bildirgec.org

nefret hakkında tüm yazılar

Anti-Converse Hareketi Başlasın… >:(

cossack35 | 22 June 2007 18:14

şu iğrençliği moda yapan zihniyetten tiksiniyorum...
şu iğrençliği moda yapan zihniyetten tiksiniyorum…

Yazmassam çatlardım, isteyen ciddiye alarak, isteyen dalga geçerek okusun. İkisi de kabulümdür… 🙂

Converse…
Hem sürü psikolojisinin, hem özentiliğin, hem enayiliğin en güzel ve en bariz örneğidir converse…
Kendisini dünyanın merkezi zanneden birkaç kişi bir şeyler giymeyegörsün, aman Tanrım, moda artık odur. Artık bir insanın şık giyinmesi, üzerindekini yakıştırması artık tamamıyla o şeyi giyip giymemesine bağlıdır.

Uyumsuz Hayatlar

| 05 June 2007 01:02

Güzel bir akşam. Göle bakan meyhanenin bahçesine gölün hemen yanına tahtalardan kurulu setin üstüne yerleştirilmiş beş on masa. Biraz ileride ufak bir teknenin ışığı şerit halinde masanın ucuna kadar geliyor ve sanki bütün gece tekneden gelen ışıkla aydınlanıyor gibi. Belki bir sabah geleceksin çalıyor eski model kaset çalar da. Belki herkes bir sabah gelecek olanı bekliyor masada. Ve herkes sessizce göle bakıyor. Bir iki kişinin sohbeti ve belki bir sabah geleceksin melodileri arasında.

Sinem iş hayatını düşünüyor. Bankada çalışmaya başladığından bu yana yaşadıklarını. Hepsini az çok tahmin edebiliyor. Uzun boyu ve akıllara durgunluk verecek güzelliği ile tüm banka çalışanları tarafından kıskanıldığını biliyor. Ve banka müdürünün bayan olmasının aslında tamamen şanssızlık olduğunun da farkında. Ona sürekli basit işleri yüklemesi ve bu işlerin onu aşağılamak için verilmesinin onun incittiğini düşünüyor. Ancak diğer günlerden farklı olara bugün çok değişik bir gündü ve sinemin kafasına takılanda buydu. Müdüre öğlen molasında tüm çalışanların içerisinde bu ayın en iyi personeli sinemin seçildiğini söylemiş ve herkesin içinde onu tebrik etmişti. Ve sinem bütün bakışların odağında olmaktan utanmış bir yandan da müdüre hanımın barış imzaladığını düşünüyordu-daha ileride sinem müdürenin bu hareketinin sevgili ile yatmasından kaynaklandığını öğrenecek müdürenin sinemden çirkin olduğu halde sinemin sevgilisi ile bir gece paylaşarak sinemden büyük bir intikam aldığını anlayacaktı ve sinem başka yere atamasını isteyip oradaki banka müdürüne aşık olup onunla evlenecekti- sinemin hemen yanında oturan Nalan genç bir avukattı ve karşısında oturan eşi Soner’e bakarak hayatının büyük bölümünün böyle koşuşturmacayla geçeceğini düşünüyor bir an önce çocuk sahibi olmak ve işlerini azaltmak istiyordu. – Nalan daha sonra Soner’i kendi ofisinde çalışan kızla kendi odasında sevişirken görecek ve boşanacaktı-. Çiğdem sinemle çocukluktan bu yana arkadaştı ve sinem gibi bankacı değil sigortacı olmuştu. Kısa zamanda yöneticiliğe kadar çıkmış ve istediği konuma gelmişti-ancak çiğdem ileride trafik akzası geçirecek ve hayatını kaybedecekti-. Çiğdemin hemen yanında oturan Erkan yıllardır Sineme aşıktı ve çiğdem bunu bilmesine rağmen bu konuda Sineme tek kelime etmemişti.-erkan 3 yıl sonra evlenecek ve karısı onu kızkardeşinin kocası ile aldatacaktı. Ancak erkan bunu hiçbir zaman öğrenemeyecekti-. Masanın en sonunda oturan Reyhan herkesi kesiyor ve hepsinin aklından neler geçtiğini merak ediyordu. Bir ara içinden masadaki en guzel kadının sinem olduğunu geçirdi ve alaycı bir gülümseme ile ona baktı. Kocasından boşanalı 3 ay geçmişti ve reyhan artık hayatında erkek istemiyordu. Kocası reyhanın çocukluk arkadaşı lale ile birlikte olduğunu anlatmış ve reyhandan anlayalışlı olmasını istemişti. Reyhan ertesi gün boşanma davası açmış ve bu konuda kimseye tek kelime etmemişti. Masa da herkes birbirine bakıyor bir şeyler düşünüyor ve göle bakıyordu. Herkes ileride başına geleceklerden habersiz içkilerini yudumluyor ve hafta sonu keyfinin hiç bitmemesini istiyordu.

SANA BENDEN BAŞKASI DOKUNMASIN:(

yellowtulip | 02 June 2007 12:39

Seni ne kadar sevdiğimi bi anlasan!
Dün seni gördüğümde yanındaki kızın sana dokunması bile bana ne kadar çok acı verdi bi anlatabilsem…Bu belki normal bi dokunuştu ama ben ben bunu affedemezdim en azından senden ayrıyım zaten ve hergün seni görüyorum bu beni yeterince sinir ediyo bide……

Burada yazı yazmak beni oldukça rahatlatıyo en azından içimdeki herşeyi bi yerlere haykırabiliyorum seni sevdiğimi belkide bu kadar rahat hiç söyleyemezdim ama sen bunu bilirdin….Dün arkadaşlarımla konuştum ve sana hak vermemi söylediler aslında ama ben ya ben senin beni kıskanmanı ve bunu belli etmeni istiyorum belkide en çok yanlış yaptığım nokta bu yani kaybettiğim nokta seni kaybettim ya buna hala inanamıyorum sana delicesine aşıkken seni kaybetmekten delicesine korkarken seni kaybettim ama artık yapıcak fazla bişey kalmadı çünkü benimle konuşmuyorsun dair gerçi bu kadar sevgime rağmen bende seni arayamam bunu kendime yapamam…..

DÖN BABA DÖNELİM!

| 21 May 2007 11:32

“önce ekmekler bozuldu”ydu zaten. ardı sıra yoğurtçular, macuncular, poğaçacılar, kalaycılar, nayloncular, sakalar, şıracılar yok oldu…
“piley siteyşın”lar çıkınca kafa karışlar, morslar, yakan
toplar da gömüldü çocuk kalplerimize…
yıl bilmemkaç… inönü’de fenerlilerin arasında maç izlemiştir bu satırların yazarı!

artık her şey bitmiştir!
her şey ama… spor da, siyaset de, sanat da,
televizyonculuk da, gazetecilik de…
ortada tam bir maskaralık, tam bir kumpanya sergileniyor…
en yılışık, en seviyesiz, en pespaye ve en sahtekarından…
tavşana kaç, tazıya tut demekte uzmanlaşmış bıyık altından tebessüm etmelerin uzmanları, hayatta her şeyi para ve müşteri olarak gören bir işportacı zihniyetiyle televizyonları, sporu, basını, siyaseti yöneten güruh tüm bu olan bitenlerin sorumlusudur.

KADINLAR NASIL AĞLATILIR ?

| 11 May 2007 07:58

Yani bu konuda ne kadar başarılısınız ama sırf bu iş için eğitim alan erkeklerin var olduğunu duysanız sanırım şaşırdınız. Buyurun kadın ağlatma yöntemleri. Hangilerini seçerdiniz ?
1- Ona seni aldatıyorum denir.
2- Eskiden daha güzeldin denir.
3- Dayak atılır.
4- En özel günler hatırlanmaz ve hediye alınmaz.
5- Aradığın da zırt pırt arayıp durma denir.
6- Ailenden nefret ediyorum denir.
7- Önceleri zeki kadındın şimdi salak oldun denir.
8- Yaptığın hiçbir şeyi beğenmiyorum denir.
9- Gözü önünde başka biri ile fingirdeşilir.
10- Eve gidişlerde cep telefonu mutlaka kapatılır.
11- Boşuna hayaller kurup durma seninle evlenemem denilir.
12- Seninle evlenirdim ama ailem buna izin vermiyor denilir.
13- Artık ayrılalım ben başkasına aşığım denir.

Eğer bütün bunlara rağmen kadın ağlamıyorsa üzgünüm..o kadın değil.

A.

jansetkaravin | 25 April 2007 11:09

Biz. Biz, isimlerinden memnun olmayan insanlardık seninle ikimiz. Öyle memnuniyetsizdik ki isimlerimizden, değiştiriversek karşılıklı, karşı karşıya geldiğimizde en azından diye de geçirirdik içimizden. Ama hiç söyleyemedik birbirimize bunu. Yalnız bunu mu? Bununla beraber birçok değiştirmek istediğimiz şey vardı birbirimizde fakat söyleyemezdik bunları. Söyleyememek en nefret ettiğimiz zincirdi ayak bileklerimizden bizi zemine mıhlayan. Gelgelelim, öyle içimize işlemişti ki bazı şeylerin yalnız karanlıkta söylenebileceği, bazı şeylerinse asla söylenememesi gerekliliği, bunu tartışma konusu yapmayı bile düşünmek ağır bir eziyetti.