bildirgec.org

modern hakkında tüm yazılar

Tasarımda En Uç Noktayı Yaşayan 2 site

ANDER | 14 February 2011 16:36

Günümüzde Adobe’nin büyük atılımlarıyla web tasarımda büyük atılımlar ve tasarım aşamasında büyük modernleşmeler yer almaya başladı. Öyle ki 2009, 2010 web tasarım trendlerinde kült tasarımlardan uzak duruldu. Olağan karşılamak gerekirse en uç tasarımın bile bir sınırı var; başkası daha iyisini yapana kadar tabii ki …
İşte web tasarım dünyasında son derece estetik, tasarımın en uç noktasını yaşayan (bana göre) 2 site…

Scavolini ile enerji dolu mutfaklar

meflug | 12 November 2010 11:08

40 yılı aşkın süredir mutfak piyasasında kendisinden söz ettiren italyan asıllı “scavolini” markası Türkiye’de Depa A.Ş. tarafından temsil ediliyor. Modern, klasik ve country tarzlarında mutfaklar bulabileceğiniz markanın renk yelpazesi de çok geniş. Özellikle son dönemlerde yeniden görmeye başladığımız pop sanatından da etkilenerek,

Shakers (Sallanan İnsanlar)

Spx | 01 July 2010 16:15

Modern tasarım sürecinde önemli bir rol oynayan Shakers tarikatı, 18.yüzyıl ortalarında Ann Lee’nin Quakers grubuna katılmasıyla başlamıştır. Tam olarak 29 Şubat 1736 tarihinde İngiltere, Manchester’da kurulmuştur.

Shakers
Shakers

Sadelik üzerine kurulan Shakers’lar bekar komün yaşama inanırlardı ve evlilikten ve geleneksel aile yaşamından kendilerini sakınırlardı. Fonksiyonellik, sadelik ve güzellik taşıyan, hayat için gerekli her türlü malzemeyi üretip, kendi kendilerine yetecek bir hayat biçimi yaratmışlardı. İbadet sırasında kendilerinden geçercesine yaptıkları dansları sebebiyle Shakerler (sallanan insanlar) adını almışlardı. Bir süre sonra Shakers’ın davranışları sakıncalı bulunur ve Ann Lee hapise atılır. Hapisten çıktığında hayatını toplumdaki yozlaşmayı ve kirlenmeyi gidermeye adayacaktır, bu nedenle beklediği ilgiyi göremediği İngiltere’den, Amerika’ya göç eder. 1776’da Amerika’ya taşınan Shakers 1874’de Ann Lee’nin ölümünden sonra New Haven’a yerleşir. 19.yüzyılın ortalarına gelindiğinde Shakers yaklaşık olarak 19 komünü ve 6000 üyeye ulaşmıştır.

Shakers
Shakers

Shakers’lar dinden, ahlaktan, ürettikleri ürünlere kadar her konuda mükemmeli yakalamaya çalışmaktaydı. Shakers’ların bu bakış açısı günümüz modern dünyasının “form işlevi izler” felsefesinin temel taşlarını atmıştır. Shakers’lar ürettikleri mobilyaların hafif ve gerekmediği zaman ortadan kaldırılabilir olmasına dikkat etmekteydi. Bu nedenle bütün eşyaları asılabilicek şekilde üretilmiş ve evlerinde her duvarında bir uçtan diğer uca kadar askılar bulunmaktadır.

Shakers Mobilyaları (Askılar)
Shakers Mobilyaları (Askılar)

Modern Warfare 2 Bu Hafta Sonu Ücretsiz!

CptZenci | 12 April 2010 15:00

Evet yanlış okumadınız Call of Duty Modern Warfare 2’nin Multiplayeri bu haftasonu için Steam tarafından ücretsiz hale getirildi hemen toplamda yaklaşık 4 GB lık dosyaları Steam üzerinden indirip oyunu oynamaya başlayabilirsiniz(Ben bu yazıyı yazarkan “2.2 days left” yazıyordu :)). Öncelikle Steam’in kendi uygulamasını kurmalısınız oyun için ardından önünüze çıkan reklamdan reklam çıkmazsa da Store sekmesinde Modern Warfare 2 diye arama yapıp Modern Warfare 2’nin sayfasından uygulamaya dahil olabilirsiniz.

Not 1: Eğer oyunu yükledikten sonra açmaya çalışırken “could not load localization.txt make sure Modern Warfare 2 is run from the correct folder” gibi bir hata alırsanız My Games sekmesinden Modern Warfare 2 ‘ye sağ tık yapın ve Properties’e tıklayın orada Local Files sekmesinden “Verify integrity of game cache”e tıklayın yükleme biraz zaman alabilir en sonunda oyunun zevkine varacaksınız…

Gözler İnsanın Aynasıdır

CihanTurK | 31 December 2009 10:55

Gözler insanın aynasıdır.

Gözler insanın aynasıdır o zaman bunların gözleri böyleyse iç dünyaları nasıldır.

İnsanları yaptıkları makyajla mı yoksa saf görünüşleriyle mi algılamak lazım? Bunda kararsızım ama bence insanın dışından daha çok iç güzelliği önemlidir.

Gerçi bu resimle bu dediklerimin uzaktan bir alakası var ama direk olarak hiç bir alakası yok.

Neyse şöyle sözlerime devam edeyim bari;
Ben her zaman doğallıktan yanayım. Ama bu da bir sanat olduğu için burda yayınlamak istedim. Gözler güzel makyaj ayrı bir güzel en azından sahne için ” öyle bir makyajlı kızla sokakta dolaşmak istemezdim.” ama modeller için çok güzel bir şey gözleri ön plana çıkaran bir sanat bu göz makyaj sanatı.

2010da modern tasarımlar

kekeva | 30 December 2009 20:29

modern tasarımlar
modern tasarımlar

2010 yeni bir yıl oluyor tüm dünya için, tabi moda ve dekorasyon içinde öyle, her yeni yılda daha modern eşyalar, mobilyalar vs. yeni yeni şeyler geliyor ülkemize, bitek ülkemize değil, dizayn eden beyinlere, onları çizen ellere güzel fikirler geliyor..

2010 Mobilya modelleri şimdiden ortaya çıkmaya başlamış, yeni tasarımlar yeni modelleri vs. herşey gelişiyor dolayısı ile mobilya fiyatları bil hayli artış göstericek gibi bu sene.
Bu sene mobilya kampanyalarını takip etmek gerekebilir, böylece güzel mobilyaları ucuz fiyatlara alabiliriz.

Romanda Vak’a ve Olay Örgüsü

kahvekokusu | 09 November 2009 09:20

Daha önceki yazımda roman sanatında anlatıcının kimliği ve işlevi üzerinde durmuştum. Romanın genel yapı itibariyle bir anlatıcı ve anlatı üzerine kurulduğunu söyledik. Ancak anlatıcı romanda bir araç özelliği taşır. Romanın amacı ise bir olayı ya da vaka’yı okuyucuya sunmaktır. Vaka kelimesinin sözlük anlamı : Olup geçen şey, demektir. Romancı romanın epik yapısını bu olup geçen şeyle kurar. Vak’a anlatıma dayalı masal, hikâye, roman gibi türlerin asli elamanıdır. Geleneksel roman anlayışında çok önemli yer tutan vak’a, modern ve post-modern romanda mümkün olduğunca soyutlanmaya ya da tecrit edilmeye çalışılsa da tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Vak’a en güzel tarifle bir mağazanın vitrinidir. Romanın diğer unsurları yani zaman, mekân ve kişiler vak’a etrafında yerini alır. Bir romanda peş peşe dizilen vak’a parçaları romanın anlatı sistemini oluşturur. Kimi zaman okuduğumuz romanı bir çırpıda karşı tarafa özetlemememizi sağlayan hadise budur. Peki, akla hemen şöyle bir soru gelebilir: Her romanda vak’a var mıdır? Elbette vardır. Vak’asız bir roman düşünülemez. Az veya çok, er veya geç, her romanda vak’a ile karşılaşırız. Ahmet Hamdi Tanpınar‘ın Huzur romanında bir vak’a ile karşılaşabilmek için oldukça çok beklemek gerekir. Buket Uzuner’in Kumral Ada – Mavi Tuna romanında çok sık olarak yeni bir vaka ile karşılaşmak mümkündür. Roman sanatı ise belli vak’a grupları etrafında oluşturulur:

Modern Çağ Türkiyesi

yavuz ile | 19 October 2009 13:31

Çatışmalar, konuşmalar, haberler, sloganlar… Bir günümüz bunlarla başlayıp bunlarla bitiyor. Peki fark yaşamak için ne yapmalıyız?
1. Önyargılarınızı çöpe atın A Partili B partili o mezhep şu din, çok cahil, az köylü vb gibi kavramlardan sıyrılmanız şart.
2. Güne gülümseyerek başlamak için her haberi her yazıyı her dinlediğinizi başka bir ülke haberiymiş gib dinleyin.
3. Herkesin kendisine sevgi dolu insanım dediği canım ülkemizdeki insanlardan farklı olun. Sevdiğinizi sevin, sevmediğinizi “Aman tanrım ben çok doğalım napayım söylemeden duramıyorum” gibi saçma sapan bencillik dolu mazeretlere sığınmadan yoksayın. Kimse bu dünyada masum ve sevgi dolu olamadı çocuklar dışında. Rol yapmayın, gülümseyin.
4. Gerçekten politize olmaktan, yeknesak gündemlerden, zorla beyninize tıkılan sloganlardan gerçekten bıktıysanız bu maddelere daha neler eklersiniz. Onun için niyetinize karar verin ve mümkünse önce kendinize dürüst olmaya çalışın.Zaten hepimiz o kadar dürüst olabilseyfdik herkes yalandan nefret ederim, ben harbiyim, öyle dürüstüm ki anlatamam gibi laflardan uzaklaşırdı.

Gelecekte Kalmış Bir Geçmiş: Amishler

ahmetyahya | 07 September 2009 11:51

Asırlardır kimsenin alışık olmadığı bir öyküyü yaşıyor bu insanlar. Yeme içmelerinden giyim kuşamlarına bütün bir kasaba halinde halen ortaçağı yaşıyorlar. Hem de modern dünyanın tüm kuşatıcılığına, zorlamasına ve tehditkâr tutumuna rağmen. Düşünün bir defa; hangimiz cep telefonsuz, televizyonsuz, arabasız bir dünyayı hayal edebiliyor? Bütün bunlar sadece yüz ve ya yüz elli yıllık bir geçmişe sahip olsalar da hayatlarımızda öyle yer etmişler ki sanki bin yıldır bizimleler. Ancak bu insanlar için durum hiç de öyle değil.

Amerika’da Pennsylvania eyaletinde Lancaster adlı bir kasabada yaşıyorlar. Ancak iki binli yılları değil bin altı yüzlü yılları. Elektrikli aletler, motorlu araçlar, devletin sunduğu tüm imkânlar; her şey ama her şey onlar için bir lüks sayılıyor. Yaklaşık üç yüz yıl önce Avrupa’dan buraya göçmüşler. Geldiklerinde sayıları üç bin kadarmış, şimdi ise iki yüz binin üstünde bir nüfusları var. Bunca yıldır inançlarından ve geleneklerinden kurulu düzenlerini asla değiştirmemişler ve bugün dünyaya teknoloji ihraç eden Amerika’da ortaçağın hayat şartlarıyla yaşıyorlar.