bildirgec.org

kedi hakkında tüm yazılar

Nerden nereye sohbetleri

algy | 26 July 2009 23:41

“Bana bir daha çiçek alma lütfen, midemi bulandırıyor, bakamıyorum.”dedi. Neden? diye sordum.

“Bana insanları çağrıştırıyor, bir vazo içinde sınırları belirlenmiş, özgürlüğü kısıtlanmış, doğa ile bağı olmayan, süresi önceden tahmin edilebilen bir ömür biçilmiş, önceleri güzel gözüken ve kokan daha sonra solup çürüyen ve kötü kokan….”

“Haklısın. Bebekler ne kadar güzel kokar, yaşlılar tüm ömrün birikmiş günahı üstüne sinmiş gibi… Peki saksıdaki çiçekler. Ömürleri ve sonları daha belirsiz?”

“Onlarda hemen hemen aynı, nasıl bir nihayete varacağı ona ne verildiğine bağlı. Keza doğa ile bağı gene kopuk.”

hayvan intiharı

admin | 08 July 2009 15:12

İntihar insanın kendini koruma ve yaşamının sürdürme güdüsüne en ağır darbeyi vuran bir eylemdir. O kadar ağır bir darbedir ki; intiharın kendisinden bile daha çok can acıtır kişinin kendi canına kıymaya karar vermesi.
İntiharın bilinçli gerçekleştirilmiş bir öz kıyım eylemi olduğu düşünülünce, hayvanların bunu gerçekleştirme konusundaki yeterliliklerini araştırma görevinin üstlenen H. Schaefer
bir fare intihar eder mi” isimli bir makale yazmış ve işte sonuçlar;
-Schaefer, deney kutusuna koyduğu fareleri kullanarak deneyinin gözlem kısmını gerçekleştirmeye başlamış. Gözleminin birinci nedeni; bir hayvanın ölümcül ve ölümcül olmayan ortamları ayırma yeterliliğiymiş. Ve görmüş ki hayvan, kendine ölüm getirecek ve getirmeyecek iki ortama sahipse, ölüm getirenini seçmezmiş. Bu da, iki ortamı ayırabildiğini gösterirmiş.
-Tüm bunların yani yaşamak için tehlikelerden kaçınmanın kendiliğinden gerçekleşen içgüdüsel davranışlar olduğu düşünülürse bir hayvanın bilinçli olarak kendini öldürmeyi düşünmesi olanaksızdır. Ölüm şeklini, yerini ve türünü seçebilme yetisi sadece insanlara hastır ve bir hayvanın intihar etme yeterliliği yoktur.
Araştırmanın sonuçları mantık sınırları içinde olsa da her yıl karaya vurarak ölen balinalar, ölen sahibinin acısına dayanamayarak ölen kedi-köpekler, karşı cins tarafından reddedildiği için ölen zürafalar, özgürlüğüne müdahale edildiği için ölen kuşlar ve balıklar gibi haberler düşünülünce sanki araştırmanın daha fazla detaylandırılması gerekiyormuş gibi geliyor insana.
Gerçekten de hayvanlar çok çok üzülüp, hayatını sürdüremeyecek noktaya gelip ölümlerini kendi elleriyle (patileriyle) gerçekleştirmekten aciz mi?
Son olarak minik bir videoyla yazımı noktalıyorum.

Güneşten Önce Uyandım Bu Sabah

nacak | 10 June 2009 10:49

Güneşten önce uyandım bu sabah. Balkona çıktım. Sabah meltemi esiyordu hafiften. Ürperdim ama hoşuma gitti bu üşümeyle üşümeme arası durum. Belki yarım saat oturdum balkonda. Güneşin doğuşunu izledim karşı apartmanın camına yansıdığı kadarıyla. Diğer balkona geçip ordan canlı yayın güneşin doğuşunu izlemek vardı ama o balkona geçen odanın, henüz uyumakta olan sakinlerini rahatsız etmek istemedim . Biraz da üşendim galiba oturduğum yerden kalkmaya. Ne de olsa 4 saat uyumuşum şunun şurasında. Ama uykusuz değilim şimdilik. Önceki günlerden depolanmış bol bol uyku biriktirmiştim. 3 gündür gece yarısına kadar oturan misafirlerime, depoladığım uykuda yetmeyecek bu gidişle. Saat ilerledikçe gözümün önünde uçuşmaya başlayan yastığıma, başımı koyduğumda, kargaların sesiyle irkildim. Bilinçaltı mıdır nedir onlar kalkmadan da ben kalktım sabahın 5’inde.

çınarın kökü hüzeyin avni dede

nazokiraze | 05 May 2009 09:48

Bugün gezdik, taşınma hazırlıklarımdan birisi olan kitaplarımı ayrıştırma işini yapma amaçlı evden çıkışımız Beyazıt Özbek Çarşısı’nda başladı sonra evin yolunu bulamadık, hadi Kapalıçarşı hadi Sahaflar Çarşısı , oradan Eminönü balık-ekmege kadar vardırdık işi, baktık yagmur geliyor babamız işten çıkmış eve dogru yol alıyor o zaman eve geldik (çocuklarım ve ben).

Kitaplarımın bir kısmını Özbek Çarşısı’ndaki kitapçımıza götürdük, yerine bir sürü test kitabı oldu,bir kısmı bağışlandı hem taşınırken götüremeyecegim kitaplar değerlendi hem ben karlı çıktım hem başkaları.

tırım tırım

taha3045 | 28 April 2009 13:46

Mutlu eden,mutsuz eden ve olan ben
sensiz yaşayamayacak olan ama
bal gibi de yaşayan ben..

Sevgiden sıkıldım
aynı tas aynı hamam
severek yeniden doğmak
severek seni boğmak
arasında fark yok sanki
Bir karar aldımyürekten çıkartılacak
ve bir daha içeri alınmayacak.

Dedim ya ben,
bir kedi misali ben
sokaklarda dolaşan,çöplerde dolanan
bu hayattan bıkmış
Allah’ın belası çöplük hatıralarıyla yaşayan
yutacak bir aşk arayan kılçık misali
midesi ve kalbi isyan etmiş
nankör olan ben.

Düşlerle mırıldanan ben,
kalbinin kapısını kapatmış gibi görünüp
aralık bırakmayı ihmal etmeyen,
aralıktan sinsice bakınan
gözlerine batanı görünceusulca kapıyı kapatacak olan
pisboğaz kalpli ben.

Güneşte Kediler

pilli pati | 13 April 2009 10:46


Bahar gelmiş. Hormonlarım beni mütemadiyen dışarıda vakit geçirmeye davet ediyor. Kapalı mekanlar sıkıcı… Basıcı! Güneş çağırıyor, daha ne duracağım?

Salıyorum kendimi bu havalara. Binbir rayiha, etrafta binlerce ses, doğadan yansıyan… İnadına arabaların gürültülerine kulağımı tıkayıp doğaya dönüyorum bedenimi, ruhumu. Yürüme mesafelerini uzatıyorum, aylaklık diz boyu! Bahanelerim hep hazır, trafik, evet adımlarımın trafiği yavaş, hayata kucak açasım, kapalı devre ofis sistem insanlarına “nanik” yapasım var, bu sıralar… Şımarığım. Bir bahar çocuğu olmanın tadına varıyorum. Bir kere değil, bir kaç kez üstüste doğumgünü kutluyorum. Her gün yeniden doğmanın hakkını vermek lazım. Hayat kısa!

Kötü kediler dışarda kalsın (Pet Porte)

78model | 04 March 2009 00:40

Saat sabah 4, kediniz ihtiyaçlarını gidermek için dışarı çıkmak istiyor. Kapıyı açması için sahibinin başucunda mırıldanacak, uykudan uyanıp kapıyı açacaksınız o ihtiyacını görene kadar onu bekleyeceksiniz. Ya da kapınıza onun geçebileceği bir küçük kapı yaptıracaksınız ama o zamanda onun dışındaki sokak kedileri, köpek veya farelerde konuğunuz olacak. İşte çözüm

Kedi kapısı
Kedi kapısı

Channel Adalarındaki bir firma tarafından elektronik mühendisleri ve veterinerler kontrolünde üretilen bu cihazla sizin kedinizin dışındaki hiç bir hayvan bu kapıdan geçemiyor. Kedinizin boynuna takılan bir verici tasma ile çalışan küçük kapı, sadece kediniz için açılıyor ve geçiş tamamlandıktan sonra otomatik olarak kapanıyor. Firmanın Channel Adalarındaki bahçeli, tek katlı evler için ürettiği bu çözüm, şehir hayatı için ne kadar uygun orasını bilemiyorum.
Yinede ihtiyaç halinde buradan sipariş verebilir. Ürünün teknik özelliklerini buradan inceleyebilirsiniz.

Kedi özledim seni-3, son

admin | 03 March 2009 12:56

Tekrar merhaba sevgili kedim; ne zormuş unutmak seni.

İçime çekmeyeli çok oldu kokunu, ne vardı bu kadar zaman unutmak istesemde unutturmayan sende?

Güzelliği insanı kendinden geçiren kızlardan olmadığın halde, neydi beni sana bağlayan?

Şimdi çığlık çığlığa adını ansam da dönmeyeceğini, o anaç kokunu bir daha hissedemeyeceğimi, gözlerinde çakan alevlerin nasıl yaktığını görmeyeceğimi bilmenin verdiği acıyı anlatamam sana.

Biliyorum; dönmeyecek, affetmeyeceksin. Benim bencil ve kendini düşünen biri olduğuma inanmaya devam edebilirsin. Ama sana anlattıklarım arasında yalan yoktu bilesin. O telefon konuşmasından sonra, nasıl pişman olduğumu, numaralarını kaç kez aramak istediğimi anlatmak boşuna belki.

hayvanlar yemekte..

nazokiraze | 18 February 2009 11:03

Evde olsun sokakta olsun bazılarımız hayvan beslemeye bayılırız. Evindeki kediyi, köpeği,kuşu en pahalı yemlerle besleyenler de var, lokantalarda yemek yedikten sonra artanları paketletip hayvanına götüren de. Birde kasaptan ucuz ciger alıp sokak hayvanları yesin diye yol kenarlarına bırakıp, onların yemelerini izleyen veya bayat ekmekleri ıslayıp cama,balkona koyarak soğukta zor durumda kalan kuşlara ziyafet çekenler.

Genellikle film veya çizgi filmlerde fare peynir, maymun muz, kesi süt, köpek kemik ,tavşan havuç yer. Gerçekten bu böyle mi diye merak eden oluyor mudur acaba? Aslında kedilerin süt içmesi zaten o kadar da faydalı değildir, sindirim sistemleri olumsuz etkileneceği gibi ishal de olabilirler. İlle süt içmek isteyen inatçı kediler için hayvan mağazalarında özel imal edilmiş süt tozları mevcut.

Köpekler bende her zaman değişik hisler uyandırır yemek konusunda, kızımın doğdugu dönem sahip olduğum Boncuk isimli St. Bernard-Terrier kırması köpeğim insandan farksızdı. Komşunun sadece sosis yiyen Alman kurduna inat karpuz,kavun yer, zeytini yedikten sonra çekirdekleri kenara bırakırdı. Hele antep fıstığı yemesi vardı, bazen onu ağaçkakan diye çagırırdım. Sonradan bana emanet bırakılan Doberman cinsi Zeus ise yolda,çöpte gördüğü kakalı çocuk bezlerini yiyerek beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Köpek bok yemekten vazgeçmez sözü ne kadar doğruymuş o zamanlar anlamıştım.Coprophagia denilen dışkı yeme olayı aslında köpeklerde çok yaygındır ve bunu tedavi etmek olanaksızdır. En iyisi buna uygun ortam oluşturmamaya dikkat etmektir.

Artık benim de bir kedim var..

ozgume | 16 February 2009 15:08

Limon
Limon

Geçen sene bu zamanlarda aramıza katıldı. Biraz emir vaki oldu ama şirin hareketleriyle kendini ailemize kabul ettirdi ve aile içinde önemli bir yer kazandı. Hayatım boyunca hiçbir kediye dokunmamıştım. Dokunmayı bırak kedi görsem yolumu değiştirenlerdenim.. Ama bu başka.. Adı Limon :))) Bembeyaz bir iran kedisi.. Dişi üstelik. Sonradan öğrendim ki evcil hayvanların da burcu varmış :)) Burcu kova.. Bakımı özen gerektirirmiş, nerden bilebilirdik ki..Önüne yemek ve su koymakla olmuyormuş. Her sabah 6:00-07:00 gibi onunla beraber kalkacaksınız. Sabah mahmurluğunu üzerinden atana kadar hanımefendiyi seveceksiniz ve yaklaşık 1 saat boyunca oyun oynayacaksınız.. Sabah bunlardan birini yapmadınız mı, vay halinize..Sizi yataktan kaldırana kadar başınızda miyavlar ve üzerinizde gezinir…Tam sizin uykunuz açılır hanımefendinin uyku saati gelir..Tüylerinin fırçalanma derdi var bir de.. Hiç sevmiyor taranmayı. Yine de seviyor evini, biz de onu tabi..