bildirgec.org

muhsin ertuğrul hakkında tüm yazılar

türkiye’de ki ilkler

maydesign01 | 27 November 2010 10:31

ülkemizdeki ilkler
ülkemizdeki ilkler

şimdi ülkemizde ki ilklere bir göz atalım; bakalım tarihimizde neler var.

1.ilk nüfus cüzdanı :ilk defa 1863-64 te yapılan nüfus sayımı sonrası verilmiştir.

ilk nüfus cüzdanı
ilk nüfus cüzdanı

2.ilk gecekondu evleri: benim de şuanda oturduğum bu gecekondu evleri ilk defa 1945 yılında yapılmış.

ilk gecekondu evleri
ilk gecekondu evleri

3.ilk iftar topu :sultan iii. mustafa döneminde (1757-74) uygulanmıştır.

ilk iftar topu iii.mustafa
ilk iftar topu iii.mustaf dönemi

4.ilk şampiyon galatasaray :1962-63 döneminde ilk kez düzenlenen türkiye kupası’nı galatasaray almıştır.

ilk şampiyon galatasaray
ilk şampiyon galatasaray

5.ilk otomobilimiz :ilk otomobil yapımı 1959 da gerçekleşti ve 1966 yılında anadolmarka otomobilkullanılmaya başlandı.

ilk otomobilimiz anadol
ilk otomobilimiz anadol

6.ilk dolmuşlar :ilk kez dolmuşlar 1940-41 yılında istanbulda kullanılmaya başlandı.

ilk dolmuş kullanılmaya başlandı
ilk dolmuş kullanılmaya başlandı

7.ilk grevler 1872 yılında başladı.

ilk grevler
ilk grevler

8.ilk develüasyon 1946 da yaşandı.

9.ilk yerli film : 1914 yılında fuat uzkınay tarafından çekildi, ilk renkli film ise 1953 yılında -halıcı kız- adıyla muhsin ertuğrul tarafından çekildi.

ilk yerli filmi çeken fuat uzkınay
ilk yerli filmi çeken fuat uzkınay

10.ilk devlet hazinesi fatih sultan mehme tarafından kuruldu.

ilk devlet hazinesini fatih sultan mehmet kurdu
ilk devlet hazinesini fatih sultan mehmet kurdu

11.türkiye nin ilk kadın yazarıfatma aliye

12.ilk elçimiz 1417 de venedik e gönderildi.

ilk elçi
ilk elçi

13.i̇lk dış borç 1854’te abdülmecit döneminde alındı.

abdülmecit
abdülmecit

14.i̇lk özel türk gazetesitercüman-ı ahval 1860’da yayınlanmaya başladı.

tercüman-ı ahval
tercüman-ı ahval

15.ilk telefon1911 yılında ülkemizde kullanılmaya başlandı.

1911 de telefonla tanıştık
1911 de telefonla tanıştık

kaynak

Türk sinemasında yabancı güzeller ve bilinmeyenler

nazokiraze | 04 October 2010 14:05

Madam Kalitea ülkemizin ilk vamp kadın oyuncusudur, aynı zamanda filmlerde ilk öpüşen kişi de kendisidir. O dönem yerli oyuncularla sinema yapmak hele hele bu tür rollerde oynamalarını sağlamak hemen hemen imkansız olduğundan gayrimüslüm kadın oyuncular (Eliza Binemeciyan, Madam Blanche, Rana Dilberyan, Roza Felekyan, Helena Artinova) bu işte öncülük etmekteydiler. Madam Kalitea’nin oynadığı Mürebbiye (Hüseyin Rahmi Gürpınar romanından uyarlama) adlı film 1919 yılında sansürlenen ilk yapımdır.

gisella dali
gisella dali

Daha sonraki yıllarda da yabancı asıllı kadınlar çeşitli ilklere imza attılar. Örneğin Giselle Dali Türk Sineması’nsa ilk sevişen kadın oyuncudur.(İstanbul’da Aşk Başkadırfilminde Fikret Hakan ile deniz kıyısında sevişme sahnesi çevirmiştir.)

10da kaç?

kahramancayirli | 24 June 2009 18:42

1-AY IŞIĞINDA SAKLIDIR:

Aydan Şener izlemeyeniniz var mı ya da sevmeyeniniz? Gül ve Diken dizisini hatırlamayanınız. Şener artı Toprak Sergen artı kısacık ama güzelim rolüyle Münir Özkul artı Demir Demirkan ve Şebnem Ferah’ın hazırladığı müzik artı sıcak bir hikaye. Bir ara Star mütemadiyen yayınlıyordu, şimdi de öyle mi bilmiyorum.

2-LOLA VE BİLİDİKİD

Listenin zor filmi. Siyah ve arka filmi. Temkinli yaklaşılacak filmi belki de. Ama birçok gerçeği içinden izlemek için. Başka dünyaları öyküleri görmek için. Ya da sadece görmek için önerimdir. Beğenmediğiniz an, kaçın.

Hayat Bir Tiyatro…

toz66 | 14 June 2008 18:35

İnsanlar ne garip varlıklar… Yaşadığımız şu dünya, nede garip bir yer. İnsanlar nasıl da birbirlerinden farklı, ne tiyatro havası var şu dünyada . Herkesin farklı bir rolü var.

Kimi zengin, kimi fakir, kimi dünyalı, kimi dünyalıdan beter, kimi de sevdalı… Kimisi işçi, Kimisi bir beton ustası, Kimisi de bir tezgahtar. Düşünsenize,
Hayatımız da bir insan grubu bile olmasa, dünyanın düzeni nasılda değişir nasılda farklılaşır düzen bozulurdu. Çünkü, herkesin rolü o kadar güzel tanzim edilmiş ki. Herkes görevini biliyor, iyi veya kötü yapıyor. Hani derler ya ” benim hayatım tiyatro, bir orta oyunu zaten ” diye.

“Üstad” Necip Fazıl Kısakürek ve Sinema

toz66 | 02 June 2008 10:30

Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazıl Kısakürek; büyük üstad, fikir adamı ve aynı zamanda büyük bir senarist. Dava adamlığının yanı sıra yaptığı kültür sanat faatiyetleriyle de o büyük bir şahsiyet. Bir Adam Yaratmak, Reis Bey gibi senaryoları sinemaya uyarlanmış ve yayınlandığı dönemlerde büyük sükse yapmıştır. Bir Adam Yaratmak adlı eseri; büyük tiyatro ustası merhum Muhsin Ertuğrul tarafından defalarca kapalı gişe full salon oynanmış ve Muhsin Ertuğrul’un unutulmaz klasikleri arasına girmiştir. Reis Bey filmi ise yine önemli yönetmenlerimizden Mesut Uçakan tarafından sinemaya uyarlanarak beyaz perdeye taşımıştır. Mesut Uçakan Reis Bey filmi ile;T. C. Kültür Bakanlığı Başarı Ödülü ve Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Yönetmeni Ödülünü almıştır. Aynı zamanda da Necip Fazıl’ın bir çok eseri sinemaya uyarlanmıştır ve Türk Sinemasına fazlasıyla emeği geçmiş bir insandır…

LÜTFİ ÖMER AKAD (Sinemacılar Dönemi)

sinemasever | 19 December 2006 12:10

Türk Sinemasında Tiyatrocular ve Geçiş Dönemlerinden sonra “Sinemacılar Dönemi” (1952 – 1963)

Muhsin Ertuğrul’un 1923’te sessiz sinema ile başlayan ve 1938’e kadar devam eden “tiyatrocular dönemi” nin ardından, Türk Sineması’nda bir geçiş dönemi başlar. Bu dönemde artık hem Avrupa ve hem de Amerikan filmleri ve daha sonra II. Dünya savaşı yıllarında da Mısır filmleri ülkemizde gösterilmeye başlanmıştır.
1938-1952 yılları arasında ki bu geçiş döneminde; Faruk Kenç, Baha Gelenbevi, Şadan Kamil, Turgut Demirağ, Şakir Sırmalı, Çetin Karamanbey, Aydın Arakon, Orhan Murat Arıburnu gibi sinemacılar ile tiyatrodan gelme yönetmenler kendilerini göstermişlerdir.
Türk Sinemasında artık gelişme ve geçiş dönemleri 1952 yılına geldiğimizde sona ermiş ve sinemamızın geçmişini de çok iyi kavrayan ve Erman Film’de Hurrem Erman adına çalışan genç bir yönetmen ortaya çıkmıştır. Lütfi Ömer AKAD…
Türk Sinema Tarihçileri bu dönemi Lütfi Ömer Akad’ın aynı tarihte gerçekleştirdiği “Kanun Namına“ adlı filimle başlatmayı adet edinmişlerdir. Oysa Akad’ın yaratıcı yetenekleriyle kendine özgü sinema dilini uyguladığı ilk filmi, I949’da Halide Edib’in (ek1) aynı adlı romanından sinemaya uyarladığı “Vurun Kahpeye”dir.