bildirgec.org

kuantum hakkında tüm yazılar

Quantum Leap

emsvizyon | 05 June 2009 12:00

işte bir çocukluk zamanı dizisi daha 🙂 ülkemizde trt’de gösterilmiş ve ilk sezonu 1989’da nbc’de oynamaya başlamış olan Quantum Leap‘i hatırlayanlarımız olacaktır. hani elinde legodan yapılmış hesapmakinasına benzer aparatı olan bir adam olan sam çıkagelir, esasında o bir hologramdır ve dizinin kahramanına; nerede, hangi zamanda ve kim olduğunu söyler. kahramanımız zamanda “bilinç” yolculuğu yaparak kişilerin yerine geçer. bazen bir kadın, bazen bir çocuk, bazen bir politikacı..

ilginç hikayeli, felsefe kırıntılı bu bilim kurgu dizisini büyülenmişcesine izlerdik 🙂 yanlış hatırlamıyorsam dizinin son sezonlarına doğru sam, selma olarak değişmiş hesapmakinesimsi zamazingo da de hani işportacılarda ya da japon pazarlarında satılan kredi kartı boyutlarında ki hesapmakinelerine benzer bi hale gelmişti ( yoksa o başka bir dizimiydi? herneyse:)
başrollerini Scott Bakula ve Dean Stockwell’in paylaştığı dizinin fragmanı burada. hatta olsa da izlesek diyenler de buraya ve şuraya

en etkili bilim adamları (newton, einstein ve tesla)

xerre | 08 April 2009 21:05

uzun yaşamımda öğrendiğim bir şey var: gerçeklikle ölçüştürüldüğünde tüm bilimimiz ilkel ve çocukça kalmaktadır – ama gene de sahip olduğumuz en değerli şeydir, bilim!
albert einstein

bilim en iyi anlamıyla, doğruyu bulmak olup biten ya da süregelen olayları anlamak ve de açıklamak için ussal olduğu kadar imgesel ve duygusal tüm becerilerimizi kapsayan bir etkinliktir. ve elbette bir birey, bu etkinliğe dahil olduğu ölçüde bilimi anlama fırsatı bulur.
bilime öncülük edenleri tanımak da bu etkinliğin bir parçası olup, özellikle genç kuşaklarda bilimsel etkinliklere katılma isteği uyandırabilecek güzel bir yoldur.
bu amaçla bilim dünyasına damgasını vuran, bilimin gelişmesine oldukça önemli katkılar sağlayan bilim dünyasındaki en etkili bilim adamlarına yani bilimin öncülerine yer vereceğim.

1 – Isaac Newton (1643 – 1727)

kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oyun oynayan bir çocuk gibi görüyorum.

sir Isaac Newton
sir Isaac Newton

insanlık tarihinin en etkili adamlarından biri olan Newton, ingiliz bir fizikçi, matematikçi, astronom, doğa filozofu, simyacı ve teolog. 1687 yılında yayınlanan philosofiæ naturalis principia mathematica (doğa felsefesinin matematik ilkeleri) adlı kitabı, bilim tarihinin gelmiş geçmiş en önemli kitabı olarak kabul edilir. aynı zamanda bilim tarihinin en meşhur kitabı da. newton bu üç ciltlik kitabında, yayınlandığı dönemden sonraki 300 yıl boyunca fiziksel evreni bilimsel olarak incelemeye olanak sağlayan ve modern mühendisliğe temel olan, evrensel kütleçekim yasasından ve üç hareket yasasında bahsetmiştir. Newton hareket yasaları olarak da bilinen bu yasalar klasik mekaniğin temelini oluşturmuştur.

İki yüksek lisans öğrencisi tarafından keşfedilen bir lazer ışını

cavo | 26 December 2008 18:14

yeni lazer ışını
yeni lazer ışını

Yüksek lisans öğrencileri olan Princeton Üniversitesinden Kale Franz ve Sheffield Üniversitesinde okuyan Stefan Menzel, önceki lazer ışınlarından daha verimli bir lazer ışını ortaya çıkardı. Princeton Üniversitesi MIRTHE merkezinde ortak bir çalışma sonucu ortaya çıkan ve daha az güç üreten bu ışın, tıp teknolojisinde devrim yaratabilecek nitelikte.

yeni bulunan lazer ışınını bu kadar önemli yapan nokta ise yarı iletken lazer ışınları, kimyasal mikro algılayıcılar, laboratuvar ekipmanlarının en önemli bileşenlerinden biri olması. bu yüzden, güvenlik ve tıbbi ölçümleme alanlarında oldukça önemli bir yer kaplıyor.

Dünyanın en küçük depolama cihazı bir atom çekirdeğinin içinde!

denizkar | 25 December 2008 19:16

Bilim insanları kuantum bilgisayar teknolojisinde çok önemli bir bariyeri aştılar. Eğer veri depolamada son nokta ne olabilir veya en ütopik network sistemi nasıl olabilir ki diyorsanız bu yazıyı mutlaka okuyun.

Gelecekte belgelerinizi disk sürücüsünden alıp bir atomun çekirdeğine yükleyebilirsiniz. Bilim insanları “bilgisayar belleğinin minyatürleştirilmesinde son nokta” olarak adlandırılan ve veriyi bir atomun çekirdeğinde yaklaşık olarak 2 saniye depolayan bir sistemi tanıttı. Bu, kuantum bilgisayarının geliştirilmesi için önemli bir adım.

Şifresi Kırılamayan Bilgisayar Ağı

afs | 11 October 2008 20:09

Viyana‘da düzenlenen bir konferansta tanıtılan bir bilgisayar ağının standart şifreleme modeli olan matematiksel kombinasyonlar yerine kuantum tekniği kullanması sebebiyle şifresinin kırılmasının imkansız olduğu söyleniyor. Bu da bize Adidas‘ın ünlü sloganı “Impossible is nothing“i çağrıştırdı hemen.

Viyana’da çeşitli noktalar ve bir de Viyana dışındaki bir kent arasında fiberoptik kablolarla kurulan bu ağ yaklaşık 200km uzunluğunda.

İşte Erke Dönergeci (Video)

nehuse | 31 July 2008 18:12

Gündemde uzun bir süredir yer eden 2007 yılında ortaya çıkacağı söylenen erke dönergecipatentini almasıyla birliktebir video ile karşımızda

erke patent
erke patent

Çok önemli isimlerin(Eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, emekli Orgeneral Necati Özgen, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, emekli Orgeneral Fikret Boztepe, emekli Korgeneral Köksal Karabay ve eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş.) hazır bulunduğu bir
basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan erke dönergeci videolu bir tanıtımla katılımcılara sunuldu.

erke video
erke video

Videoyu izlemek için tıklayın..

Süpermarketler -2

kapuska | 25 July 2008 14:21

Geçen yazıda kısa bir giriş yapmış, paranın ve matematiğin alışveriş olgusundaki yerine değinmiştim. Yine o yazıda söylediğim gibi başlarda belirli periyotlarda –ki bu hafta kavramının da ortaya çıkış sebeplerinden bir tanesiydi, insanlar ürettiklerini (veya avladıklarını) pazar yerine getirirler burada takas ederler ya da satarlardı. Fakat paranın tatlı kokusundan (sanırım güzel bir oksimoron oldu..) olsa gerek bir süre sonra insanlar pazar yerini hergün kurmanın menfaatlerine daha bir uygun olduğunu düşünmeye başladılar.

-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-
-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-

Ne var ki, asırlar sonra kuantum mekaniğinin babalarından Heisenberg’in de ortaya koyacağı belirsizlik ilkesi gereği, insanlar aynı anda iki yerde birden bulunamazlardı. Dolayısıyla hem tarlada veya avlakta hem de tezgahın başında olamayacakları için insanlık yeni bir kavramla tanışmak durumunda kaldı: uzmanlaşma! Filozof katili bu terim sayesinde insanlar başlarda masumane iş bölümleriyle (kocanın avlayıp eşinin satması gibi..), biraz daha ileride ise yaptıkları işlerin erbabları olarak bugünkü uzun çarşılarımızın ilk tıfıl örneklerini oluşturmaya başlamışlardı.

Chicago’da Büyük Pazar, 1865
Chicago’da Büyük Pazar, 1865

Özellikle konar-göçerlik zamanlarında bireyin (veya iyimser bir ifadeyle kabilesinin) şahsi zorunluluğu olan zanaat bilme durumu, hayatta kalabilmek için başlıca yükümlülüktü. Nitekim avladıkları hayvanlardan matara yapamasaydılar yeniden avlanmak için su kaynağından uzaklaşamazlar, kili işleyemeseler yiyeceklerini kötü zamanlar için stoklayamazlar, çemberi tamamlamak için ekleyelim, madeni kullanamasalar avlanamazlardı. Şüphesiz bütün bu malzemeleri takas ederek de bulabilirlerdi. Fakat Ademoğlu, kendi cinsini yoktan yere öldürebilen yegane varlık olduğundan mı bilinmez, takas için yüzyüze gelmektense kendi üretmeyi yeğliyordu. Her nasılsa, zaman içinde ve bir noktaya kadar bu güdüsünü törpülemiş, ve toplum içinde yaşamanın avantajları baskın geldiğinde olmazsa olmaz bu edinimleri unutmaya başlamıştı (bugüne bir not, bkz. ampül takamayan elektrik mühendisi). Aynı şekilde ziraat ve ava istidadı olmayan zanaatkarların da kendi tezgahlarını açmasıyla bugüne kadar süregelen pazar ve çarşı uygulaması başlamış oldu.

Hugh Everett ve Çoklu Dünyalar Kuramı

nihilanth | 20 February 2008 01:24

Bilim ve Teknik dergisinde ilgimi çeken makaleler olduğunda uçandaire‘ye üşenmeden yazıyorum. Derginin 483. sayısında (şubat 2008) Hugh Everett ve Çoklu dünyalar kuramı hakkında Prof. Dr. Vural Altın’ın hazırladığı epey güzel bir makale bulunuyor.

Hugh Everett, 1930 yılında doğmuş, 1943 yılında, henüz ortaokulda iken Einstein‘a “karşı konulamaz bir kuvvetin, hareket ettirilemez bir kütleyle buluşması” halinde ne olacağını soran bir mektup yazmış (dergide cevabı verilmiyor lakin karşı konulamaz bir kuvvet ile hareket ettirilemez bir kütlenin aynı evrende bulunamayacağıdır muhtemelen einstein’ın verdiği cevap) 1953 yılında Princeton Üniversitesi‘nde doktora çalışmalarına başlamış ve kuantum mekaniği dersleri alıp çoklu dünyalar kuramını (many-worlds interpretation) geliştirdi.

hans bethe ile kuantum fiziği

ufopilotu | 22 December 2007 17:58

bethe.cornell sayfasında kuantum fiziği hakkında bir çok video çeşitli kalitelerde sunulmuş. konferanslar Hans Bethe‘nin kişisel perspektifiyle harmanlanmış.

kuantum fiziği ile ilgili olanlar için güzel kaynak. her biri en az 40’ar dakika olan videolar azıcık ingilizce istiyor =)