bildirgec.org

marka hakkında tüm yazılar

çift o (oo) fenomeni

odo | 25 November 2007 16:16

öyle zannediyorum ki çok kişinin dikkatini çekmiştir. internet dünyası devlerinin marka isimlerinde mevcut iki o (oo) olgusu göze çarpıyor. google ilk akla geleni. onun evvelinde “alemin kralı” olan yahoo‘da da aynı. şimdi facebook fırtınası almış yürümüş ki onun da oo’su var. içerik yönetim sistemlerinin kralı olan joomla yine öyle. skype’nin büyütmeye çalıştığı iddialı joost için de bu durum geçerli.

Reklam çekin, pazarlayın, para kazanın!

spy1983 | 15 October 2007 23:46

Rollmio, herhangi birinin yaratıcı ekip olarak, yada promotör olarak katılabileceğiniz, tüketici tarafından oluşturulmuş bir yaratıcı ağdır.
Yaratıcı ekip olarak, güçlü, tüketici isteğini yansıtacak ve taze yaratıcılık isteyen, müşteriler, markalar için video reklam klipleri hazırlayabilirsiniz.
Promotör olarak ise, blogunuzda sevdiğiniz reklam filmlerini yayınlayarak onları pazarlayabilirsiniz.
Yaratıcı ekip olarak, video klipleri müşteriler tarafından beğenilip seçildiği zaman ödül ve para kazanacaklar,
Promotörler ise seçilen video kliplerini bloglarında sunarak para kazanabilirler.

Siteye buradan ulaşabilirsiniz.

Aptallığıma hikayeler

| 15 October 2007 09:05

Yüzünde yansıyan her ne kadar iç kanamasal dönemlerinden alıntı olsa da… Yaşamadığın hazzın şaşkın ifadesidir. Beklentisel mutluluktan çok; zaman ayarı gecikmiş patlayan bombanın, gözlerine batan şarapnel parçasından başka bir şey değildir. Bu müfredata uygunsuz cephane aslını inkar eden egonun savaşı kazanmasıyla son bulacak…

Sıkıştı nefesim asansör boşluğunda…
İlkler ve sonları ışık hızında bitirirken, erken büyümenin zararları dudaklarımdan kalbime tekme atıyordu. Hala çocuktum seninleyken; yamalı cümlelerim vardı kurmayı beceremediğim ve senin anlayış gösterdiğin… Zamansal eğrilerle geri dönüş tuşunu ararken, an’lık ziyafet cehennemden daha sıcaktı. Belki kan akışım ilk defa normale dönüyordu. Ama ben anormal şekilsizlikte yaşam döngüsü devinimine teslim olmuştum… Belki de uyandığımda kendimden nefret edecektim ama olsun. Kulaklarımda tüm kadınlar beni konuşuyordu. Ukala, kendini beğenmiş, bıktım diğer kadınlarını anlatmandan…
Zaman her zamanki gibi finiş noktasında bayrak kaldırmıştı.
Ve yere ilk adım atışımda sanki bir bebek heyecanı taşıyorum. İlk defa yürümeyi öğrenen, ıngaa çelişkilerinde memesel ziyafetlere düşkün; ahlaksız bebekliğim. Senle o an’lara dönüştüm…

Uzun zamandır saçmalamayı özlemiştim mazur görün…

Tunçmatik üniversal notebook güç adaptörü

indengin | 25 September 2007 21:06

Bildiğiniz gibi laptop şarj adaptörleri oldukça pahalı, ayrıca bir kaç farklı marka dizüstü kullanıyorsanız hepsini taşımak oldukça zor. Tunçmatik’in sunduğu Universal Notebook adaptörleriyle farklı markalar için farklı adaptör kullanma sorununu çözmüş bulunuyorsunuz. Bu adaptörlerin
90W ve 120w olarak 2 modeli mevcut ve hemen hemen tüm laptop modeleriyle uyumlu. Tunçmatik‘in sitesinden ürün hakkında detaylı bilgi alabilir ve uyumlu modelleri görebilirsiniz.

Ahşap kapı…

| 24 September 2007 11:12

Tree
Tree

İlk defa ahşap bir kapının, bu kadar soğuk olduğunu hissettim. Yüzüme yüzsüzce kapandığından olabilir… Aşağı doğru uzanan merdiven boşluğu belki de, hayatımı simgeleyen tek gerçekti…
Yarı eğri yarı şekilsiz demirlerin üzerinden ellerimle yürürken, o ahşap kapının bir zamanlar canlı bir ağaç olduğunu hayal ettim. Üzerindeki şekilsiz işlemelerini yapan usta kesinlikle karaktersizliğini yansıtmıştı… Hangi canlı öldükten sonra yaşar ki? Ya da yaşasa bile ne kadar canlı kalabilir ki? Üzerinde kuşların şarkı söylediği belki de hayat kurduğu zavallı bir ağaç…
Ölümünden bile istifade edilen bir mucize… Galiba midem bulandı bir an! Ruhumu kusma vaktim geldi yine yeniden… Ayaklarım yarı istekli beynim yarı manuel çalışırken, vücudumdan tüm irinli düşüncelerim ruhumla birlikte boşluğa akıyordu. Ruhumun kondomunu takmayı unutmakla hata mı yapmıştım… Kendimden başka bir şeye dönüşürken merdiven boşluğu da eski hayatım gibiydi. Şu an kustuğum ruhumla biraz daha düzeldi. Gözlerimde ateş vardı. Yeniden nefes almaya başladım… Geri tuşumu iptal ettiğimden dolayı devamlı dönülmez hatalar yapmaya devam ediyordum… Çıkış kapısına yaklaşırken eski benden uzaklaşıyordum… Ve son cümlelerim kalmıştı bu yazı gibi. Eskimiş ruhuma ait, son bir tükürme edimi ile dışarı çıktım. Kapı kapandı ve yeni bir ruhum oldu. Bu sefer nasibimize düşen ateşten kanatlar oldu. Yarı şeytan yarı melek belki de…
Gözlerimi kapayıp beynimi durdurdum.
Tanrının eğri düzenekli, hidrojen ve oksijen karışımı ıslak nefesini içime doldurdum.
Ev yolunda tüm yollarımı kaybettim.
Her yıkanışımda biraz daha kirlendim.
Bir cehennem var ruhumda cenneti andıran.
Tüm hataların kabul gördüğü.
Yarı spastik kanatlı şeytanın uçamadığı…
………………………………………………………………………………………………………
Bileklerini kesmişti bir zamanlar, tanrıyla arasına köprü kurmak için düşüncesizliğim.
Kabul görmediğinden olacak; Şeytanı tekmelemesi… Yaşama mahkum edilerek öldürüldü…