünen nerede.Böldükçe azalır mı? Paylaştıkça çoğalır mı?

Seveni, sevmeyeni bir el atsanız şu işe……

Bu sefer “hafif”e TEŞEKKÜR EDİYORUM:)

STRAWBERRY07 | 13 June 2008 14:03

Mart 2007…Bir arkadaşımla sohbet ederken bana “hafif.org diye bir site var. Çok keyiflli. Ben üyeyim. Hadi sen de üye ol. Hem bak sıkılıyorum diyorsun, sana çok iyi gelecek…” dediği için o akşam şöyle bir göz atıyorum siteye. Hmm, evet, gerçekten dolu dolu…Keşif yazıları, serbest yazılar, mimler…Üye oluyorum…Aynı günlerde “birisi” daha üye oluyor siteye. Başlıyor “hafif” macerası:)
bir kaç hafta sonra “birisi”ile hafif üyeleri için fasıl-rakı organizasyonu yapma çabasına giriyoruz. Mesajlar, telefonlar, mekanlarla görüşmeler…Fazla ciddiye aldığımız bu organizasyon işi ile sohbetimiz ilerliyor…Fasıl gecesinden 2 hafta önce biraraya geliyoruz, tanışıyoruz…24 Nisan 2007…ve “birisi” “özel birisi” olmaya başlıyor hayatımda.
12 Mayıs 2007…Fasıl gecesi hafif’in…Herşey çok güzel. Şarkılar söylüyoruz, eğleniyoruz, sohbet ediyoruz, çatır çatır kavga ettiğimiz üyelerle kadeh tokuşturuyoruz:) “birisi” yine yanımda…Seviyorum bu duyguyu.
Böyle aylar geçiyor. Hafif hep hayatımızda…Bir bakıyoruz, artık “biz” olan “ben ve birisi” tanışalı bir sene olmuş…Ben “birisine”aşık olalı aylar hatta yıl olmuş…
22 Şubat 2008…Nişanlanıyoruz…
23 Mayıs 2008…Evleniyoruz…
Hafif ve güzel dostlar hala burada, bir şekilde hayatımızda…
Bu yazım hafif’e bu harika adamı karşıma çıkardığı için, buradaki dostlara da güzel dilekleriyle yanımızda oldukları için küçük bir “teşekkür” yazısıdır…
Öncelikle, nikahımız mesai saatine denk gelmesine rağmen, ne yapıp edip gelen sevgili Arrogante Hombre’ye kocaman bir teşekkür…Harika hediyeni duvarımıza astık bile güzel dost:)
çok istediği halde dersleri sebebiyle katılamayan ama mesajları ile hep yanımda olan sevgili Dejavu88′…Ankara’ya bekliyorum:)
Pilli pati, en eski hafif arkadaşlarımdan güzel arkadaşım:) sana da kocaman teşekkür. Beni az dinlemedin bu bir yıllık süreçte. Caddebostan sahilde kahvaltımızı ettikten sonraki terapi yürüyüşünde neler konuşmuştuk, hatırlarsın:)
Akoni anne, canım benim, tebrik yazısı bile yazdın bizim için:) teşekkürler.
xnicox, sürekli mesajlarınla destek oldun. iyi dileklerin için tekrar tekrar teşekkürler.
sevgili hemşerim kopanisti...nikah gününde ilk mesajı senden aldık. seni çok seviyoruz:) sağol…
makaleci, belki bir sürpriz yapar, gelirsin diye bekledim ama olmadı:( ama biliyorum kalbin bizimleydi…
devilorangel, çok istedin gelmeyi biliyorum ama hata bizim…mesai saatinde nikah mı olur hakkaten ya!!!:) sevgiler.
linet’im,güzel mailin için çok teşekkürler…benim için çok ayrısın biliyorsun…
redorack, sen biliyorsun zaten neler yazmak istiyor gönül buraya, konuştuk uzun uzun:) sağol…
necronamber, aradın, sordun, mesaj attın. çok teşekkür ederiz…
sevgili mefkud...artık buralarda mefkud olarak yoksun biliyorum ama belki bir şekilde okursun…ne kadar özel bir hediyeydi bizim için, bize yazdığın, o çok özel “şiir”...binlerce kez teşekkürler…
sedaflora,İstanbul’a fırsat bulup da bir gelsek, sözümüzü tutup dağıtacağız beraber:) unutmadık!
sahinden,mutluluğuma hep destek oldun ve hatta zaman zaman benim adıma tartışmalara bile girdin buralarda…teşekkürler arkadaşım. mutlu ol, iyi ol her zaman.
Ve canım ZEZ’im ve Koza68...Canlar, çiçeğiniz ve çiçeğin üzerindeki güzel tebrik yazınız evimizin en güzel köşesinde duruyor…Sizi çok seviyoruz! Ve darısı başınıza diyoruz:) çok mutlu oldum çiçeğinizi görünce…Ama nikaha katılan diğer insanlar “bunlar ne biçim isim?” diye öyle bakakalmış olabilirler tabi:))) koza68 & zez….
ola ki buraya adını yazmayı unuttuğum arkadaşlarım varsa – eşşeklik etmiş olurum biliyorum – kusuruma bakmayıp kocaman teşekkürlerimi kabul etsinler lütfen…
hafif.org tuhaf bir yerdir arkadaşlar…eskiler bu duyguyu bilir. Yeni üye arkadaşlarımız da bilsin istedim, bu bağımlılığa hazır olmak açısından:)
çocuğumuz olursa sanırım erkek olursa “hafifcan” kız olursa “hafife” koyacağız:))))
hepinize tekrar teşekkürler!
sizi seviyorum.

SAPLANTILI DÜŞÜNCELER-ZORUNTULAR

teacher07 | 27 April 2008 04:45

Sol yandan kalkmak uğursuzluk getirir… Salı günü işe başlamak uğursuzluk getirir… On üç uğursuz bir sayıdır… Gece tırnak kesmek uğursuzluktur… Aradan kara kedi geçmesi uğursuzluktur… Merdiven altından geçmek uğursuzluktur… Uzanmış yatan kişinin üstünden atlamak yanlıştır, boyu kısalır… Bu gibi; duyduğumuz , bazılarımızın da inandığı nice düşünceler saplantılı düşüncelerdir.

Bazı kişiler, yatmadan önce belli hareketler yaparlar.Elini belli yerlere sürerler.Terliklerini yada başka eşyalarını belli yerlere koyarlar. Belli sözler mırıldanırlar. Kimi kişi kapıyı kilitler, elektrik düğmesini kapatır, ocağı kapatır, ya yatar, ya da dışarı çıkar. Sonra bütün bu işleri yaptımmı diye kuşku duyar. Bu işleri defalarca yineler. Bazı kişiler ellerinin kirlendiğini düşünerek, saçma olduğunu bile bile defalarca yıkar. Bazı kişiler kapı tokmağı tutmazlar, el sıkmazlar. Bu gibi davranışlar da zoruntulu davranışlardır.

SORULARLA MUTLULUĞU ARAMAK

teacher07 | 09 April 2008 23:18

Mutluluğun ne olduğunu anlamaya çalışırsak
hep sorular karşımıza çıkacaktır… Verilen yanıtların
önemini beklemeden,irdelemeden sorular, sorular, sorular…Mutluluk kişiye göre değişir mi, göreceli midir?Maddi kazanımlar mı mutlu eder insanları?İnsanlar manevi mutluluk mu ararlar?Hem maddi hem manevi mutluluk aramak mı
doğru olan?Kişilik değerleriyle ne derece ilişkilidir?Yalnız ve toplumdan yalıtılmış kişiler, mutlu
olabilirler mi?Acı, üzüntü tatmamış kişiler de mutlu olabilirler mi?Sevgi duyduğumuz başkalarının başarılarından
mutluluk duyulur mu?İnsan mutluluktan neden ağlar?(Yarin yanağından başka , paylaşmak her şeyi
N Hikmet) Paylaşmak mutluluk verir mi?Her yaşa göre mutluluk değişir mi?(Yetmişinde bile zeytin dikeceksin/ Hemde öyle çocuklara falan kalır diye değil N. Hikmet)Başka insanları mutlu etmek, mutlu görmek sizi mutlu eder mi?Mutsuz olanlar kendi mutluluğu peşinde koşanlar mıdır acaba?Mutluluk; bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmaktan doğan kıvanç durumu olarak açıklanmaktadır. Ruh bilimcilerinin açıklamalarına göre; mutluluk bir sonuçtur. Maddi değerlerle elde edilemez. Maddi değerler geçicidir. Geçici olmayan manevi değerler gerçek mutluluktur. Gerçek mutluluk, başkaları için verilen emekten ruhta kalan izlerdir.Bilmem sorulardan sonra sizde bir mutluluk kavramı oluştu mu?Gerçekten…! Siz mutlu musunuz?