bildirgec.org

kutsal hakkında tüm yazılar

HACET DEDE- KİRLİ İŞLER YATIRI

astral | 20 December 2009 09:28

Üniversite zamanları. Oldukça parasız ve bol içtiğimiz zamanlar. Borçla içen iki kere sarhoş olur demişler. İçiyoruz, en varoş yerlerde, meyhanelerde, akşamları, sohbet aralarında, kızları çekiştirirken… Bazen yapamadıklarımızı anlatırken, bazen yapamadıklarımız içimizde patlarken, en çok kampüsde demleniyoruz.

Bizim grubun tamamı kafa. En çok bizim Hüseyin’le içiyoruz. Bazen fondip yaparsan şayet bedavaya geliyor. Bana uyar. Ne olur, fondipleri yapar, gidersin dut ağacının altına, boğaza bir parmak, rahatlar; sonra içmeye devam edersin. O sıralar hayat böyle devam ediyordu. Ben sarhoş dut ağacının yanından ayrılıp, bizimkilerin yanında giderken ayağım kaydı, karanlık, derin bir çukurun içinde buldum kendimi.

Ramazan Kampanyaları Ramazan Kampanyası indirim haberleri

NLPMaster | 31 August 2009 23:17

Ramazan kampanyaları ile bedava alışveriş, hediye kontör, taksit erteleme gibi pek çok kampanya sizleri bekliyor.

Kredi Kartı kampanyaları, indirim kampanyaları, market kampanyaları alışveriş kampanyaları hepsi birden ramazanda sizlere daha avantajlı alışveriş fırsatı sunabiliyor.

Kampanya sitesinin bir hizmeti olarak açılan ramazan kampanyaları sitesi nerede ramazan kampanyası varsa sizler için bir araya getirmeyi hedeflemiş.

Gazetelerin Ramazan Promosyonları hediyesi kitap cd vb.

NLPMaster | 13 August 2009 13:22

mübarek ay ramazan-ı şerif yaklaşırken gazeteler de promosyon kampanyası yarışına başladı.
pek çok gazetenin vermeye başladığı ramazan hediyeleri için şu adreslere bakabilirsiniz:
akşam gazetesi kitap ve cd eki:
akşam promosyon
sabah gazetesi kur’an-ı kerim hediyesi:
sabah promosyon
milliyet gazetesi nihat hatipoğlu cd ve kitap seti
milliyet promosyonu
türkiye gazetesi cd promosyonu:
bedava vcd
tüm gazete promosyonları

acep; Necef nedir?

kumsacli | 28 March 2009 13:12

Yola çıkmadan önce eldeki bilgiler şunlardı:
– suya ulaşılamayan bölge,
-kutsal özelliğini koruyan bir kent,
-göçebe misin; göçemez misin sorusunu karşılayan bedevilerin yerleşiği.

çöl kültüründe bir yerleşim yeri olan Necef
çöl kültüründe bir yerleşim yeri olan Necef

Bunlar için yola koyulmaya değer miydi? Cevap tabii ki, “Evet”. Afrika’da Büyük Sahra, Güney Afrika’da Kalahari , Avustralya’da Gobbon ve Gibson, Asya’da Gobi, Güney Amerika’da Patagonya ve Ortadoğu’da Necef yapay çevreyi dramatik güneş ışınlarına maruz bırakan traşı doğuştan yapılan yerlerdi. Saydığımız en ruhani yer olan Necef göz kırpıyordu. Adını, güzel bir kıza verilen isimden alıyor ya da bir taştan ya da kutsallığına inandıkları uğur’dan… İster güneydoğu Anadolu, ister Doğu Anadolu bir araya gelsin buralardaki kuraklığı bile yeşile benzetiyorsunuz Necef dilinde. Kum zerreciklerinde kanlı savaşlara zemin olmuş ve arap ülkelerinin beşiğinde uyutulan çöl sihir ile şapkadan çıkarılıvermiş gibi görünüyor gözlerinize.
Necef’e her burun deliklerimi açşımda göğsüme dolan pörsümüş havası ile nefes alıp vermek çok zorlaşıyor, yine de çöl kültürü bambaşka bir şey. Burada adrese gerek yok, başınızı kaldırdığınızda el işareti ile göstermeniz kafi oluyor. Bir uçtan bir uca deve gezisi ile ilerlemek keyifli geliyor çünkü kumlardan korunmak isterken botların başparmaklarınızı hava boşluklarına kapatmak delice bir işkenceye yerini bırakıyor.
Yüzyıllarca kendi halinde kendi nöbetini tutan çöl, kendi yanık yüzlü insanlarından başka kimse adını dile getirmezken Şii ve Alevi inanışının belkemiğini oluşturan Kerbela olayı ile parlak parlak ışıldamaya başlar. Kerbela sancağına bağlı bulunan Necef, bu olay sonrası kutsallığı Şiiler tarafından tarihe imzalanır. Sonra Museviler büyük bir yayılma alanı oluşturarak bu kurumuş yeri sulak bir alana döndürmeye çalışırlar. Tarım alanları yaratılmasıyla Romalıların zulmünden kaçan Nabatililer bu topraklara sığınarak bir arap kavmine dönüşürler. Necef’in yerleşikleri her ne kadar Araplar olsa da miras olarak geride kalanlar Bizans döneminden kalma Hristiyanların izlerini taşıyan bazilikalar olmuştur.
Yürüyüş sırasında gürültülü seslerin içine daldım. Bir boykot, bir miting, bir sesleniş ya da bir çağrı idi bu yerli halkın dilinde. Ellerinde kocaman tabelalar ve üzerinde yazılı olan ise“Katliam ABD” … Bu kalabalıktan ayrılmak zorunda kaldım. Çünkü birbiri ardına dizili minik köylerin ziyareti idi rotamda olan. Görsel bir şölendi ayaklarımın altına serilen ben ise sadece izlemek ve iç geçirmekle yetiniyordum. Bağnaz inanışlar hakimdi bu çöle. Ama biraz yakından bakınca fikrimin en ince kaktüsleri diken veriyordu.
Boyu iki metreye yakın, zayıf, yüzü örtülü bir adam bana doğru geldiğini gördüm. Beni selamlayıp heybesinden somun ekmek ve birazcık deve sütünden yapılmış peynir elime tutuşturdu. Tadı hala dilimde, ekşimsi ama lezizdi. Dediğine göre Necef de herkes yoksulluğun verdiği açlıkla neslin sonunu görüyor, sözleriyle altüst oluverdim. Korkunç ve acılı bir serzenişti damarlarıma şırınga edilen. En uzak yer, en güzel yer değildi o an benim için.. Elbette ki bu inanış bu sözle sonlanamaz, hepsi birbirine benzer bir düşünce ve canlandırılmasından kaçınılması gereken bir gezi olarak zannedilmesin, sadece adının duyulması ve fark edilmesinden yanadır bu sözüm ona serüven…

Ahir Zamanlarım

ceyhunak | 04 February 2009 09:57

Başlamadım senden sonra hiçbir şeye,
Baş koyduğum her şey yarım kaldı.
Her hikayeden bir yol çaldım,
Oynamasam bile dublaj yaptım.
Biraz senden,biraz benden derken,
Hayatımızdan uzaklaştım.
Sakinleştim, dinlendim,
Biraz da yaslandım.
Yaslandığım ağaçlardan güç aldım.
Sonra köklendim,
Köklerimle sana bağlandım.
Sen yedi kat aşağıdayken,
Ben üst katlarda sensiz kaldım.
Haykırdım; sessiz harflerle,
Duyan olmadı.
Parçalanırken mabedim,
Kutsal olan hiçbir şey kalmadı.
İçimde ki tabular yıkılırken,
Yıkandım o saf gözyaşlarınla…
Arındım,
Ardından kalan küllere bulandım,
Şimdi;
Bir Cenin kadar günahsızım.

Kutsal kaktüs

muratim | 05 September 2008 14:27

Geyik, mısır ve peyote

H uicholler tam 2 bin yıldır mısırla hiç boşanmadan evli kalmışlardır. Mısır olmasaydı Huicholler açlıktan ölme tehlikesi geçirebilirlerdi. Onların ilgisi ve bakımı olmasaydı mısır başka hayvanlar tarafından yenir veya tükenirdi. Bu karşılıklı dayanışma her yıl dört ay boyunca yağmur çeşitli renklerde mısırı yeşerttikten sonra ekimde bir evlilik yıldönümü gibi kutlanır. Yeni mahsul mısır Huicholler tarafından tüketilmeden önce, Huicholler dua eder ve güneş babaya, yağmur annelere bağışlarda bulunurlar. Bu şükran töreninde çocuklar Huatecame’nin mısırı nasıl elde ettiğini öğrenirler.
Huatacame, büyük selden sonra aç kalan annesine yiyecek bulmak için zor bir yolculuk yapmış bir Huichol’dür. Mısır annenin yardımı ile Huatacame beş değişik renk mısır elde etmiş, yani evlenmiş ve beş eşe sahip olmuştur. Huataca-me’nin annesi bu yeni eşleri incitene kadar hayat güzeldir. Eşleri (değişik renklerdeki mısır) Huatacame’yi bırakıp kendi annelerine dönerler. Huatacame’nin yalvarışına rağmen anne, kızlarının bir daha onunla birleşmelerine izin vermez. Anne, tekrar Huatacame ve ondan sonra gelen kuşaklara geri dönmesi için kızlarına, yani mısıra, geyik kam bağışlamalarını ve törensel bir biçimde kızlarına saygı göstermelerini buyurmuştur. Bu hikâyeyi dinlemek çocukların mısır yetiştirme ve onunla evli kalmanın neden bu kadar saygı ve çaba gerektirdiğini, geyik kanı bağışlamanın ve şükran töreni düzenlemenin neden gerekli olduğunu anlamalarına yardımcı olur.
Mısırı yarı kurak ve bozkır bir alanda hiç sulama yapmadan yetiştirmek yağmuru kutsal ve değerli kılar. Huicholler tapmak ayinleri düzenleyerek ve her yılın üçte birinde kutsal göçler yaparak haziran, temmuz ve ağustos döneminde yeterli yağmurun mısır tarlalarına yağmasını sağlayacaklarına inanırlar. Çeşitli yağmur annelerin mısıra hayat, yani yağmur vermesi için Huicholler her yıl
çeşitli kutsal pınarlara yolculuk yaparlar. Belirli bir yağmur annenin evi olan her bir pınarda, Huicholler dua eder ve bağışlarda bulunurlar. Mayısın sonundaki yağmur duası ayini için gerekli suyu kutsal pınarlardan getirirler. Önceleri Huichollerin evlerinden 400 kilometre doğudaki Na’aruhiame’nin ve diğer yağmur annelerin evlerine varmaları bir ay sürerdi ve bir ay da pınarlardan getirilen kutsal suyu taşıyıp tören için geyiklerin avlanması için geçerdi. Çok az sayıda
Catarino Carillo Sanchez, 75 yaşında bir Huichol şarkıcısı.

Optik İllüzyonlar – II

tentena | 10 July 2008 11:09

İllüzyon, bir stimulusun yanlış yorumlandığı bir algı yanılmasıdır. Optik İllüzyonlar – I yazıma olan ilgiden sonra bulabildiğim başka illüzyonlarıda yayınlayacağımı söylemiştim. Yine etrafta sıkça görmediğimiz bazı başarılı optik illüzyon örnekleri aşağıdaki gibidir.

Eğri Kule İllüzyonu
Eğri Kule İllüzyonu

Resimlerdeki kulelerin ikiside aynı açıyla eğik durmaktadırlar. Ancak tek bir fotoğraf karesi gibi yanyana tutulduklarında sağ tarafdaki daha eğik gibi görünmektedir.

Renk Algılaması
Renk Algılaması

inanması güç ancak resimdeki pembe karelerin hepsi aynı tondalar. İnanmayanlar photoshop’la test edebilir.

Negatif
Negatif

30 saniye kadar bu resmin ortasına baktıktan sonra açık tek renk bir duvara yada beyaz bir kağıda bakın, bir görüntü göreceksiniz ve siz baktıkça görüntü daha da netleşecek.

Anında Etki
Anında Etki

ortadaki noktaya bakın ve kafanızı ileri geri oynatın; resme biraz hareket katmış olacaksınız!

Webrazzi TV

Makadakal | 17 June 2008 06:27

Arda Kutsal‘ın Türkiye ve dünyadaki yeni nesil web girişimlerinin tanıtıldığı ve Web 2.0 alanındaki gelişmelerin analiz edildiği blog olarak nitelendirdiği Webrazzi bir blogdan çok interneti yakından takip etmek isteyenlerin sıkça kullandığı bir kaynak.

Webrazzi’ye kardeş olarak Arda Kutsal’ın yeni projesinin Webrazzi TV olduğunu sitesinden duyurdu. İnternete farklı bir tat katıcak gibi gözüküyor.