bildirgec.org

kadın hakkında tüm yazılar

Cins-i latif..

| 02 August 2007 13:04

Nedir bu otobüslerden çektiğim? Envai çeşit insan. Bunlardan biriyle göz göze geldim bu sabah. Daha doğrusu gözümü dikmiş bakıyordum o da fark edip bana baktı.
Orta yaşlı bir hanım teyze. Bildiğimiz çalışmaktan diri kalmış, al yanaklı, kırışıksız, ela gözlü, elleri sert, kocaman, yıpranmış, başörtüsü kaymış, kocaman siyah çantalı teyzelerden. Ek olarak dudağının kenarındaki morluk artık yeşile çalıyor. Çenesinde de bir çizik mevcut. Kızarmış.
Bana bakıyor ama düşmanca değil. Kaş göz ediyorum gel otur diye. Kalkıyorum, yer veriyorum. Oturuyor. Şimdi tepeden inceliyorum. İncelememe de lüzum kalmadı gerçi, bodoslama bir tahminle dayak yemiş olduğu hükmünü veriyorum. Sinirlenecek yer arıyorum belki, ne bileyim. Başka türlüsü gelmiyor aklıma.
Kocasından, kardeşinden, oğlundan, kızından dayak yemiş olabilir. Kocası olduğunu varsayıyorum. Adamın profilini çıkarıyorum hemen. Hangi boktan sebebe sinirlenip, yumruğu nasıl çaktığını gözümün önüne getirmeye çalışıyorum. Hanım teyzenin ne yaptığını, çemkirip çemkirmediğini, ağlayıp ağlamadığını, bıçakla üstüne yürüyüp yürümediğini..Sağına soluna bakıyorum, büyükçene çanta manta yok. Demek ki kaçmıyor. Yine işine gidiyordur büyük ihtimalle. Ne çile! Belki de apar topar çıkıverdi, nereye gittiği belli değil…Olur ya! Neler duyuyoruz!
Ellerini ovuşturuyor. Parmağında bir yüzük. Sade, sarı bişi. Elinin üstündeki damarlar gri-mavi.
Çıkar at be hanım teyze, ne çekiyorsun bu çileyi, diyesim geliyor.
Cevabı az çok tahmin edebiliyorum…
Yanlışlıkla olmuş gibi omzuna dokunuyorum. İstiyorum ki dokunayım, “kasabın karısındaki” gibi tüm gelmişini geçmişini okuyayım. Olmuyor tabii..Vaktim geliyor, iniyorum…
**

Kadınlar strese daha dayanıklıymış

NLPMaster | 02 August 2007 09:00

Araştırmaya göre kadınların strese daha dayanıklı olduğu belirlenmiş.
Kadınların; bazı hastalıklara daha az yakalandığının, ömürlerini daha uzun olduğunun yeraldığı haberi buradanokuyabilirsiniz.

Bir Öykü – Güneşi Selamlamak

| 01 August 2007 15:55

Sahildeki bankta oturuyordu kadın. Şafak sökmek üzereydi. Tan yeri kızıllaşırken, ufuktan esip gelen serin rüzgarla ürperdi. Rüzgar uzun saçlarını birbirine karıştırarak savuruyordu. Yakınlarda bir yerde, bir köpek uludu uzun uzun.

Kadın gözünü ufuk çizgisinden ayırmıyordu. Sanki bir şey kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatini oraya vermişti. Kalbindeki burukluk yüzüne yansımış, gözlerinde birkaç damla yaş birikmişti. Damlalar düşmesin diye gözünü bile kırpmıyordu. Ağlamayacaktı.

MAHKUMLUĞUN TA KENDİSİDİR YALNIZLIK

sonsingle | 31 July 2007 11:33

Yalnız olmanın güçlü olmak anlamına geldiği günümüz dünyasında ,saklanmak ve saklamak zorunda olduğumuz için her şeyimizi tercih gibi görülse bile aslında MAHKUMLUĞUN TA KENDİSİDİR YALNIZLIK…..

Sevmek için herşeyini(neyi kaldıysa)vermeye bu kadar hazırken bile,yalnızsan ;sadece ceza olabilir bu kahrolası dünyanın sana hediye ettiği….

Yine de bahar ben geliyorum hazır olur demişse bir kere ve sen de o inceden gelen sese kulak verebilmişsen;umutların da ağaçların dalları gibi yeşerecek demektir…

Sabretmek erdemdir…..Herkese nasip olmayan…..Ve sabredenler er ya da geç hakkettiklerine kavuşur….

Bahar gibi ol dostum….Bahar gibi güzel,mis kokulu ve umut veren …..

AŞKI BEKLEME SALONU-2

makaleci | 31 July 2007 09:36

Pencerenin kenarındaki koyu kırmız koltukta kurulmuş, acı kahvesini içiyordu son kez…

Çok geçmeden kahveden daha acı gerçek oturdu içine; bu son kahvenin son yudumundan sonra onu deli gibi seven adama bir daha tatlı dil sunamayacaktı, bunu bilerek daha bir keskin yutkundu, boğazını tamamen temizleyerek sözcüklerin ağzından daha emin çıkmasını sağladı.

Sevdiği adamın hem bakışlarını yakalamak, hem o iri ela gözlerinden kaçmak istercesine yüzüne baktı; sağ elini saçının tokasını oynamak istercesine kaldırdıysa da havada yumruk yapıp, pes etmiş bir yarışçı edasıyla dizinin üzerinde duran sol elinin yanına koyabildi ancak.