bildirgec.org

İllüzyon, bir stimulusun yanlış yorumlandığı bir algı yanılmasıdır. Optik İllüzyonlar – I yazıma olan ilgiden sonra bulabildiğim başka illüzyonlarıda yayınlayacağımı söylemiştim. Yine etrafta sıkça görmediğimiz bazı başarılı optik illüzyon örnekleri aşağıdaki gibidir.

Eğri Kule İllüzyonu

Resimlerdeki kulelerin ikiside aynı açıyla eğik durmaktadırlar. Ancak tek bir fotoğraf karesi gibi yanyana tutulduklarında sağ tarafdaki daha eğik gibi görünmektedir.

Renk Algılaması

inanması güç ancak resimdeki pembe karelerin hepsi aynı tondalar. İnanmayanlar photoshop’la test edebilir.

Negatif

30 saniye kadar bu resmin ortasına baktıktan sonra açık tek renk bir duvara yada beyaz bir kağıda bakın, bir görüntü göreceksiniz ve siz baktıkça görüntü daha da netleşecek.

Anında Etki

ortadaki noktaya bakın ve kafanızı ileri geri oynatın; resme biraz hareket katmış olacaksınız!

Bu mavi camlı güneş gözlükleri yiyecekleri mat ve isteksiz göstererek kilo vermenizi sağlıyor. Araştırmaya göre mavi spektrumdaki en az iştah açıcı renk. Bu teorinin fizyolojik ve psikolojik açıklamaları mevcut. bazı renklerin iştah açıcı özelliği bulunurken bazı renklerin de iştah kaçırdığı biliniyor. Kaynak

Otobüstesiniz. Vapurda, minibüste, belki bir toplantıda. Ortam sıkışık. Ayakta duruyorsunuz, biri gelip baya baya değdirip geçiyor. Ya da değdirmesin tamam, ama normal çarpma, sürtünme ya da temas sınırlarının üzerinde bir olay yaşanıyor. Böyle durumlarda o kişiye dönüp ” Evet, ben de sizden hoşlandım gerçekten. Ama ilk buluşma için bu yakınlaşma fazla değil mi?” demek istiyorum. Evet , evet bunu demek istiyorum. Hatta bir keresinde dedim böyle bir şey. Çok sesli değildi demek ki, adam duymadı. Yanımdaki arkadaş duyup, (duyup duyup, çok komikmiş bu ‘duyup’, sürekli tekrarlansın, gülelim eğlenelim hep) baya eğlenmişti. Acaba adam duysa ne olurdu, sonrasında neler yaşanırdı ise başka bir yazımızın konusu olsun. (aaa! aşkolsun, anlatsana kııııız..!)

14 Aralık 2006’da saat 16.47’de çok ilginç bir olay yaşanmış. Güneş 15 dakika boyunca mavi renkte görüntülenmiş. Bu olay tarihi kayıtlara göre dünyada sadece 5 kez yaşanmış. İlk kez belgelenen görüntüler Mısır piramitlerini izleyen güvenlik kameraları tarafından kaydedilmiş. Olayın ayrıntılarını buradan okuyabilirsiniz.

Uzun bir aradan sonra dün hatunumunda şehir dışında olmasının yarattığı psikolojik bozuklukla dün akşam az bir miktar tv seyrettim.

Acun Ilıca nın varmısın yokmusun isminde ki programına denk geldim.

Kızcağızın bütün eş dost ve akrabasını toplamışlar. Hep birlikte terliyorlar. Kutuydu maviydi kırmızıydı derken baya bir debelendiler.

Arada bir banka arıyor kızın aklını çelmye çalışıyor. Velhasılk en sonunda izleyenlerinde malumu olduğu üzere kız daha fazlasına cesaret edemeyip 70.000 ytl ye razı oldu.

Anca sanırım programın formatı gereği Acun bey kutu açtırmaya devam etti.

ah bu renkler…

insanların sevdiği renkler kişiliklerini ele veriyor. kırmızı rengi seven ve çok kullanan kişiler, duyguları yogun yaşayanlar olarak ayrılırken yeşil rengi sevenlerin sağlam bir iradeye sahip olduklarını ileri sürmek mümkün bu yaklaşımla. sarı ise iyimserliğin öncüsü bir renk kabul ediliyor ve bu rengi sevenlerin neşeli insanlar olduğu gözlemleniyor. kesinliği ne kadar tartışılır bilemem ama uzmanlar gayet idaalı hem burada hem şurada. hatta işi ilerletip renklerle terapi bile yapılıyor kromoterapi denilen bir yöntemle, bu yöntemin çıkış noktası ise insanların kullandığı renklerle bağlantı kurarak davranış değişikliği meydana getirmek.

Geleceğin Musluğu

Bildiğimiz klasik musluk tasarımını baya ileri götürmüşler ve ortaya çok hoş bir tasarım çıkmış. Musluğun üzerindeki topu ortadaki yuvarlaktan ne kadar uzaklaştırırsak o kadar çok su akmaya başlıyor.

kafanagorekutla.com

Mavi‘nin yeni afişlerini görmüşsünüzdür. Yaklaşan bayram ve yeni yılı birarada kutlamak için başlatılan “kafana göre kutla” konsepti ile bir kişi hayalindeki partiyi kafasına göre kutluyor.

Siteye girip 4 farklı mekandan ve 4 farklı DJ den birini seçip neden benim partimin seçilmesi gerektiğini anlatan kısa bir not yazabiliyoruz. Sitede en çok oyu alan kişi 100 arkadaşı ve sitede söylendiğine göre sürpriz sanatçılar ile birlikte partisini gerçekleştiriyor.

kendini bir boK zANNeden güNLüğüMe…
yaLnıZım sanıRım;hiç yaLNıZ kaLamayaCağıM koRkusuYLa kaderiMe küFredeceK ve oRtaLıktaki kaLabaLıktan sıkıLıp -biRbiriNiN üzeriNe yaLnızLığını boşaLan inSanLar aRasında dAha FAzla sPerm kokusuYLa yaşaYamayaCağım içiNdi sANıRım- daha çok nasıL yaLnız kaLabiliRim diye yeni çozümLer üretecek kaDarda terBiyesiZim üsTeLik.kurtuLMak içiN arta kaLanLardan: TeMizLemek geRekİyordu saNırım orTalığı, ve geçmişin kaLabaLığıydı büTün buNLar zannımca hepsiyLede o iLgiLenmeLiydi.kayboLmuş iNsan çığLıkLarı toPluyorum demişTim bir defaSında,- şehir içi haLk otobusunun önden ikinci koltuğu ve pencereye bakan tarafında- pLanLı bir boşLuğu doLdururkeN. kaderimdeki korKaklığı taşırmaya başLadığım ilk zamanlardı ve kendimi payLaşaCak yer aramaya başLamıştı geLmeMiş geçmişiM. KırıK bir sehpa üzErine bomboş bakıŞLArı sırALamak içindi. mudahaLe edemediğim
herhangi bir yeriMden penCereye daMLıyordu.SonRasında, ToPladığım kaYboLmuşLuKları küçük bir saNdığa kaTLadığımı haTırLıyorum.özeNLe düzeNleyip sırALıyordum aRdı aRdıNa.kayboLmuşLukLar aRasında kaLabaLıkLar biriktiriyorduM odaMdaki saNdıkTa, kayıp umutLarLa doLu yaLNızLıkLar.hatırLadığım farKLı sahipLer vardı.ayNı oLmayan ses tonLarıyLa tırmaLıyorLArdı kuLakLarımı.ayNı yaLnıZLıkLarı haykıran tuhaf bağırtıLar aRasında en çokta keNdi sesiMi yaKaLıyorduM. Mavi bir üsT geçidi sayıkLıyor.bir eLim kuLağımda avazım çıKtığı kadar bağırıyorum. maviLik arasında papatyaLAr sadece.kayboLmuş insan çığLıkLarından kaLabaLıkLar oLuşturuyordum odamdaki sandıKTa.kendi yaNLızLığımı hatırLamak içiN başKa yaLnızLıkLarı hapsediyordum. sıkıLdığım zaman geLeceği paYlaşsınlar diye hapsediyordum hepsini. geçmişime keLepçeliyordum yankıLanmaLarıNı. kuLağıma geLen tınıLarda yeNi kokuLar arıyordum.

Beyaz ve Mavi için

Bilemiyorum… Bildiğim bir şey varsa “neden olduğu” sorusuna benim cevabımın olmadığı. Bilmekte istemiyorum açıkçası. Benim bilmem yâda bilmemem neyi fark ettirecekti ki. Sonuçta çok şanslıydım ve milyonda birlik oranla ben seçilmiştim.

Tarihin, zamanın yâda yerin hiçbir önemi yoktu nasılsa. Fısıltılarla başlamıştı her şey. Masal gibiydi yani. Fısıltılar duyuyordum. Ne söylediği anlaşılamayacak kadar alçak bir sesle, yüzünü bile görmediğim bir peri fısıldıyordu çevremde. Bazı geceler çığlıkları uykumdan uyandırıyordu, sonra tekrar fısıldamaya dönüyordu haykırışları. Etrafımdakiler de inanmadılar bana, benim gibi. Kendime “deli” dediğim sıralarda hissettim perinin nefesini. İçimi, içimden yakıyordu artık. Ya on iki yaşıma kadar benim olduğuna inandığım bedenim bana ihanet ediyordu. Yâda dışarısı gerçekten soğuktu.