Gitgide yaşlanan,acımadan sırtına her gün daha da çok şey yüklediğim bilgisayarımdan çıkmaya çalışan,çoğu zaman takık notaların bir durgun bir neşeli rastgele oluşturduğu müzik listemin eşliğinde,gene kalemim elimdeyken…Sanırım bu sefer birşeyler yazacağım,yazabileceğim,yarım bırakmadan…Epeydir,bu yapmaktan en zevk aldığım şey ile arama,neyin getirdiğini bilmediğim bir mesafe koymuştum.Zorunlu,girmesi gereken mesafeler yerini nasıl da alışkanlığa bırakıyor,bu kadar kolay mı…Bu kadar kolay mıyım,kalemimle arama giren mesafeye ayak uydurabilmem,zamana bu kadar içerlerken aynı renge bürünebilmem,bürünebilenlere ve zaten kayıtsızca bürünenlere her gün daha da kızarken,bu kadar içine girebilmem herşeyin.Biliyorum çok da dışındayım,fakat bir nokta kadar,yalnız benim fakedebileceğim bir iz kadar…Ya da bir kalabalıkta dalıp gittiğim kadar,bir mavinin önünden geçtiğim kadar ya da ne bileyim..Birilerini duymamaya çalıştığım kadar..E peki…Nereye kadarr… Yok yok..İyiyim ben iyi.. Seyirci olduğum kadar…