bildirgec.org

lübnan hakkında tüm yazılar

Estetik

necronamber | 20 April 2007 19:47

Yeryüzü evet düşünüyorum da insanların yaşam tarzları, bulunduğu coğrafya nedeniyle değişkenlik gösteriyor. Kimi yerlere de her şey o kadar bol ki zarar ziyan almış başını gidiyor. Afrika ülkeleri geliyor birden aklıma o zavallı insanlar ne halledeler şimdi. Şuradaki habere okudum ve bir insan mecbur kalmadıkça estetik yapmasına karşıyım. İnsanların para harcamaları için yapılan bunca çalışma boşa gitmiyor bu kesin fakat bunca boşa harcanan paralar adam gibi yerlerde kullanılsa kim bilir kaç aç insan doyar. Kim bilir ne diyelim ADALET..!

Fil Feda Edip Vezir Almak (İsrail-Lübnan)

Chalarr | 05 December 2006 22:13

Sizce İsrail savaşı göründüğü gibi sıcak bir savaşmıydı? Yoksa bilinmeyen gerçekleri ardına gizleyen uzun ve soğuk bir savaş sürecinde emperyalizmin küçük ve basit bir hamlesinden ibaretmiydi? Yada kamuoyunun gözünde, sonradan terör eylemlerinde kullanılacak bir örgütü büyütmek –yandaş toplamak- için mi yapılmıştı?

Tüm bu sorular bir kenara bırakılıp olay objektif çerçevede incelenirse, aslında kenara bırakılan bu soruların hepsine verilecek cevap “evet” olurdu.

Öncelikle bahsedilen terör örgütünü incelemeye alalım; Hizbullah, diğerleri (el-kaide) gibi emperyalizmin piyonu olmaktan ileri gidememiş, örgüt militanlarının beyinlerini yıkamış ve onlara dini bir amaç adı altında görevler vermiştir. Ayrıca bütün bunları “islami terör örgütü” adıyla yapmış ve kuşkusuz islamiyetin adaletine leke sürmüştür. Ancak son zamanlarda gündemden düşmüş yani askıya alınmış dolayısıyla gittikçe zayıflıyor görüntüsü vermiştir. İşin aslı tamamen farklıdır. Hizbullah zayıflamamış dahada büyümüştür. Ama kamuoyunun önünde barış gücü Amerika’ya iş çıkartacağı için gizlenerek büyütülmüştür.Bu tip gizli büyüyen örgütlerin kamuoyuna itibar, dolayısıyla yandaş kazanarak çıkması onlar için tek yoldur.Yine bu tip örgütler için büyüme daha fazla üye gerektirir. Aslına bakılırsa bu bir zorunluluktur.

Lübnan’da 1 Şii öldürüldü

webci | 04 December 2006 02:01

Irak’ta Sadr mahhallesinde kasım ayının son haftasında içinde ölen insan sayısı 215 kişi idi:hepsi de Şiilerden oluşuyordu. Ardından bir şii köyünde öldürülen 35 kişi daha vardı. Sonra aralığın ilk gününde Bağdat’ta bombalı saldırı ile ölen İnsanlar yine şiiler. Ardından yine ve devam eden Şiilere yönelik saldırılar 3 ay:(temmuz ağustos Ekim) boyunca öldürülen şii sayısı 9950 kişi ve BM kayıtlarınca resmi rakamlar. Pazar günü de Lübnan’daki sunni mahallelerinden geçerken bir şiiye ateş eçılıyor o da hayatını kaybediyor.
Bizim Türkiye için ne ilgisi var denilmesin. Laikliği savunanlar da milliyetçiliği savunanlar da islamcılığı savunanlarda nelerin ardına gittiğini iyi anlasın.

fil feda edip vezir almak!! (İsrail-Lübnan)

Chalarr | 19 November 2006 12:10

İsrail’in Lübnan’a saldırısı sizce açık bir amaç taşıyan sıradan bir çatışmamıydı? yoksa belli ve gizli amaçları olan, derinliği içerisinde kaybolacağımız, sıcak savaş ardında soğuk ve uzun savaş sürecinin parçası olan bir çatışmamıydı?

Geniş bir açıdan bakılacak olunursa bu savaştan kârlı çıkanlar itibar kazananlardır.Çaresiz Lübnan’a yardım eden Hizbullah terör örgütü dünya kamuoyunun gözünde mazlum terör örgütü görüntüsü almıştır.Hatta terör örgütü olmaktan çok uzaklaşıp adaleti sağlayan gizli güç pozisyonuna gelmiştir.Durum böyle olunca ortadoğudaki cahil insanlar veya dünyanın çeşitli bölgelerinden dünya barışına katkı sağlamak isteyen sıradan olmaktan sıkılan insanlar Hizbullah’a katılmıştır.Hizbullah’ı incelediğimizde aynı El kaide terör örgütünde olduğu gibi emperyalist ülkelerin din başlığı altında yandaş toplayan tetikçi materyal olmaktan ileri gidemediğini görürüz.Tüm bunlara bakıldığında savaşı çıkaran güçler direnişi tetikleyip güç kazanmışlardır.Savaşı kazanan sanmayın ki gerçekten kazanmıştır.Bu durum aynı kumarda olduğu gibidir.Kumarda galip olan değil, oynatan kazanır.Yani savaşın mantıksal açıdan kumardan hiçbir farkı yoktur.

Zaman Daralıyor

sbaskentli | 24 September 2006 17:35

Bir süredir buralardan uzak kaldım. Aslında aynı kısır döngü içerisinde ki tartışmalarımıza devam etmeyi gerekesiz görüyordum.
Çünkü benim pilli camiasında bir ırkçı ,faşist , kafatasçı vs. gibi ünvanları ; henüz İsrail Lübnan a girmemiş iken yahudiler ve siyonistler ile ilgili yazdıklarım sayesinde kazanmış birisi olarak yazdığım her bir satır ve kelime aynı kalıplara sığdırılıyordu.

Aradan geçen zaman içerisinde İsrail bir takım bahaneler ile Lübnan a girdi. Ve şu anda USA üzerinde ki tüm etkisini kullanarak Suriye nin zayıflatılması için hava saldırısı yapılmasını istiyor.

5 eylül tezkeresi

quodquidest | 06 September 2006 08:23

utanç tezkeresidir.. buyur sevgili halkım!!bayrağını,cumhuriyetini,özgürlüğünü kimlerin eline bıraktığını gör..
kararı veren 340 milletvekili,eşleri ve çocuklarıyla beraber -ki gayet hatırı sayılır bi rakamdır bu- gönderilmeli lübnan’a..madem tehlike yok,buyrun!
kendini seçen halkın %75inin isteğiyle örtüşmeyen bir karar verecek kadar cesur olan iktidar partisi üyeleri acaba bu cesareti kendi çocuklarını,yardakçılarının çocuklarını,peşkeşçilerinin çocuklarını lübnana gönderme konusunda da bu kadar cesur olabilecek mi???
p.c.:bu konuda çekimser oy kullanılması da ağızları açık bırakacak pişkinlikte bi olaydır.ya alzheimer olunması,ya cerebral kortekste yırtıklar bulunması,ya da cezai ehliyete sahip olunmayacak kadar bünyeye hakimiyetin yitirilmiş olması gerekmektedir.buyurulup buradan yakılmalıdır.

lübnana gidiyoruz

neoturk | 05 September 2006 21:20

lübnan’a asker gönderelim göndermesine de bazı şeyleride bilmek gerek!
neleri mi ? bakın bir arkadaş bana attığı epostada sıralamış!

Büyük devlet…

Yıllardan, 76…
Aylardan, şubat…
Türkiye’nin Beyrut Büyükelçiliği Başkatibi Oktar Cirit, Hamra
Caddesi’nde bir kafede çayını içiyor, gazetesini okuyordu…
Ermeni terörist, sinsice yaklaştı.
Art arda bastı tetiğe… Şarjörünü boşalttı diplomatımızın iman
tahtasına…
Bir şehit daha vermişti Türkiye.

Yakalandı mı bu tetikçi?
Yakalanmadı.