bildirgec.org

http://www.potkal.com/y_yazi_icerik.asp?yID=1325

http://www.aksam.com.tr/haberpop.asp?a=124790,4

C.Eren Çelik

Hepimize hayırlı uğurlu olsun, nur topu gibi bir “Agartha” mız oldu… Hemde “sızma” Agarta…

Manşetlerde Agartha, köşelerde Agartha var. Agartha Agartha olalı böyle ilgi alaka görmemiştir herhalde…

Kimileri hala diyor ki “Agartha tarikatı gibi şeyler Ergenekon iddianamesi içerisinde yer alıyorsa durum sulandırılıyor demektir”

Vay be tespitteki muhteşemliğe bak.

O ne derinlik, o ne birikimle donatılmış bir tespit… Peh,peh,peh…

Neden böyle diyorum, çünkü bu tip sulandırma çabaları bana şaşırtıcı gelmiyor hatta çoktandır böyle uçuk şeyleri bekliyordum..

http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=157189

http://www.birgun.net/science_index.php?news_code=1209948768&year=2008&month=05&day=05&action=read

Geçen gün okuduğum bir haberle tüketici haklarına dair içimde yeni umutlar oluşmuştu.Efendim haberde Türk Telekom‘un bizden yıllardır “sömürdüğü”, sabit ücret adı altında aldığı paraların mahkeme kararı ile iptaline karar verildiği yazıyordu.Aslında haksız kazanç sağlayan Telekom’un davasında kararın bu şekil de çıkması beni pek te şaşırtmamıştı.Eğer elinize faturayı alıp incelerseniz, 8-9 tane ekstra masraf görebilirsiniz.Hatta komiktir bu kadar verginin yanına birde utanmadan çeşitli borçlar yazacak kadar da aç gözlüler.Gelelim davanın bu şekilde sonuçlandığını ve bundan sonra faturalarda sabit ücreti görmeyeceğini düşünen ben, bu haberin hemen ardından başka bir habere denk gelerek resmen oyuncak olduğumuzu farkettim.Telekom’un karşı yaptığı savunma da “dava sonucunun yanlış belirtildiği, gerekli açıklamların mahkeme tarafından sonra yapıldığı ve aslında davayı yanlışlıkla reddedildiğini, ama karar duruşma tutanağına geçilerek okunduğundan bir geri dönüş mümkün kılınmamıştır.” diyordu.Yani Telekom diyor ki bizlere biz haklıyız kardeşim boşuna uğraşmayın sizden çatır çatır “çeşitli borçları” alacağız.Merak etmeyin bizim sesimiz çıkmaz siz yeterki isteyin…

Haberlere çoğunlukla Internet’ten ulaşanlar, RSS ile de tanışmışlardır. Sürekli güncellenen web sitelerinin içeriğinin kullandığınız program sayesinde size gelmenizi sağlayan ve kullanana önemli ölçüde zaman kazandırdığı kadar ilgilendiği sitelerdeki güncellemeleri kaçırmasına da engel olan bir teknoloji. İlgilenenler Vikipedi’deki RSS sayfasından daha ayrıntılı bilgi edinebilirler.

Internet’te bulunan onlarca haber sitesinin içerikleri birbirinden çok fazla ayırt edilemiyor. Çoğu kaynak, haberleri aşağı yukarı aynı cümlelerle aktarıyor. Bu nedenle haberlerle ilgili yorumlar daha fazla önem kazanıyor. Haberleri zaten bir gazeteden takip ediyor olabilirsiniz, ancak değişik gazetelere yayılmış bulunan çok sayıda yazarın haberlerle ilgili görüşlerini, gündemle ilgili yorumlarını alabilmek için söz konusu gazetelerin köşe yazarları için hazırladıkları RSS linklerine kaydolmak gerekiyor. Sıkıntı da bu noktada başlıyor. Bazı gazetelerin web sitelerinde yazarları için hazırladıkları RSS linklerini bulamıyorsunuz. Yorumun haberden daha çok önem kazandığını bildiklerinden olsa gerek, okuyucuları hiç olmazsa kadrolarındaki yazarlarla web sitelerine çekmeye çalışan gazeteler bu konuda biraz çekingen davranıyorlar. Ancak, bu, söz konusu gazetelerin yazarları için RSS linki hazırlamadığı anlamına gelmiyor. Aşağıda, web sitelerinde yazarlarının RSS linklerini vermeyen iki ulusal gazetenin aslında hazırladıkları ancak Internet kullanıcısıyla paylaşmadıkları gizli linkleri bulabilirsiniz:

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=45456&cat=150&dt=2007/11/26

http://www.gazeteport.com.tr/YAZARARANIYOR/NEWS1/GP_103575

Uzun yola çıkmak kontrol sizde olduğu sürece çok eğlencelidir ama ben şimdi size kontrolün tamamen muavinde olduğu kısa bir anımı anlatacağım. Istanbul’dan izmire giderken bayram arifesi olmasından dolayı hiçbir otobüste yer bulamadım. Bayramla alakası yoktu ama İzmir’e gitmem gerekiyordu. Deliler gibi otogarda yazıhanelere girip çıkıyordum…ki aslen izmir otobüsü olmayıp, (zaten otobüs olduğundan bile şüphelendiğim) izmir üzerinden geçen başka bir firmada yer buldum. Yolculuk başlamadan otobüsteki yerini aldığında niyeyse insana otobüs bi ferah bi güzel gelir yol aldıkça otobüs gözünde eskileşir. Bu araça daha biner binmez yıllar akıp geçiyordu sanki.