bildirgec.org

müzik hakkında tüm yazılar

Öldüren 2’li : Opera ve satanizm !

factotum | 09 July 2001 09:43

Diamanda Galas avant garde operacı ama satanik durumlar da mevcut… Kelimenin tam anlamıyla korkutucu bir sesi var. Bazen muhteşem bi suit, bazen New Orleans dolaylarından kirli, çirkin bir blues bazen de dibine kadar hard rock söylerken bulabiliyorsunuz Galas‘ı ama şeytan teması hepsinde mevcut… Ayrıca çok iyi bir piyanist. Klasik müzik eğitimi görenlerin bir kısmının rahatsız olduğunu düşünürdüm ama bu kadar da değil…

Chill Out Alarmı

vic vega | 05 July 2001 12:04

Bu seneki kıytırık H2000, güzel memleketimin güzel gençlerine şöyle güzel bir “ohh be” dedirtmekten uzaktı.. Bu eli yüzü düzgün tesis ise bence özellikle Chill Out sever kitlesine huzur, güzel müzik, hamak kayfi ve yeni cici piercingler yaptırma fırsatı verecek. Biz de takılacağız, işimiz ne zaten? (Tabii hiçbir zaman böyle festivallerimiz olmayacak ne yazık ki:(

Replikas- Köledoyuran… Doyurabildiği kadar!!

NuMB | 24 May 2001 04:11

Albüm eleştirelim… ben dinledim aktardım, siz de aktarın… öyle aktarın ki dinlemiş kadar olalım!! “Basın Bülteninde” yazdığı kadarıyla o kadar çok yerde sahne almış ki Replikas. Bana yaşlandığımı, artık pek de iyi bir konser ve bar takipçisi olmadığımı hatırlattı. öyle ya eskiden Çamlıhemşin halk ozanlarını bile merak eder gider dinlerdim. Bir de Alanis Morrissette’ in İstanbul konserinde ön grup olarak çalmışlar. Alanis Türkiye’ye gelecekte ben gitmeyeceğim diye bir durum elbet yok ancak o sıralar bulunduğum kışlada komutanlara sordum “Gidebilir miyim?” diye, hiç duymamışlar Alanis Morissette diye birini “O buraya gelsin” dediler. İlk, Babylon’daki tanıtım gecesinde canlı dinleme fırsatı buldum Replikas’ı. Aslında yorgundum ve “1-2 parça dinler çıkarım” niyetindeydim. Hiç öyle olmadı. Eğer müzik, hayatınızın bir parçasıysa, açıkçası bu ekibi öyle bir çırpıda geçemezsiniz. İnsana şöyle bir “Allah Allah” dedirtiyorlar, şaşırıyorsunuz kesinlikle. Sahnede ki tavırlarından, şarkı sözleri ve isimlerinden, enstrüman kullanımlarından, şarkı içi geçişlerden, anlaşılıyor ki zaten sizi şaşırtmaya çalışıyorlar ve bunu da başarıyorlar. Müziğin evrensel teorisi açısından bakıldığında gerçi biraz “Müzik öğretmenleri bunları lisede hiç dövmemiş” dedim içimden ama ben de illa bir kural olmalı diyenlerden değilim. “Var olan tüm sesleri kullanmak” deyişleri zaten ne yaptıklarını bildiklerini gösteriyor biraz da. Albüm: “Köledoyuran” adı altında Ada Plak etiketiyle piyasa sürüldü. Çok önemli bir ayrıntı mıdır bilemem ama daha önce “Aksi İstikamet” isimli toplama bir çalışmada, “Gulyabani Müzik” isimli bir parçaları yer almış. Köledoyuran, adından da anlaşılmayacağı gibi, Pink Floyd’ un Sid Barret’lı deneysel zamanlarından, Erkin Koray tadımlı parçalara (bkz. Seyyah) kadar ilginç bir yelpazede savruluyor. Sampler (ses örnekleyici) katkılı, bol devinimli, bana göre herkesin birbirini yinelemesinden çok daha anlamlı bir kendi kendini tekrar edişle, zaman zaman tekrarların çekiciliğine sığınan, “dinleme önerme ibremi” pozitife yönelten bir albüm. Deneysel olduklarını kendileri kabul ederler mi bilemem ama kanıtlanmış bir şey yapmadıkları kesin. Ben diyorum ki: Kesinlikle Replikas’ı takip edin, bugün söylemeye başladıkları cümle, çok yakın bir gelecekte güzel bir öykünün başlangıcı olabilir!