bildirgec.org

öğretmen hakkında tüm yazılar

Ellerinizden Öperim Abdullah Öğretmenim…

herackles | 24 November 2006 22:13

Bugün 24 Kasım, Öğretmenler Günü.
Biraz önce ilkokul öğretmenimi aradım.

-Abdullah Öğretmenim,
—Efendim, buyrun
-Ben herackles, nasılsınız?
—Danimarkalı herackles, sesin hiç değişmemiş.Sen nasılsın?
-İyiyim öğretmenim.Ellerinizden öperim, öğretmenler gününüz kutlu olsun.
—Sağol evladım, gözlerinden öperim…

Bir anda o günler aklıma geldi.Üzerinde kareli ceketi, lacivert paltosu, okuduğumuz kitaplar, çarpım tablosu yarışmalarımız, ünite dergilerimiz…
Yıllar sonra yanına gitmiştim.Beni görünce çok şaşırdı;
-Senden ümidim yoktu pek, şehirden de ayrıldığın için.

TÜRKİYE’DE ÜCRETLİ ÖĞRETMEN OLMAK!

Neo Eroica | 24 November 2006 20:10

Bugün Öğretmenler Günü’ydü. Ve bunu öğrencilerden ve öğretmenlerden başka hatırlayan oldu mu merak ediyorum. Aslında söylemek istediğim bu değil. MEB bu konuda ne kadar duyarlı? Merak ettiğim bu. Çünkü diğerleri ne kadar konuşsa da sorun çözülmüyor. Çünkü Türkiye’de öğretmenler kaderine terk edilmiştir. Öğretmenler için yaşam mücadelesi vermek, hayatta kalmak herşeyin önüne geçti. Bırakın kadrolu ya da sözleşmeli öğretmenleri, ücretli öğretmenlerin durumu inanılmaz derecede kötü.

Bu konuda örnek vermek dünyanın en kolay işi. Keşke böyle olmasaydı. Ne yazık ki böyle: Ücretli bir öğretmen vermiş olduğu ders saati kadar ücret alıyor. Vermiş olduğu bir ders saati karşılığında 5 YTL alıyor. Örneğin bir branş öğretmeni bir ilköğretim okulunda göreve başlıyor. Okulun haftalık ders saatinin 30 olduğu durumlarda (sabahçı-öğlenci sisteminin olmadığı okullarda durum böyle) o öğretmen haftada 20 ya da diyelim ki 25 saatlik ders verebileceği dersler için görevlendiriliyor. Bu, öğretmenin haftada 25×5=100 YTL kazanacağı anlamına geliyor. Yani ayda (okulların tatil olmadığı durumlarda) ortalama olarak 500 YTL kazanması gerekiyor. Fakat herşey öyle göründüğü gibi değil. Hatırladığım kadarıyla; vergidir, sigortadır derken vb. kesintiler ile öğretmenin maaşı 400 ile 430 arasında bir değere denk geliyor. Bir de bu öğretmenin büyük şehirde yaşadığını ya da yaşamak zorunda olduğunu düşünün. Bu öğretmenimizin kira,elektrik,su masraflarını ancak ucu ucuna karşılayabildiğini bildiğimiz için şu soruyu sormak istiyorum: O, yaşamını nasıl devam ettirebilecek? Ne yiyecek, ne giyecek? Yaşamak için su içse bile yeter diyeceğim ama saçmalamanın anlamı yok. MEB, yemeden, ısınmadan, kültürel,sanatsal ya da teknik açıdan ihtiyaçlarını karşılayamadan, kendini hiçbir alanda doyuramadan yaşayan ya da yaşamaya, ayakta kalmaya çalışan birinden nasıl bir eğitim vermesini bekliyor? Karşısında herşeye, özellikle bilgiye aç, parlayan gözleri görünce ne yapacaktır? Yaptığı işi nasıl olurda büyük bir zevkle ve şevkle yapacaktır? Nasıl olur da öğrencisine bunu yansıtacaktır?

SİZİN HİÇ OKULUNUZ ÖLDÜ MÜ ?

semazem | 24 November 2006 10:21

Benim öldü, çok üzüldüm.

Üstelik bir anda da olmadı ölümü, yavaş yavaş, can çekişerek öldü, gözlerimin önünde eridi gitti bir kaç yıl içerisinde.

Tek kişinin zorlukla açtığı demir kapısından girince eskiden konak olan idare binası çıkardı önce karşınıza. Ya içinden ya da yanındaki merdivenlerden geçer sonradan yapılan beton bölüme, oradaki sınıflara ulaşırdınız. Yandaki arsada da, spor salonu ve yatakhaneler vardı. Sonra orada ilk okul bölümü de açılmıştı.

Koridorları dolaplarla doluydu okulumun. Her öğrencinin dolabı vardı “ders aralarında açılması yasak” olan. Ufak tefek olanlara üst dolap çıkmışsa, alt dolapla değiştirirdik, askılara yetişemiyor diye. Favori dolaplar vardı, kalabalıkğı az olan yerlerde, makbul olan, onları alanlara imrenirdik, bize düşmüşse sevinirdik.

Levent Hoca ile Tarih Dersleri

enemy | 23 August 2006 18:19

Kendisi coktan populer oldumu bilemiyorum, youtube’den gordugum kadariyle cok izlenmemis, zaten pekte eski olmayan bu video’da hayalimdeki ogretmen tipi “Levent” isimli sahis, buyuk bir istahla tarih dersini anlatiyor. Oyle ki, yeri geliyor ucmaya yelteniyor, yeri geliyor Bruce Lee hareketleri ile anlattiklarini destekliyor. Bazende “cekiyonmu?” diye soruyor. Canim…

Goruntuler pek komik. Icparcalayan, uyutan ogretmenlerin bu kisinin anlatis sekli etkiledi beni. Feci vermis kendini derse, savaslara…

Onumuzdeki gunlerde cokca meshur olacagina, televizyon ekranlarinda yayinlanacagina(suanda meshurmu bilemiyorum…) emin oldugum Levent Hoca ile basbasa birakiyorum sizleri.

ders planı

abacus | 21 July 2006 01:41

öğretmenler için kolaylık sağlayabilecek bir servis lesson data. servis sayesinde haftalık ders planı oluşturabilir, notlarınızı kaydedebilir ve bunları diğer öğretmenlerle paylaşabilirsiniz.

Apple’dan Eğitim için iMac

oci | 08 July 2006 08:45

İmac
İmac

Apple, öğrenci ve öğretmenlerin ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak tasarladığı yeni masaüstü Macintosh modelini tanıttı.
Haber’in devamını buradan okuyabilirsiniz.

Ben eşeğim..

menese | 13 May 2006 00:11

Balıkesir’de bir bayan öğretmen okuma-yazma öğrenmekte güçlük çeken 7 yaşındaki kız öğrencisine tahtaya 20 kez “Ben eşeğim, anlamıyorum” yazma cezası vermiş..
Çocuğun ailesi şikayetçi olmuş ve öğretmen hakkında da soruşturma açılmış falan..

Okula hesap sormaya giden veli ile öğretmen arasında vuku bulan diyalog ise akıllara seza:

-Nagehan Hanım niye öyle yaptınız? Çocuğumun psikolojisini bozdunuz.
-Utansın, korksun, okusun diye böyle yaptım..
-!!?…
-Çocuğu neden okula göndermediniz?.
-Eşekler okula gitmez, ahıra bağladım, önüne bir tutam ot attım..
-Eşeği çöz de okula gelsin..
Ben burada izninizle araya giriyor ve o bayan öğretmene öğrencilerin karşısında 20 kez “Ben eşeğim,anlatamıyorum” şeklinde bağırma cezası veriyorum ..

İMAM HATİP TE AŞK BAŞKADIR..

menese | 11 May 2006 23:44

Çayeli İmam Hatip Lisesi’nde iki kız öğrenci teneffüste birbirlerine “Aşkım” diye hitap ederek konuşurken, bu sevgi hitabını duyan bir öğretmen dehşete kapılıp elindeki çantayı öğrencilere fırlatmış..Bilahare tokatlama işlemine de geçerek “aşk”ı bu güzide okulumuzdan allahın izniyle defetmiştir..

Bu örnek öğretmeni hasseten tebrik ediyor, haylaz öğrencilere ise “bir daha sakın haa..cızz..” diyoruz..

Şimdi aldığımız habere göre ise öğretmen verdiği ifadede: “Öğrencilerin bana ‘aşkım’ diye hitap ettiklerini zannettim..O yüzden..” demiştir..
Hımm..Bu durumda sanırım öğretmen “neden bana demediler..” diyerek öğrencilere girişmiş olabilir..Ki haklı..

ileri seviyeli uygulamalı ders

okankan | 15 April 2006 16:24

Isparta’nın senir kasabasında bir fizik öğretmeni girdiği fen bilgisi dersinde üreme konusunu anlatırken erkek öğrencileri dışarı çıkartıp kız öğrencilerine kendi spermini göstererek dersi anlatması ve bunu öğrencilerden birinin ablasına anlatmasıyla ortaya çıkması sonucu, öğretmen L.Ç. açığa alınmış.bu kadar da ileri seviyeli eğitim heralde başka ülkede yoktur. haber