bildirgec.org

ödüllü filmler hakkında tüm yazılar

Kafa Karıştıran Filmler

AsetilCoa | 17 August 2010 17:00

Rüyalar, geriye dönüşler, gelecekten kesitler, gizemli ve sıradışı olaylar. İçinden çıkılamaz senaryolar. İşte böyle filmleri seyretmesi zordur ama keyif verir. Önce kafamızı karıştırır ama filmin sonunda süpriz finallerle ağızlar açık bırakılır. Ve bu filmler hep aklımızın bir köşesinde unutulmazlarımız olarak kalır. Sonunu bilsek de her zaman izlemek keyif verir. Ve mükemmel kurgusuyla hayran bıraktırır. İşte zeki senaristler ve izleyiciyle oynamayı seven yönetmenlerin kafa karıştıran filmleri;


Mulholland Drive (Mulholland çıkmazı)

WHEN YOU’RE STRANGE

AsetilCoa | 28 May 2010 09:50

A Film About THE DOORS

Tom DiCillo hayran olduğu ünlü Amerikalı özgün rock grubu The Doors’u anlatan belgesel tadında bir film yapmış. Sundance, Berlin, Deauville ve San Sebastian gibi birçok film festivalinde oldukça ilgi gören film The Doors hakkında ilk uzun metraj belgesel. 9 Nisan’da vizyona giren filmin dvd’si 29 Haziran’da çıkacak. Grubun yaşayan elemanlarından Ray Manzarek fim için “olayların gerçek yüzünü yansıtan, gerçekleri çarptırmayan bir belgesel” demiştir…Belgesel grubun rock müziğe yaptığı katkılar, unutulmaz şarkıların ortaya çıkışı, grubun 6 yıllık kısa ve efsanevi hayatına ışık tutuyor. Böyle bir grubun belgeselinin en önemli yanıda tabiki soundtrack. Filmin, içinde klasikleşmiş The Doors şarkılarınında bulunduğu 32 şarkılık bir soundtrack albümü var. Filmin hikaye anlatıcısı Johnny Depp bu soundtrack albümünde de bir çok Jim Morrison şiirini seslendirmiş.Ayrıca belgeselde de bulunan bazı kayıtlar ve Jim Morrison röportajlarıda bu albümde bulunuyor. Kesinlikle kaçırılmayacak, bir film,bir belgesel. Özelliklede The Doors hayranıysanız mutlaka izlemelisiniz…

Filmin websitesine ve fragmanına buradan ulaşabilirsiniz.

18 kısa film bir arada: Paris, je t’aime (2006)

768 | 28 February 2010 13:28

Paris, hayallerin şehri!
Birçok insanın zihninde aşk ve tutkuyla özdeşleşmiş olan Paris şimdi muhteşem görüntüleriyle ve Pierre Adenot, Johnny Klimek, Christophe Monthieux ve Tom Tykwer imzalarını taşıyan müzikleriyle ayaklarınızın altına seriliyor. 2006 yapımı bu film, 21 usta yönetmenin 4 sene süren çalışmaları sonucu 18 farklı aşk hikâyesini beyazperdeye yansıtıyor. Sadece aşka değil, toplumsal sorunlara da kenarından köşesinden yer veren bu film, özgün konuları ve usta oyuncularıyla da oldukça dikkat çekiyor.

Oyuncular arasında Gérard Depardieu , Natalie Portman , Alexander Payne , Bob Hoskins , Nick Nolte , Willem Dafoe , Juliette Binoche , Steve Buscemi , Wes Craven , Elijah Wood , Olga Kurylenko gibi isimlerin yer aldığı filmin yönetmenleri de Frédéric Auburtin, Emmanuel Benbihy, Sylvain Chomet, Ethan Coen, Joel Coen, Wes Craven, Gérard Depardieu, Christopher Doyle, Vincenzo Natali, Alexander Payne, Walter Salles, Oliver Schmitz, Gus Van Sant gibi isimlerden oluşuyor.

İspanya İç Savaşı’na Dair Bol Ödüllü Bir Film: “Ay, Carmela!”

768 | 26 February 2010 12:12

¡Ay, Carmela!
¡Ay, Carmela!

Yönetmenliğini Carlos Saura’nın yaptığı ve senaryosunun Rafael Azcona’yla beraber yazıldığı, 1990 yılında yapılmış olan Ay, Carmela! filmi, adını birçoğunuzun da bildiğini tahmin ettiğim ünlü şarkı Ay Carmela’dan alıyor. Şarkı, İspanya İç Savaşı (1936-1939) esnasında Uluslararası Tugayların ve Cumhuriyetçilerin dilinden düşmeyen ve savaşın bitimine iki sene kala ünlenmiş olan sosyalist bir şarkıdır.

İsmini verdiği filmde ise, yine İspanya İç Savaşı sırasında cephedeki Cumhuriyetçi askerleri eğlendiren üç kişilik gezici ve tiyatrocu bir grubun bir sabah kendilerini yanlışlıkla isyancı Milliyetçilerin tarafında bulmaları anlatılıyor. Carmen Maura’nın canlandırdığı Carmela, Andres Pajares’in canlandırdığı Paulino ve Gabino Diego’nun canlandırdığı dilsiz yardımcı Gustavete’den oluşan grup, kurşuna dizilerek öldürüleceklerini sanmaktadır. Oysaki tiyatro seven faşist bir İtalyan komutan onlardan sadece askerler için bir oyun düzenlemelerini talep etmektedir.

Bahman Ghobadi’den Ödüllü Bir Film: Kaplumbağalar da Uçar

768 | 25 February 2010 12:15

İran ve Türkiye arasında Amerika’nın işgal ettiği bir Kürt mülteci kampında, yaşıtlarından çok daha kötü şartlar altında hayatla mücadele eden, hiç çocukluğunu yaşayamamış gençlerin hikayesi anlatılıyor.

Kamptaki diğer çocukların liderliğini yapan 13 yaşındaki Saran, geçimini mayın toplayarak sağlamaktadır. Amerika-Irak savaşına az bir zaman kalmıştır ve Saran günlerini uydudan duyduğu haberleri köylülere çat pat İngilizcesiyle çevirerek geçirir.

Agrin ise aynı kampta yaşamakta olan, 14 yaşında bir annedir. Onun için Saran’ın ona duyduğu platonik aşkın da, hayatta kalmanın da artık pek bir önemi yoktur. Yaşamın tüm ağırlığını omuzlarında hisseden Agrin için ölmek belki de en mantıklı çözüm yoludur.

Dom za vešanje (Çingeneler Zamanı)

768 | 23 February 2010 17:14

Yönetmenliğini Emir Kusturica‘nın yaptığı 1988 yapımı bu Yugoslav filmi, Kusturica’nın en iyi filmlerinden biri kabul ediliyor, aynı zamanda tamamı Çingenece çekilen ilk sinema filmi.

Film, Romanya’da büyükannesiyle beraber yaşayan ve telekinezik güçlere sahip olan (duygu yoğunluğu yaşadığında nesneleri dokunmadan hareket ettirebilme yeteneği olan) Perhan adında yeniyetme bir Çingene’nin, genç yaşta Yugoslavya’nın küçük bir köyünden çıkıp bir takım mafya işleri peşinde olan ve kendisinden yararlanmaya çalışan Ahmed’in ikna etmesiyle Milano’da bir suç şebekesine dahil oluşunu, Azra ile yaşadığı aşk ve kız kardeşi Danira‘ya uzun süre sonra tekrar kavuşmak için gösterdiği çabaları anlatıyor.

Perhan’ın bu işlerle bulaşırkenki tek amacı yeterince para biriktirip sevdiklerine kavuşabilmek ve evlenebilmektir. Aynı zamanda da bacağından ameliyat olmak için yanlarından ayrılan küçük kız kardeşini de bulmayı ummaktadır.

CADI KAZANI/1996 (The Crucible)

ozlavinya | 12 December 2009 10:01

Amerikalı yazar Arthur Miller‘ın oyun olarak yazdığı Cadı Kazanı, yine onun kaleminde senaryo şeklinde de yazılmıştır. Oyununun çok konuşulduğu gibi Nicholas Hytner’ın yönetmenliğini yaptığı, 4 ödülü ve 2 oscarlı “Cadı Kazanı” filmi de oldukça ses getirmiştir.

YER; haksız yere, bazen ise sadece “tuhaf” olduğu için, CADI damgası vurabilmenin ve o kişileri idam edebilmenin en kolay dönem olduğu 17.yy Amerikası.

Sinemada Bu Hafta – Hayatın Tuzu

cevahirrr | 06 September 2009 12:06

4 Eylül’de vizyona giren Hayatın Tuzu filminin yönetmenliğini genellikle TV film ve dizilerindeki çalışmalarıyla tanınan Murat Düzgünoğlu yapıyor. 98 dakikalık bu dram öyküsünün senaryosu ise Ender Özkahraman’ın elinden çıkmış. Filmin tüm çekimleri Bitlis’te gerçekleştirilmiş ve yine ana temasını da Bitlis’teki bir aile oluşturmuş.
Filmin özeti ise şöyle; Medine (Güzin Çorağan) 60’lı yaşlarını yaşayan dul bir kadındır. Oğullarından biri olan Şehsuvar (Levent Ülgen), Bitlis’te bir camide imamdır. Sırrı (Bülent Düzgünoğlu) ise tütün fabrikasında çalışmaktadır. Meryem (Asiye Dinçsoy) de üniversiteli olabilmek için dershaneye giden bir öğrencidir. Medine’nin diğer bir çocuğu olan, İstanbul’da yaşayan ve korsan cd satışı yapan Harun’un (Kanbolat Görkem Arslan) Bitlis’e dönmesiyle yeni sorunlar baş gösterir.